Kenan EROĞLU
Bu bizim arkadaşları anlamak mümkün değil.
Biz tüm paylaşımlarımızda; Devlet diyoruz, Millet diyoruz, Vatanımız diyoruz, Dinimiz İslamiyet diyoruz, Kültürümüz diyoruz, Osmanlı diyoruz, Buna da karşı çıkıyorlar. Kırk dereden sular getirerek aksini ispat etmeye çalışıyorlar.
Birlik diyoruz, beraberlik diyoruz, bütünlük diyoruz, kardeşlik diyoruz, ayrım gayrım yapmayalım diyoruz. Devletimizden, milletimizden yana olalım diyoruz, tarihimizi, geçmişimizi unutmayalım diyoruz bütün bunlara da karşı çıkıyorlar. Kırk dereden sular getirip aksini ispat etmeye çalışıyorlar.
Kendi paylaşımlarında, paylaşımlarına yapılan yorumlarda devletimiz, milletimiz, tarihimiz, dinimiz geçmişimiz ve halkımız aleyhinde çoğu da yalan yanlış laflar ediyorlar, ettiriyorlar
Sonra da çıkıp kendilerine milliyetçi diyorlar.
**
Bir paylaşım yaptım.
(“Osmanlı” torunuyum diyenlere neden kızıyorsunuz ki; kolayı var. Sizde “Bizans” torunuyum deyin olay bitsin.”)
Ne kadar Osmanlı düşmanı vs. varsa televizyon dizilerinden edindikleri bilgilerle Osmanlı Cihan devleti (Devlet-i Aliyye) hakkında bir şeyler karaladılar.
Benim ilk paylaşımım okunmadan, anlamadan niyet okuyarak bir şeyler karalayan insanlar “palyaço” gibi sadece gülünç oluyorlar
İşin en kötü yanı terbiye sınırlarını da aşarak kendilerini akıllı, kendileri dışında herkesi ve Osmanlı Cihan devletimizin Padişahlarını, ulemasını, idarecilerini saf salak yurduna koyuyorlar.
Bu durum insanın akl-ı selimle düşünmesini engelliyor.
**
Bir paylaşım yaptım;
Ne demiştim?
“”Osmanlı” torunuyum diyenlere neden kızıyorsunuz ki; kolayı var. Sizde “Bizans” torunuyum deyin olay bitsin.””
Dedim.
Eğer insanlar Osmanlı torunuyum diyorsa onlara kızmamak gerekir.
Bırakın desin.
Ya “Hepimiz Rum torunuyuz, İngiliz torunuyuz” deseler daha mı iyi olurdu?
Kaldı ki, Osmanlı torunu olmak illa herhangi bir Padişahımızın sulbundan gelmek demek değildir ki.
Bu zaten mümkün değil.
Osmanlı torunluğunu kabul eden insanın bu sözü: “Ben Osmanlı Türk devletini kabul ediyorum, seviyorum ve baş tacı ediyorum” demek manasına gelir.
Osmanlı ailesinden gelenler zaten bellidir.
Tek parti döneminde haksızca yurt dışına çıkartılmışlardı.
Bizler hiçbirimiz onların soyundan gelmiyoruz.
Bunu çocuk dahi bilir.
Dünyanın en büyük, en adil, en örgütlü, devletini kuran, insanlığın son adası olan, cihana hükmeden bir devlet kurdukları için onları seviyor saygıyla anıyoruz ve sadece kabulleniyoruz.
Bunun arkasında başka manalar aramak, Osmanlı yani Devlet-i Aliyye aleyhine laf etmek hiçbir Müslüman Türk’e yakışmaz. Böylelerinin milliyetçiliği de çok su götürür.
Laf ederlerse sadece abesle iştigal etmiş olurlar.
**
Türk tarihi konusunda pek fazla bir şeyler bilmeyenler, tarihi televizyondaki “Muhteşem Yüzyıl” dizisi zannediyorlar.
Osmanlı, Osmanlı tarihi, Osmanlı sarayı, Sultan eşleri ve çocukları konusunda kulaktan dolma şeyler söylüyorlar.
Osmanlı hanım sultanları Enderun’da yetişenler gibi birer Müslüman Türk idiler. Çünkü onlar öyle yetiştiriliyorlardı.
Bunu anlamak ancak ya tarih bilgisi ister ya idrak ister ya da müzmin Osmanlı Türk düşmanlığına kapılmamış olmak gerekir.
Birtakım oryantalist fikirlerle bizim en başta söylediğimiz teklife karşı çıkıyorlar.
