“Türklerin dünya medeniyetine bir hediyesi
Uygur-Turfan Karız Su Kanalları Orta Asya’da Turfan bölgesinde yapılmış yeraltı su şebekesi sistemidir. Dünya uygarlık tarihinin en önemli buluntularından biridir. Orta Asya’daki büyük uygarlık birikimini gözler önüne seren Karız Kanalları Tanrı Dağlarından topladığı suyu 60 km çölün altından geçirerek Turfan’ daki yerleşim birimlerine götürüyor. Aralıklarla açılan kuyular yardımıyla tarım alanları sulanıyor. Tanrı Dağları ile Turfan arasındaki bölge çöl olduğundan suyun aşırı sıcaktan buharlaşmaması için Karız su kanalları yeraltında inşa ediliyor.. Bu kanalları yaklaşık 100 metre yerin altında konumlandırmanın amacı, güzergahın geçtiği çölde +40 derece sıcaklık düşünülerek buharlaşmayı engelleyerek su kaybını önlemektir.
Kanalın derinliği 110 metre den başlıyor. Kanallar çölün altından ağ gibi örülmüş. Yeraltı su kanallarının toplam boyu 5000 km. Bu kanal ağında belli aralıklarla kuyular açılmış. Kuyular 90, 80, 70, 60 en son Turfan ’da 10 metrenin altıda. Sistem tamamıyla yer çekimi kuvveti ile çalışıyor.
Çinliler bu kanalları ülkelerindeki üç harikadan biri olarak gösteriyorlar. Bu kanallar bundan 2500 yıl önce M.Ö 500’ ler de Uygur Türkleri tarafından yapılmış. Eğim, açı, suyun akışının sağlanması doğru yolda gidilip gidilmemesi bunların yapılabilmesi için bilim gerekli. Bunu başarabilmeniz için matematiğin , fiziğin, mühendisliğin ileri bir düzeyde olması gerekiyor. Anlaşıldığı gibi burada yerleşik bir medeniyet var. Karız’ı inşa eden onaran bir irade var. Çok iyi organize olmuş başarıya ulaşmış ileri derecede teknoloji’ye sahip büyük bir uygarlık.
Göçebe, barbar, uygarlıktan nasibini almamış diye tanıtılan, anlatılan Türk Milletinin aslında medeniyeti yaratan insanlar olduğu ortaya çıkıyor. Matematiğin, fiziğin mühendisliğin ileri düzeyde olduğu, yerleşik tarımla uğraşan bir toplum. Zaten araştırma ve bulgularla ilk tarım toplumlarının dolayısıyla köylerin, kentlerin ve şehirlerin Orta Asya’da kurulduğu bilim çevrelerince ispatlanmıştır.’’(*)
İlköğretimden üniversite öğretiminin sonuna kadar tarih okuyoruz ama KARIZ SU KANALLARI diye bir kanalın varlığını ne duyduk ne de öğrendik. Demek ki bizlere dersleri veren öğretmenlerimizde duymamış ki bizlere anlatmadılar. Tabii bizlerde anlatamadık. ‘’Türkler göçebe bir toplumdur, yaşantıları hep at sırtında geçmiştir, yazın yaylaklarda sürüleri otlatırlar, kışın kışlaklara inerler’’ bunu öğrendik. Türk Kültürü dendi mi hemen ‘’BOZKIR KÜLTÜRÜ’’ neden bahsedilir de başka bir şey söylenmez. Tarihi yazanlara göre Türkler ilkel bir toplum, medeniyetten nasibini almamış, göçebe hayatından başka bir şey bilmez. Ama ortaya çıkan eserler bunun tam tersini gösteriyor. İşte KARIZ SU KANALLARI, kör gözleri açacak mı bakalım? Ne dersiniz?
(*) :
TÜRKLERİN Kültürel ve Kozmik KÖKENLERİ (sh.116-117)
YAZAN : BURHAN YILMAZ,
YAYINEVİ : NEDEN?