Kenan Eroğlu
Bu yazımızda bizim “Monşer” olarak isimlendirdiğimiz ve cehaletinden rahatsız olmadığı halde her konuyu biliyormuşçasına yerli yersiz ahkam kesen birtakım arkadaşların seçimler sırasındaki öngörü olmayan öngörülerine kısaca bir bakalım.
Kendilerini sosyal medya fenomeni olarak kabul eden veya zanneden bu zatların nedense hiçbir öngörüleri tutmadığı bir yana aralarında “yanlış düşünmüşüz, ileriyi görememişiz” diyen de çıkmıyor.
Odgurmuş: Sürekli vurgulamaya çalışıyorum. “Bizim aydın kesimin neyini seviyorum? Diye sorduktan sonra cevaben “Hiçbir öngörüleri tutmuyor da işte bu yönlerini seviyorum” diye belirtiyorum. Bu konu ile ilgili Monşer’lere soralım bakalım.
Monşer: (İlk öngörü ismi) “Seçim son dönemeçte kazanılır.
Son dönemeç son 2 aydır. Daha da kısaltalım; ipler son hafta kopar. Genelde de oy kullanmaya giderken şekillenir.
Geçenlerde İmamoğlu’nun seçim kampanyasını yöneten zat ‘Hadi belirleyin adayınızı geç kalıyorsunuz’ mealinde bir mektup yolladı sanırım muhalefet liderlerine. Bu aslında bir nevi ‘Kemal bey açıkla adaylığını ve seçimi de ben yöneteyim’ şeklinde bir alt mesaj taşıyordu fikrimce.
Adayı şimdiden açıklamak tuzağa düşmektir.
Gündemi iktidarın sahasından alıp muhalefetin kendi sahasına taşımaktır.
Kemal beyin adaylığı açıklansın net olarak söylüyorum iktidar cephesi erken seçime gider ve kazanır.
Bu sebeple Kemal Bey aslında en doğal hakkı olan aday olma taşını oynarsa bence Ali bey de aday olmalıdır. Böylece Ak Parti’den kaçan mutsuz ve umutsuz dindar/muhafazakâr oyları da toparlar.
İkinci tura kim kalırsa da muhalefet o adayın arkasında toparlanır ve muhalefet cephesi seçimi kazanır.
Son olarak masanın, adayı şimdiden açıklamaması aslında Ekmeleddin İhsanoğlu gibi bir sürpriz adayın da çıkmayacağını gösterir. Aday masanın etrafında oturan liderlerden biri olacaktır. En büyük sürpriz Abdullah Gül olur. 2018 yılında Abdullah beyin aday olmaması Tayyip beye rahat bir seçim kazanmasını sağlamıştır. Bunu da Meral hanıma borçlu olduğunu belirtmem gerekiyor. Çünkü Abdullah beyin aday olmaması sanıldığı gibi korktuğundan değil Meral hanımın Abdullah beyin adaylığını istememesinden kaynaklanmıştır inancındayım.
Hasıl-ı kelam; Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı muhalefet cephesinin Türkiye sosyal realitesini gözeterek aday çıkarmasıyla belirlenecektir.
TBMM aritmetiği ise net olarak muhalefetin çoğunlukta olduğu bir yapıya evrilecektir.
Ben Cumhur İttifakının 250-270 arası milletvekili çıkaracağını buna mukabil Millet ittifakının ise 270-290 arası vekil çıkaracağını yine HDP’nin ise 70 civarı bir vekil çıkaracağını öngörüyorum.
Mevla görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.” 30 Ağustos 2022
Odgurmuş: Biraz abartmıyor musunuz?” o seçimde Cumhur ittifakı 323 milletvekili, Millet ittifakı ise 212 milletvekili çıkarttı.
Monşer: (İkinci öngörü ismi) “Bizim okumuş kesimin öngörüleri:
“Nevşehir’de AK partili tüm ilçelere Toki projesi var ama Hacıbektaş ve Avanos ilçesi AK partide olmadığından bu ilçelere proje yok!
Bu ne ilkellik bu ne dar kafalılık…
Gelecek seçimlerde vatandaş size dersinizi verecek merak etmeyin.
AK parti zihniyeti ZÜBÜK filminde işlenen 42 yıl önceki siyasetin aynısını devam ettiriyor.