İnsan biraz kitap okur, Mehmet Akif ne Kadar Türk ise Enderun’da yetişen paşalarda, çeşitli şekilde saraya gelen cariyeler de Padişah eşleri de en az o kadar Türk’tür.
Yalnız şimdi yeri geldi; sormak lazım:
Bana konu dışı cevap yetiştirmeye çalışanlar, kenardan köşeden paylaşımlara laf sokuşturanlara. Bana saçma sapan cevap verenleri gizlice beğenenlere.
Siz ne kadar Türk ve ne kadar Müslüman’sınız?
Sizlerin ve şu sokakta gezenlerin ve hatta milliyetçiyim diyenlerin ne kadarı ne kadar Türk ve Müslüman ki geçmişe ayar çekip yok şöyle yok böyle deniliyor.
**
Biz ne dedik:
*”Osmanlı” torunuyum diyenlere neden kızıyorsunuz ki; kolayı var. Sizde “Bizans” torunuyum deyin olay bitsin.”*
Dedik.
Tabi, arkadaşlar burada neden bahsettiğimizi anlamadan kendi içlerinde biriktirdikleri bir takım olumsuzluk taşıyan fikirleri hemen yazıveriyorlar.
Şimdi gelelim can alıcı soruya:
Bazı kimseler “Osmanlı torunuyuz” diyorlar mı? Evet diyorlar.
Kızmayın bu insanlara.
En azından “Yanlış ya da doğru” taraflarını belli etmiş oluyorlar.
Peki o zaman size sormazlar mı?
“Siz hangi taraftansınız?”,
“Siz de tarafınızı belli edin bakalım.”
Kaldı ki; “Biz Osmanlı torunuyuz” vs. diye bir cümle kurmuyoruz.
Sadece öyle diyenlere kızmayın diyoruz.
Ve bu duruma kızanlara küçük bir yol gösteriyoruz.
O yoldan giderler ya da gitmezler kendi bilecekleri bir iştir.
**
Biz Türk milletini geçmişiyle, eskiden kurulmuş olan devletleriyle şu boy, bu boy diye hiçbir ayrım yapmadan sever ve toz kondurmayız.
Fakat görüyoruz ki Vatan millet düşmanı Marksist çevrelerin dışında bizim arkadaşların bazılarının da Osmanlı devleti aleyhine paylaşımlar yaptıkları yorumlar yaptıkları da maalesef görülüyor.
Yavuz Sultan Selim’den başlayıp Sultan Vahdettin’den çıkıyorlar.
Azınlık bir gurupta olsalar; biz buna dikkat çekmek istiyoruz.
Bunun altında ve üstünde manalar çıkartmak bizim söylediğimizin anlaşılmamış olmasından ve anlamamaktan kaynaklanır.
**
Türkiye’de Osmanlılığı istismar ederek Arapçılık yapanların olduğunu iddia edenler var. Halbuki böyle bir şeyin olduğunu asla sanmıyorum.
Dilimizi değiştirip Arapça kullanalım diyenlerin olduğunu da sanmıyorum.
Bunlar vehimden ibarettir.
Türk Milleti, Türk devleti ebediyen yaşayacaktır.
Osmanlı da bizim, Selçuklu da bizim, Karahanlı da bizim, Göktürkler de bizim.
Biz hiçbirini ayırt etmeyiz dedim yukarda.
Yalnız kurulan devletlerimiz arasında en büyüğü, en adili, en uzun ömürlüsü Devleti Âliyye’dir (Yani Osmanlı) Osmanlı devleti hakkında söz edenler büyük yanlışlar içindedir.
Yeryüzünde bir mucize varsa o Osmanlı devletidir. Yani Devlet-i Âliyye’dir.
Osmanlıyı savunmak diğer Türk devletlerinin aleyhine olmak demek değildir.
Hepsi de bizimdir.
Bunu da bilecek kadar bilgimiz var.
Osmanlıya olumsuz söz edenler kara cahillerdir.
Kaldı ki biz tarihimizi şu bu diye ayırt etmez topyekûn sever sahip çıkarız.
Osmanlı meselesini bir yere bağlamak kafaların arkasında art niyet arama çok yanlış bir düşüncedir.
Sonuçta Osmanlı biz Türklerin en muhteşem devletidir.
