Kültür Kılıç’ın ve sanat tarihçisi Abdullah Kılıç’ın hazırladığı ve İTO tarafından neşredilen İstanbul Eminönü Yeni Camii Külliyesi ve Hünkâr Kasrı kitabı caminin Hünkâr Kasrı’nda açılan ve 30 Nisan’a kadar açık kalacak sergide geçtiğimiz günlerde tanıtıldı.
Abdullah Kılıç belgelerle kitap için araştırmalar yaparken, eserlerin bugünkü durumlarına da yer vermek için farklı zamanlarda binlerce fotoğraf çektiklerini söyledi. Sergide kitabın görsel bir hikayesinin bulunduğunu dile getiren Kılıç, “Çektiğimiz fotoğraflardan 300 tanesini kitapta kullandık. Kitapta kullandığımız bu fotoğrafların içerisinden de bir kısmını seçerek, görsel olarak hikayeyi anlatmak için Hünkar Kasrı’ndaki bu sergide ilgililerin beğenisine sunduk.” dedi.
“İstanbul Eminönü Yeni Cami Külliyesi ve Hünkar Kasrı” adlı eserde, Osmanlı klasik döneminin son ihtişamlı örneği olarak bilinen 16. yüzyıla ait Eminönü Yeni Cami’nin hikayesi bilgi, belge ve görseller eşliğinde anlatılıyor.
İTO tarafından yayınlanan, Abdullah Kılıç’ın kaleme aldığı eserde, ilk temeli 1597’de Safiye Sultan tarafından atılan ve 1665’te Hatice Turhan Sultan’ın döneminde tamamlanan külliyenin belgesel hikayesine yer veriliyor.
Dün gerçekleşen yazar-okur buluşmasında Abdullah Kılıç Yeni Cami Külliyesi ve Hünkâr Kasrı hakkında bir sohbet gerçekleştirdi ve kitaplarını imzaladı.
Müellif anılan kültür buluşması hakkında düşüncelerini bize aktardı:
Son prestij kitabımız “Yeni Cami Külliyesi” kitabımızla ilgili fotoğraflardan oluşan ve Yeni Cami Hünkâr Kasrı’nda halen devam eden sergi salonumuzda dün yaptığımız dostlarla kültür buluşması ve kitap dağıtımına katılan bütün arkadaşlara ve öğrencilere teşekkür ediyorum (Sergi açılışı, kitap tanıtım töreniyle birlikte geçen hafta yapılmıştı).
Kültür sahipsiz diye hep yakınıyordum ama dostların varlığı ve teşrifleri dün bize tam tersine muhabbet, dayanışma, birlik ve beraberlik duyguları yaşattı. Yaklaşık bir yıllık emekten sonra eserin ortaya çıkması, yerini bulması ve siz dostların teveccühü yorgunluğumuzu aldığı gibi yeni ve daha büyük pojelere de cesaretlenmemizi sağladı. İyi ki varsınız. İnşallah ortaya çıkan eserler de okunur, okutulur ve geleceğe belge olarak kalırlar.