Zelenski’nin Stratejik Hamle Alanı Olarak Kamu Diplomasisi
24 Şubat günü şafakla birlikte Rus Orduları karadan, denizden, havadan Ukrayna’ya saldırı başlattığında uluslararası kamuoyundaki genel kanı Ukrayna lideri Volodimir Zelenski’nin direniş göstermeyip kısa süre içinde ülkesini terk edeceğiydi. Ukrayna lideriyle ilgili en iyimser düşünce ise Onun ülkesinin batısındaki Polonya, Slovakya veya Macaristan sınırına yakın taraflara çekileceği oradan cılız bir mücadele yürüteceğiydi.
Bir an evvel ateşkes sağlanması temennisiyle savaşın ilk beş günü değerlendirildiğinde, ilk günden beri Rusya yönetimi Russia Today ve Sputnik’in dünyanın birçok dilindeki yayınlarıyla Rus işgalini haklı çıkarmayı amaçlıyor. Moskova yönetimi “Ukrayna tarihi Rus toprağıdır”, “Ukrayna’yı Bolşevikler icat etti”, “Zelenski kaçtı”, ”Neo-Nazilerle savaşıyoruz” gibi stratejik anlatılara (strategic narrative) başvuruyor. Ayrıca Türkiye ve diğer Müslüman toplumların dillerindeki Rusya yanlısı paylaşımlarda Zelenski’nin inancına vurgu yapılıyor. Ancak savaşın ilk beş gününde uluslararası kamuoyunda bu anlatılar istenilen karşılığı bulmuşa benzemiyor. Bunun en önemli sebebi uluslararası kamuoyundaki Rusya kaynaklı yayınların kamu diplomasisi faaliyeti olarak değil de post propagandist bir anlatıya sahip olduğu algısıdır.
Zelenski’nin Kamu Diplomasisi
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski Rus askerlerinin Ukrayna topraklarına girmeye başladığı andan itibaren sosyal medya enstrümanlarını aktif ve stratejik şekilde kullanmaya başladı. Zelenski uluslararası basın kuruluşlarına sık sık açıklamalarda bulunuyor. Hem ülke içinde hem de uluslararası kamuoyunda insanlar Zelenski’nin açıklamalarını bekler oldu. Onun açıklamaları ajitasyondan uzak ve gerçekçi olarak algılanıyor. Bu açıklamalar sosyal medya mecralarında kısa videolar olarak da paylaşılıyor. Yazılı paylaşımlarında atıf yapmış olduğu (Rusya dahil) ülkelerin isimlerinden çok bayraklarını (emojileri) kullanması doğrudan yabancı halklar ile duygusal bağ kurmasını kolaylaştırıyor. Ukrayna liderinin açıklama ve paylaşımlarındaki stratejik anlatılarının “Vatanımızı savunacağız”, “Bu savaşı kazanacağız”, “Dünya Bizi Yalnız Bıraktı”, “Kiev’deyim” şeklinde olduğu görülüyor.
Bu kamu diplomasisi çalışmalarıyla birlikte evlerini savunan Ukrayna Ordusunun ve gönüllü milislerin işgalcilere karşı direnişi uluslararası kamuoyunu etkilemiş durumda.
Kamu Diplomasisi alanında araştırmalar yapan Festim Rizanaj’a göre “Savaşın ilk beş gününün gösterdiği, Zelenski başarılı bir kamu diplomasisi yürüttü ve kullandığı stratejik anlatılarıyla uluslararası kamuoyunu arkasına almayı başardı. Ukrayna Cumhurbaşkanı hem cephelerde savaşan askerleri dahil iç kamuoyunu motive etti hem de uluslararası kamuoyunun desteğini yanına aldı. Bunu da yeni medya araçlarındaki paylaşımlarıyla sağladı”.
Zelenski’nin Twitter’ı Aktif Kullanımı
Ukrayna internet ve sosyal medya erişimini engellemek bir yana insanların her nerede ve ne şekilde olursa olsunlar sosyal ağlara erişimlerine ekmek gibi su gibi öncelik veriyor. Tüm dünya bir kaos beklerken Ukrayna halkının soğukkanlılığıyla Zelenski’nin sakin ve kararlı tavrının birleşmesi işgalcileri agresifleştiriyor. Bu durumun da daha fazla masumun canına mal olmasından endişe ediliyor.
Dünya kamuoyu gün geçtikçe Ukrayna’daki gelişmeleri daha yakından takip ediyor. Zelenski’nin savaşın başladığı 24 Şubat sabahında birkaç yüz bin twitter takipçisi vardı. Bu sayı savaşın ilk günü 1 milyonu ikinci günü 2 milyonu üçüncü günü 3 milyonu aştı dördüncü günün sonunda ise bu sayı 4 milyona doğru ilerliyor. Bunun sonucunda Ukrayna işgali konusu tüm ülkelerde trend topic (TT) oldu.
Zelenski’nin içinde bulunduğu zor durumda dahi twitter’da uluslararası kuruluşların ve dünya liderlerinin hesaplarını takip etmemesi de dünya kamuoyuna iletmeye çalıştığı stratejik bir mesaj olarak okunabilir. Savaşın üçüncü gününden itibaren uluslararası kamuoyunun baskısının etkisiyle Amerika ve Batı ülkeleri Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımları sıkılaştırmaya başladı. Almanya dâhil birçok ülke Ukrayna’ya silah verilmesinin önündeki engelleri kaldırmaya başladı. Bu durum bir taraftan Moskova’nın daha ağır silahlar kullanmasını tetiklerken diğer yandan ise müzakere masasına oturması için ikna edici oldu.
Kremlin savaşın dördüncü gününde Ukrayna tarafıyla Minsk’te görüşme önerisinde bulundu. Zelenski ise Belarus topraklarından da ülkesine saldırılar olduğu gerekçesiyle bu öneriyi ilk başta reddederek İstanbul’da, Bakü’de, Varşova’da, Budapeşte’de Rus tarafı ile görülebileceklerini söylemişti.
Azerbaycanlı Gazeteci Kamal Salimov işgalcilerin Belarus’un başkentinde görüşme önerisine Zelenski’nin verdiği cevabı anlamlı bulduğunu ifade ediyor. Salimov’a göre Zelenski’nin görüşmeleri daha önce Rus (Çarlık veya Sovyet) ordularının işgalini görmüş İstanbul (Yeşilköy), Bakü, Budapeşte, Varşova gibi şehirlere çekme girişimi rastgele görüşme yeri belirlemeden öte bu şehirlerdeki kamuoylarının tarihsel belliğine mesaj niteliği taşıyor.
Ahmet AKALIN
Ankara Üniversitesi Doktora Öğrencisi
RTÜK Üst Kurul Uzmanı