**
Ayrıca;
Tarihçi Yılmaz Öztuna’dan okumuştum. İstanbul’da Bizans ile ilgili bir toplantıda bazı tarihçi Türk delegelerin “belki de biz hangi Bizans prensesinin soyundan geliyoruz”
Dediğinde
Kendisinin “Bizans prenseslerinin çoğunun fahişe olduğunu söylediğini” aktarmıştı.
Demek ki Bizans’ı isteyenler de var.
Zulüm 1453’te başladı diye pankart açanları da unutmamak lazım.
Osmanlı yeryüzünde eşi benzeri olmayan bir Cihan devletidir.
Yani Devlet-i Aliyye (Yüce devlet) bir Müslüman Türk devletidir.
Bazı kimseler nedense bu durumu kendilerine yediremiyorlar.
Saçma sapan şeyler ileri sürüyorlar.
Ee tabi çok da gülünç oluyorlar.
**
Şimdi bazı arkadaşlar “Senin gibi düşünmeyen milyonları Bizans yaptın çıktın. Bizim atalarımız Türk, bizler de TÜRK oğlu Türk’üz. Hunları, Selçukluları ve daha nicelerini nereye koyacağız. Binlerce yıllık Türk varlığı ne Osmanlı’yla ne de Türkiye Cumhuriyeti’yle sınırlandırılamaz. Osmanlı bir hanedanlıktır Türk tarihi içinde önemli bir yere sahiptir, ondan önceki Türk devletleri gibi.” Diyebilirler. Bu konuda yukarıda yeterli kadar bilgi verdim. Fakat yine de bu verdiğim bilgileri anlamayanla veya anlamak istemeyenler de çıkabiliyor
Hatta “Osmanlı torunu olduğunu iddia edenlerin kafalarının arkasında mevcut devletin isminden de Türk kelimesini çıkarmak, konuşulan devlet dilini Arapçaya çevirmek hayalindeler. Onların Osmanlı ya da Türklükle hiçbir alakaları yok.” Diyenler de çıkıyor. Böyle diyenler bilmelidirler ki; Türkiye’de Osmanlılığı istismar ederek Arapçılık yapanların olduğunu sanmıyorum. Dilimizi değiştirip Arapça kullanalım diyenlerin olduğunu da sanmıyorum.
Bunlar vehimden ibarettir.
Türk Milleti, Türk devleti ebediyen yaşayacaktır.
Osmanlı da bizim, Selçuklu da bizim, Karahanlı da bizim, Göktürkler de bizim. Biz hiçbirini ayırt etmeyiz dedim yukarda.
Yalnız kurulan devletlerimiz arasında en büyüğü, en adili, en uzun ömürlüsü Devleti Âliyye’dir (Yani Osmanlı) Osmanlı devleti hakkında söz edenler büyük yanlışlar içindedir.
**
Halbuki; bizim sözlerimiz ve düşüncelerimiz açık ve nettir.
Biz Türk milletini hiçbir ayrım yapmadan sever ve toz kondurmayız.
Bunun altında ve üstünde manalar çıkartmak bizim söylediğimizin anlaşılmamış olmasından kaynaklanır.
Yine bazı arkadaşlar, biz ne zaman devleti, millet, tarihimizi ve dinimizi savunsak hemen akabinde daha önce papağan gibi öğrendikleri şeyleri tekrarlayıp duruyorlar ve “çözüm süreci, Oslo görüşmeleri, Dolmabahçe görüşmeleri, bir megri megri tutturmuş giderler. Osmanlılık konusunu istismar edilerek Arapçılık yapıldığını, Türkçe yerine Arapça kullanılmasını istediklerini söylüyorlar. Halbuki Osmanlının devletin adı, milletinin Türk olduğunu bilmelerine rağmen böyle davranmayı marifet sayıyorlar. İşin içine bazen de Atatürk’ü de katıyorlar lakin onun da bir Osmanlı Zabiti olduğunu unutuyorlar. İpe sapa gelmez düşünceler ileri sürüyorlar.
**
Biz Osmanlı aleyhinde konuşmadığımız gibi başkalarının konuşmasını da hoş karşılamayız. Zaten Osmanlı’nın hakkında olumsuz konuşanın da ağzı eğilir.
Bunun arkasında başka manalar aramak, Osmanlı yani Devlet-i Aliyye aleyhine laf etmek hiçbir Müslüman Türk’e yakışmaz.
Laf ederlerse sadece abesle iştigal etmiş olurlar.
**
Bir paylaşım yaptım.
Ne kadar Osmanlı düşmanı vs. varsa televizyon dizilerinden edindikleri bilgilerle Osmanlı Cihan devleti (Devlet-i Aliyye) hakkında bir şeyler karaladılar.