Metal yorgundu artık paslandı her yeri çürüdü…” dedi. 15 Eylül 2022″
Odgurmuş: Ne dediğiniz pek de anlaşılmadı. Ne demek istediğinizi açıkça ifade edemiyorsanız o zaman konuşmayacaksınız. Çünkü madara oluyorsunuz.
Monşer: (Üçüncü öngörü ismi) Bizim okumuşların öngörüleri:
“Devlet gücünü elinde bulunduranlar için bunun adı seçim ekonomisidir. Ben sana önümüzdeki günlerde neler yapılabileceğini yazayım. 1-Ocak ayında asgari ücrete ve maaşlara astronomik zamlar yapacaklar. Bunun kaynağını karşılamak için de karşılıksız para basacaklar. 2-Dövizi baskı altında tutup TL’nin değer kaybetmesini durdurmaya çalışacaklar. 3-Devlet kesesinden sosyal yardımları çok fazla artıracaklar. (Bunun adı kalkınma değil, sadaka ekonomisi) 4-Çeşitli aflar çıkartıp hazine kaynaklarını seçmene açacaklar. 5-Hiç bitmeyecek, bitse bile vatandaşa çok pahalıya mal olacak konut seferberlikleri başlatarak, dar gelirli vatandaşın barınma sorununu istismar edecekler. 6-Halkta geçici bir rahatlama başladığında erken seçim kararı alıp en geç 3 ay içinde seçime gidecekler. (Erdoğan’ın aday olabilmesi için seçimlerin öne alınması gerekiyor). Bütün bunlara başka eklemeler de yapabilirler. Şimdi soruyorum. Ekonomik sorunlar böyle mi çözülecek? Bütün bunlara rağmen ibre AKP ye dönmezse bu defa da seçimlerin ertelenmesi için düşünmek bile istemeyeceğim her şeyi yapabilirler. AKP İstanbul’u kaybetmenin acısını unutmadı. Devleti kaybetmemek için yapamayacağı bir şey yok.” 29 Eylül 2022
Odgurmuş: Ancak bu kadar öngörüsüz olunur. Dediklerinizin hiçbiri olmadı ve Ak parti bazı illeri kaybetti. Devlet kesesinden emeklilere vs. astronomik zamlar yapılmadı, karşılıksız para basılmadı. Sayın Monşer sizin hayatınız yanlış.
Monşer: (Dördüncü öngörü ismi) Bizim okumuşların öngörüleri:
“Tarih tekerrürden ibarettir!” 14 Mayıs 1950 seçimlerinde DP “Söz milletindir” diyerek tek parti iktidarına son vermişti. 14 Mayıs 2023’te de yine milletimizin iradesi ile Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi sona erecektir.” 19 Ocak 2023
Odgurmuş: Amma da iddialı bir cümle kurmuşsunuz. Ama ne yazık ki bu iddianız da boşa çıktı. Memleketteki siyasi atmosferi hiç mi koklayamıyorsunuz. Hiç mi gerçekçi olamıyorsunuz. Biraz daha dikkatli olsanız olmaz mı?
Monşer: (Beşinci öngörü ismi) Bizim tahsillilerin öngörüleri:
“YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR
Ben siyasetçi değilim, kör biatçı da değilim, hormonsuz bir Türk milliyetçisiyim. O bakımdan gerçekleri yazmak görevimdir.
Avrupa’nın en zengin ülkeleri Almanya, İngiltere ve Fransa’da Türkiye enflasyonu yok, ekonomide dışa bağımlılık yok, Merkez Bankaları tıka basa döviz dolu… Amaaa 45-48 yaşında emeklilik yok orada. Çünkü 20 yıl çalışana 40-45 yıl emeklilik maaşını hiçbir sigorta sistemi ödeyemez, hiçbir devlet ödeyemez, dünyada bunun örneği yok.
Katar’dan 5, Suud’dan 10 Milyar dolar geliyor diye ekran yorumcuları mastika oynuyorlar. Yani Merkez Bankası kasaları da kuru bakır, tamtakır… Ama gelsin 45-48 yaşında emeklilik…
Gedeler azgın olur, çalımı düzgün olur…
Bu iş ülke çıkarına değildir. Avrupa ülkelerinin göze alamadığını vermek yiğitlik hiç değildir.
