ABD gazlayınca unutkanlık yapıyor!
Yıldıray Çiçek
Adamın biri doktora gitmiş.
Doktor: “Şikâyetiniz nedir?” diye sormuş.
Hasta: “Unutkanlık...” diye cevap vermiş.
Doktor: Belirtileri neler?
Hasta: Neyin belirtileri?
Doktor: Unutkanlık dediniz ya!
Hasta: Ne unutkanlığı?
Meral Akşener de doktora “unutkanlık” hastası olarak gitse diyaloğu aynen böyle olacaktır. İP’in grup toplantısında demiş ki “Akdeniz’de, herkes gaz arıyor, bir tek biz arayamıyoruz.” Meral Akşener’in ne dününden ne de bugününden haberi var.
Aynı konuda Kemal Kılıçdaroğlu’nun da unutkanlık hastalığına kapıldığını biliyoruz. Hatırlıyorsunuz önce “Doğu Akdeniz’de zengin petrol var. Doğal gaz yatakları var. Amerika orada, Yunanistan orada, Kıbrıs Rum Yönetimi orada, Mısır orada, Katar orada, hepsi orada. Bir tek devlet yok, Türkiye. Niye yok? Akdeniz’in yer altı zenginliklerinden yararlanmak için “Armut piş, ağzıma düş” politikasının bir işe yaramayacağı ortada” demiş ve ardından da Akdeniz’de var olmak için adım atıldığında da “Ne işimiz var Libya’da” diyebilmiş birisidir.
Böyle biriyle yoldaşlık yapan Meral Akşener’in “Akdeniz’de, herkes gaz arıyor, bir tek biz arayamıyoruz” diyerek hem Türkiye hem de kendi gerçeğinden bihaber olduğu ortaya çıkmaktadır.
Kemal Kılıçdaroğlu da Meral Akşener de Libya tezkeresine “hayır” oyu vermiş partilerin genel başkanları olarak niye böyle fırıldak gibi dönüş sergiliyorlar?
Hem “Akdeniz’de niye yokuz” diyen bunlar, hem de Libya tezkeresine karşı çıkan bunlar. Elbette bu hastalıklı halleri sadece unutkanlıkla değil başka hastalıklarla da tarif edilebilir.
Türkiye’de, Irak’ta, Suriye’de Mehmetçiğimizi şehit edenlere sırtlarını dayadıkları HD(P)KK ile beraber olanların Libya tezkeresi konusunda şu hamasetlerini hatırlıyor musunuz?
İP Genel Başkanı Meral Akşener “Mehmetçik’in Libya çöllerinde ne işi var?”, CHP’li Engin Altay, “Mehmetçik lejyoner değil”, CHP’li Özgür Özel, “İhvan kardeşliği yapacağız diye Mehmetçik’in kanını ortaya koyanlar tarih önünde hesap verecekler”, İP’li Yavuz Ağıralioğlu ise “Hükümet sanki bir bataklığa çekiliyor.” Suriye’deki PKK’nın kolu YPG’yi “Terör örgütü değil, vatanını koruyan oluşum” olarak görenler, “Türkiye’nin beka problemi yok. YPG bize saldırmaz” diyenler söz konusu Akdeniz’deki haklarımız olunca Libya tezkeresine sanki Mehmetçiği çok düşünüyorlarmış gibi karşı çıkmışlardı.
Akdeniz’de olmamıza karşı çıkan ama “Akdeniz’de, herkes gaz arıyor, bir tek biz arayamıyoruz” diyebilen pişkinliğin sahibi Meral Akşener, Doğu Akdeniz’de sekiz noktada sondaj yapıldığını, arama ve işaretleme çalışmalarının sürdüğünü öğrenip, bu konuda konuşmuş olsaydı, sosyal medyada bu kadar dalga konusu olmazdı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in “Fatih ve Yavuz Sondaj gemilerimiz ve Barbaros Hayreddin Paşa Sismik Arama gemimizle bölgede sürdürdüğümüz faaliyetlerimize şimdi dördüncü gemimizi de dâhil ediyoruz. Ağustos 2017’den bu yana Karadeniz ve Marmara’da sismik araştırmalarını sürdüren MTA Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz de Marmara Denizi’ndeki çalışmalarının hemen ardından Akdeniz’deki sismik araştırmalarını yapmak üzere bölgeye gönderilecek” şeklindeki açıklamalarını takip etmiş olsaydı bölgeye dair teknik bilgi sahibi olurdu.
Meral Akşener’in eline bu konuşma metinlerini kim yazıp veriyorsa gerçekten merak ediyorum.
Türk devletine güvenmeyip Akdeniz bölgesinde Türkiye’nin var olmasına karşı çıkanların Türkiye’nin menfaatleri yanında saf tutması mümkün müdür?
Mavi Vatan mücadelesindeki her gelişmeye köstek olan muhalefetin sürekli birbirini tekzip eden açıklamalar yapması da bilinçli bir bilgi kirliliği yaratma girişimidir. ABD, Yunanistan ve diğerleri bunların Akdeniz’deki bu misyonundan da çok mutludur. Çünkü daha çok onların menfaatine çalışıyorlar.
Doğu Akdeniz’de ittifak kuran devletler Türkiye’yi engellemek için elinden geleni yapıyor, Türkiye’deki zillet ittifakı da onlara adeta omuz veriyor. ABD gazıyla hareket eden muhalefetten ne bekliyorsunuz ki?
turkgun.com