Benim ilk paylaşımım okunmadan, anlamadan niyet okuyarak bir şeyler karalayan insanlar palyaço gibi sadece gülünç oluyorlar
İşin en kötü yanı terbiye sınırlarını da aşarak kendilerini akıllı, kendileri dışında herkesi ve Osmanlı Cihan devletimizin Padişahlarını, ulemasını, idarecilerini saf salak yurduna koyuyorlar.
Bu durum insanın akl-ı selimle düşünmesini engelliyor.
Diyorum ve:
Devletimize, devletlerimize, geçmişimize saygımdan ve birtakım densizlerin saçma görüşlerinden dolayı bu konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum.
**
Bugünden geriye bakarak o şöyleydi, öteki Türk değildi demek doğru olmasa gerek.
Şimdi siz böyle deyince kendiniz çok akıllı Osmanlı Padişah ve yöneticileri saf-salak olmuş oluyorlar.
Bu durum için sadece gülünç olur. Yani insanı güldürüyorsunuz.
Osmanlı sarayına giren hangi milliyetten olursa olsun, ne yolla gelirse gelsin orada aldığı eğitimle tam bir Müslüman Türk olarak yetiştiriliyorlardı.
Bu hanım sultanlardan bir tanesi devletine milletine ihanet etmemiştir.
Bugün ülkemizin bir bölüm vatandaşı gibi vatan millet düşmanı olmamışlardır.
İnsan biraz kitap karıştırır.
Enderun hakkında, Birun hakkında, cariye hukuku hakkında, bilgi edinir ondan sonra konuşur.
Öyle havadan Osmanlı ve sarayı hakkında ileri geri konuşmaz.
Onlar iyisiyle, kötüsüyle, doğru ve yanlışıyla bizim geçmişimizdir.
Geçmişini inkâr eden ise haramzadedir.
**
Osmanlı tabii ki bir millet değildir. Osmanlı en başta nizamdır, irfandır, Osmanlı kültürdür, medeniyettir. Osmanlı adalettir, saadettir. “Osmanlıyız” deyince bir hanedana mensubiyet özlemi değil, işte dünya tarihinin en muhteşem irfan medeniyetine olan özlemi dillendiriliyor. İfade ettiği mânâ budur.
Osmanlı bir aile adıdır, doğru. Selçuklular da öyle.
Sahip olmakla övündüğümüz tüm devletlerimiz lider ailenin adıyla anılmıştır. Ailenin popülaritesi yetersiz ise coğrafya öne çıkmıştır.
Gazneliler, Harzemşahlar gibi…
Türkiye gibi…
Bu devletlerin kadim Türk devletinin zaman içindeki sürümleridir demek tarihi gerçeği görmektir.
Osmanlı bir aile, bir hanedan ama Türk İslam medeniyetinin de kimsenin inkâr edemeyeceği bir temsilcisidir.
Birkaç kişi Cumhuriyeti inkâr anlamında “Osmanlı torunuyum” diyorsa, üstünde durmaya değmez.
“Cumhuriyetçiyiz ” sloganıyla Osmanlıya düşmanlık da yanlış bir düşüncedir.
Türkiye Cumhuriyeti kadim Türk devletinin günümüzdeki temsilcisidir.
Kolay kurulmamıştır. Yoktan da kurulmamıştır.
Asker, bürokrat tüm kadro Osmanlı eğitim kurumlarında yetişmiştir.
Tarihi kimlikler, kadrolar hatalar yapabilir. Ancak hataların konuşulması ibret alınması için olmalı, topluma kin ve nefret tohumları ekmemeli…
Aydın ve vatansever insan, tarihi süreç ile ilgili değerlendirme yaparken meselelere geniş çerçeveden ve tarafsız çizgiden bakmalı.
Bizim de medreselerimiz vardır ama bunlar devletin resmi eğitim kurumları değildir.
Biyografisini okuduğumuzda görürüz ki, Osmanlı döneminin ünlü bilim adamları Osmanlı eğitim kurumları içinden çıkmamıştır.
Ama buna rağmen birçok alanda iz bırakmış asker, bilim adamları ve sanatkârlar da yetişmiş olduğunu görürüz.
Mesela Mimar Sinan…
Mesela Barbaroslar ve devamındaki denizciler.
Büyüklük kompleksi Batıdaki gelişmeleri takip etmeyi önlemiştir.
Ama Batıdan her alanda çok çok önde olduğumuz yüz yılları da unutmamak gerekir.