Monşer’ in Garip Halleri
Kenan Eroğlu
Monşer: Sizi uzun zamandır takip ediyorum. Çok yerinde çok vurgulayıcı hatta beyin ürünü paylaşımlar yapıyorsunuz. Var olasınız.
**Teşekkür ederim hocam.
Monşer: Gördüğüm kadarıyla bazen de bir şeyler yazıyorsunuz. Şiir gibi, hikâye gibi, deneme gibi.
**Evet hocam kendi çapımda bir şeyler yazıyorum.
Monşer: Yazdıklarınız konusunda yardımcı olmak isterim.
**Nasıl olacak o hocam, yanlış mı yazıyorum?
Monşer: Yok yanlış olduğundan değil de benimkisi sana yardımcı olmak. Yazdığında bana önce gönder, ben bakıp inceleyim, gerekli düzeltmeleri yaparım. Sen daha sonra yayınlarsın.
**Olur mu hocam. Çok teşekkür ederim. Ama benim yazdıklarım paylaşımlarım öylesine şeyler. Sizi rahatsız etmek istemem.
Monşer: Ne rahatsızlığı? Biliyorsun ben bu konuların kitaplarını yazmışım. Ben hem şiir, hikâye ve edebiyatın her türlüsünden çalışmalarım var. Bakmayın benim yazarlıkla ilgili bir okul bitirmediğime. Bu konuda önemli bir tahsilim yok ama ben yazarım.
**?&!? pek bir şey anlamadım hocam!
Monşer: Bunda şaşıracak bir şey yok. Bak sende bazı cevherler görüyorum. Bunu değerlendirmek ve geliştirmek gerekir. Ben sana yardımcı olurum. Benim yön vermelerimle ilerde önemli bir yazar olursun.
**Aman hocam, ne kadar iyisiniz.
Monşer: Teşekkür ederim var olun. Ben biliyorsun kimlikli bir insanım, kişilikli bir insanım, kalemi hür bir insanım ve beyni hür bir insanım.
**!?
Monşer: Ben aydınlıklar içinde yürüyen bir yazarım. Can dost dedim ya sende de birtakım cevherler görüyorum. Senin de aydınlıklar içinde Atatürk’ün çizdiği yolda, gösterdiği hedefe doğru yürümen için yardımcı olurum. Kimlikli, kişilikli ve hür bir yazar olursun.
**?!
Monşer: Tanışalım. Konuşalım.
*!!! Aman hocam zaten tanışıyoruz, konuşuyoruz ya, anlamadım.
Monşer: Daha yakından tanımak istiyorum seni. Daha yakından tanırsam daha iyi ve daha çok yardımcı olurum.
Önceden de söyledim çok anlamlı şeyler yazıyorsun, yazdıklarını önce bana gönder ben bakıp düzelteyim. Dedim ya aydınlıklar içinde yürüyen biriyim. Senin de ışıklar içinde, aydınlıklar içinde yürümene yardım ederim.
**???!!!
Monşer: Anlamadım ne dedin. Olmadı mı? O zaman arada sana yazabilir miyim? Çünkü çok anlamlı paylaşımlar yapıyorsun. Çok beğeniyorum. Var olun sevgi ve saygılar.
**Ama hocam ben pek müsait olamam. Siz yazarsınız belki ama ben cevap veremem.
Monşer: Benim amacım size yardım etmek. Olsun yine de arada size yazarsam seni rahatsız etmiş olmam herhalde.
**Hocam ben meşgul biriyim, derslerim var. Ders çalışmam lazım. Sınavlarım oluyor. Bu yüzden size cevap veremeyebilirim.
Monşer: Olsun ben yine de arada yazarım. Arkadaş değil miyiz? Sana yardımcı olmayı bir vazife olarak telakki ediyorum. El emeği, göz nuru ve de akıl yansıması şaheserlerinizi de görmek isterim.
**Hocam! Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Monşer: Benden çekinmeyin. Arkadaş değil miyiz? Uzun zamandır seni izliyorum. Milli kimliği olan bilinçli olması gerekenlerin arasına sen de katılırsın. Ben bundan memnun olurum.
**Hocam gülüyor musunuz, tebessüm mü ediyorsunuz, alay mı ediyorsunuz.
Monşer: Anlamadım ne demek istiyorsun?
**Yüzünüzde alaycı bir tebessüm var da o yüzden dedim.
Monşer: Olur mu öyle şey neden güleyim?
**Ama hocam yüzünüzde alaycı bir tebessüm var sanki. Siz benimle alay mı ediyorsunuz.
Monşer: Yok öyle bir şey yanlış anladın kardeşim.
**Yanlış anlamadım hocam, alaycı bir tebessümle, sanki üstten bakıyorsunuz gibime geldi.
Monşer: Çok şaşırdım, senden böyle bir cümle beklemezdim.
**Ama öyle hocam.
Monşer: Beni yanlış tanımışsın, ben en az 7 üniversite bitirmiş sayılan, saygın bir risale yazarıyım. Benimle böyle konuşamazsın.
**O zaman hocam beni sayfanızdan silin.
Monşer: Neden sileceğim. Sen benim kardeşim sayılırsın.
**Hii. ???!*!*&&