Peki niye yaptılar bunu?.. Çünkü Tarzan zorda…
Aşağıdan, yukarıdan yolun sonu görünüyor.” 29.12.2022
Odgurmuş: Yine baştan sona saçmalamışsınız. Ne dediğiniz anlaşılıyor ne de ne demediğiniz. Bu erken emeklilik konusunda haklı olabilirsiniz. Bu fikrinize ben de katılabilirim. Fakat merkez bankası kasası boş vs. demeniz çok afaki kalıyor. Siz merkez bankasında mı çalışıyorsunuz, kasanın boş olduğunu nereden gördünüz.
Monşer: (Altıncı öngörü ismi) Bizim tahsillilerin öngörüleri:
“ECONOMİK DURUM:
Emekliler yalvarıyor. “Bize asgari ücret kadar maaş ödeyin bari…
Bu ne demek biliyor musunuz?
Bu bir çöküştür. Aksini iddia eden olsa olsa Zübük’tür.” 25.12.2022
Odgurmuş: Emekli diyorsunuz, çöküş diyorsunuz, isyan diyorsunuz, ama neticede hiç beklediğiniz olmuyor. Her şey yerli yerinde duruyor. Sizin iddialarınız hep boşa çıkıyor.
Monşer: (Yedinci öngörü ismi) Bizim tahsillilerin öngörüleri:
“CHP 1977’den beri en yüksek oyu alacak: % 30-35 civarında. AKP % 20-25 aralığında oy alacak. IYI %20 oy alacak. Kaydedip, bekleyin, görün.” 28 Ağustos.
Odgurmuş: Öngörüye bak da hizaya gel. Ne öngörüymüş. Dünyada eşi benzeri olmayan bir öngörü. İnsan bu kadar kör olur. İnsan bu kadar burnunun önünü göremez. Siz yanılsanız yenilseniz iktidara gelseniz o zaman memleketin halini düşünemiyorum.
…
Değerli okuyucu; şu yukarıya aldığım öngörülere bakar mısınız? Ben burada bir partiyi savunup başka bir partiyi yermiyorum. Bizim aydın geçinen cahillerin tutarsızlıklarını gözler önüne sermek istiyorum.
“Söz açılınca “bizde milliyetçiyiz”, hatta “milattan önceden beridir ülkücüyüm” diyorlar ama bir cümle yazıyorlar, içinde bin bir türlü soru ve şüphe olan bu cümle nedeniyle takipçileriniz devletin, milletin ve kurumların aleyhine veryansın ediyorlar.
Milletin kararına biraz saygılı olmalısınız.
Biliyorsunuz milliyetçilikler millete dayanır.
Milletin olmadığı yerde milliyetçilikte olmaz.
O halde millete inanmak ve güvenmek gerekiyor.
Ama siz ne yapıyorsunuz?
Sürekli halkı aşağılıyor ve onun kararlarına saygı duymuyorsunuz. Böyle olmaz sizler gibi düşünmeyenlere de sürekli ithamlarda bulunuyorsunuz.
Yöneticilerin hainliğinden, haydutluğundan, hırsızlığından, iş bilmezliğinden, Türk olmadığından vs. Fütursuzca bahsediyorsunuz. Sanki o kişilerin yanında ya da onlarla iş tutmuş gibi pervasızca konuşuyorsunuz.
“Bu sosyal medyanın icadından sonra artık kimsenin pehlivanlığına, babayiğitliğine, kurnazlığına, savaşçılığına hiç bakılmıyor.
Zaten bakmakta mümkün değil. Hatta bu pehlivanlarımızın eğitimine, tahsiline, mesleğine, okuduğu okullara, diline, dil kurallarına, edebiyatına, cümle kurmasına, tarih bilgisine, dini bilgisine de pek bakılmıyor.
Dört cümleyi bir araya getiremeyenler ile bir cümlede 10 tane yanlış yapanlar da hallerine bakmadan yazar havasında, âlim havasında, uzman havasında, her şeyden anlar havasında ve büyük mütefekkir havasında hayatın her şeyine, devlete, millete, siyaset, ekonomiye, dine ve diyanete, askerliğe, iç politikaya, dış politikaya ve her şeye yön veriyorlar.”
İnsan biraz haddini bilmeli.
…
Not: Monşer’ in görüşlerinin tamamı sosyal medyadan alınmıştır.