EXIT
“Türkçe ses bayrağımızdır” deriz. Doğrudur. Merhum Yahya Kemal “Ağzımda anamın ak sütü gibi”dir der Türkçemiz için. Gittiğim her yerde, gezdiğim her şehirde tabelalara dikkat ederim; zaman zaman da tenkit ederim. Tenkidimi, sitemimi söyleyebileceğim birisini bulamazsam kendi kendime söylenirim çoğu zaman. AVM adı verilen ucube alış-veriş merkezlerinin isimleri, AVM içindeki mağaza tabelalarından her zaman rahatsızlık duymuşumdur. Sadece AVM’lerde değil ülkemin en muhafazakâr, en dindar, en milliyetçi insanların bulunduğu yerleşim yerlerindeki sokaklarda ve caddelerde bulunan tabela isimleri de beni rahatsız eder. Nasıl etmesin; sanki tabelaya yazacak başka isim bulamamışlar gibi ne idüğü belirsiz isimler tabelalara yazılması Müslüman bir Türk olarak beni rahatsız ediyor. Bu günlerde bir de Türkçe tabelaların yanında ne idiğü belirsiz tabelalardan şikâyet ederken Arapça yazılı tabelaların da görülüyor olması nasıl bir kültür yozlaşması içinde olduğumuzu gösteriyor olmalı.
Neyse bu Arapça veya diğer tabelalar hakkında başka bir zaman yazımızı yazalım. Bu gün asıl temas etmek istediğim mesele; mesele diyorum çünkü benim için bir meseledir bu EXİT yazıları. Devlet dairelerine( hastane, valilik, kaymakamlık, il ve ilçe müdürlükleri vs.) girdiğiniz zaman koridorlarda benim çöpten adam diye tabir ettiğim yürüyen adam fiğüri üstüne EXIT ve onun altında da ÇIKIŞ yazan yazıların olmasına ne demeli. Haydi, ÇIKIŞ yazısını anladıkta EXIT( bundan üç beş sene önce sadece yangın çıkış merdivenleri ve kapılarının bulunduğu yönü gösterirdi) ne oluyor. Mesela Erzurum gibi Müslüman Türk nüfusunun bulunduğu bir ilimizde hastanelerde EXIT yazısını görmek nasıl rahatsızlık vermesin bana. Çöpten yürüyen adam zaten çıkış yönünü gösteriyor ve altına yazılan ÇIKIŞ yazısı yeterli olmuyor mu? Yoksa Erzurum’da İngiliz, Amerikan vs vatandaşları mı varda EXIT yazılıyor( Erzurum’un ilçelerinden, köylerinden gelen insanlar İngilizce mi öğrendi yoksa). Erzurum’u misal verdim de Osmaniye, Elazığ, Kahramanmaraş, Konya vs. farklı mı? Hayır, oralarda da durum aynı. Bakınız ben bu EXIT yazısından duyduğum rahatsızlığımı dillendirirken, benim gibi Türkçe hassasiyeti olan bir yazarımız, mütefekkirimiz ne diyor:
“Memuriyetimin bitimine doğru, çalıştığım kurum için hatırı sayılır güzellikte yeni bir bina yapılmıştı. Buraya taşınınca ben çok şaşırmıştım. Yangın çıkışına “ çıkış” yerine sadece “EXIT” yazılmıştı çünkü ve bu kelime ruhuma batan koca bir diken gibi karşımda öylece duruyordu. Üstelik oturduğum masadan başımı kaldırıp bakmasam da görüyordum onu, görmesem de okuyordum. Sonunda, “haddini bilmeyen işgüzar bir memur” olarak, müdüre gidip neden böyle olduğunu sordum tabii. O da bana oturduğu masanın gerisinde “EXIT” kelimesinin ne anlama geldiğini sordu. Gerçekten bilmiyormuş. Söyledim. Hatta, “ Bu kelimenin ne anlama geldiğini bulunduğumuz ilçedeki memurların ve halkın çoğu bilmez,” dedim ona. Hatta, müdürün yazıyı değiştirmediğini görünce sonraki günlerde, “İşgal altında mıyız, devlet bana neden İngilizce hitap ediyor, Türkçe yasaklandı mı,” diye daha başka birtakım şeylerde söyledim ama bunlar hiçbir işe yaramadı. Bana deli diye bakanların gözleri biraz daha büyüdü sadece( sevgili eşim de bana zaman zaman benim tepkimin setliği karşısında “sen delirdin yine” diye söylenir MS).
Birkaç ay sonra, bir gün ilçe adliyesinin İdari ve Mali İşler Müdürü geldi bizim kuruma. Koridorda karşılaştığımızda, üzerinde “EXIT” yazan tabelayı bana göstererek , “Bu tarafta morg mu var,” diye sordu.”EXIT” kelimesinin anlamını bilmediği için, tıp dilinde ölüm anlamına gelen “EX”le “EXIT”ın benzerliğinden yola çıkarak, adamcağız kendince böyle bir sonuca ulaşmış. Bugün, o kelime hala orada öylece duruyor. Ne binaya girip çıkan halk biliyor onun anlamını, ne de orada çalışan memurlar.” (Hasan Ali Toptaş, Harfler ve Notalar sahife 92)
Şimdi, soru sormanın zamanı değil mi? Söyler misiniz devlet dairesinde çalışan amir veya memurlar “EXIT” kelimesinin anlamını bilemezken köyden kalkıp gelen bir vatandaş ne bilsin “EXIT”ın ne manaya geldiğini. Yoksa İstiklal Harbiyle kurtardığımız aziz vatan toprakları kültür istilasıyla mı işgal edilmek isteniyor ve/veya işgal edildi de benim mi haberim yok? Ne dersiniz?
Haydi, Türkçe sevdalıları, Türkiye sevdalıları, Türklük sevdalıları tepkimizi göstermenin zamanı gelmedi mi, yoksa tepki göstermenin zamanı geçti mi? “Atı alan Üsküdar’ı geçti” de biz uyuyor muyuz?
Musa SERİN