V A R O L U Ş K A V G A S I(*)
Varoluş kavgası kişinin toplum içinde kendini göstermesidir. Varoluş kavgası, hayatın devamlılığının ifadesidir.
Canlılar arasında sonsuza kadar uzanan bir yarış mücadelesi vardır. Bu mücadele varoluş kavgasıdır.
Türk milletinin bağımsızlığı için kırk eriyle Çin sarayına giren Kürşad’ın kavgası varoluş kavgasıdır.
Dünyayı aydınlatan güneş gibi, karanlık Roma kapılarını tekmeleyen ve efendi kölelerini uyandıran Atillâ Han’ın kavgası varoluş kavgasıdır.
İstanbul Fatih’ini öven İslâm Peygamberi Hz.Muhammed’in kavgası varoluş kavgasıdır.
Gücünü Türk tarihinin derinliklerinden ve Türk Millî Şuur uyanıklığından alarak Kurtuluş Savaşı’nı sürdüren büyük Türkçü “Bozkurt Atatürk”ün sürdürdüğü kavga varoluş kavgasıdır.
“Tek dağ başı mezar oluncaya kadar çarpışacağız” diyerek, doğu batı, kuzey güney, her türlü emperyalizme karşı Kurtuluş Savaşı’nın öncülüğünü yapan Kâzım Karabekir Paşa’nın kavgası varoluş kavgasıdır.
Millî ruhu yeniden canlandıran Ziya Gökalp’ın kavgası varoluş kavgasıdır.
Sovyet emperyalizminin pençesinde inleyen esir Türk Cumhuriyetlerini kurtarmak için ve Enver Paşa’nın sürdürdüğü kavga varoluş kavgasıdır.
Sütçü İmam’ın, Nene Hatun’un, Kara Fatma’ların sürdürdüğü kavga varoluş kavgasıdır.
Âkif’in, Yurdakul’un, Çamlıbel’in, Müftüoğlu’nun kavgası varoluş kavgasıdır.
Beşparmak dağlarındaki Şahin’lerin kavgası varoluş kavgasıdır.
Iğdır’ın Tutak kasabasında “Millî Devlet-Güçlü iktidar” diye haykıran Celâl Adan’ın kavgası varoluş kavgasıdır.
“Öze Dönüş” daveti yapan Prof. Dr. Hikmet Tanyu’nun kavgası varoluş kavgasıdır.
“Sağlıklı Türkiye” için uğraşan Prof. Dr. Doksat’ın kavgası varoluş kavgasıdır.
Faşizme, Nazizme, komünizme, kapitalizme ve her türlü emperyalizme karşı savaş açan Alparslan Türkeş’in sürdürdüğü kavga varoluş kavgasıdır.
Gümüşhane’nin Şiran Kasabası’nın Tamara Köyü’nden Bahadır Amca ile Gönül Abla’nın kavgası varoluş kavgasıdır.
Yakın tarihimizde Türkçülüğü fikirden harekete getiren ve bu hareketin öncülüğünü yapan Atsız Beğ’in kavgası varoluş kavgasıdır.
Fındıkoğlu’nun, Ârif Hoca’nın, Necdet Hoca’nın, Türkdoğan’ın, Öztuna’nın, Kurt Karaca’nın, Eröz’ün, Kafalı’nın, Hacıeminoğlu’nun, Adalet’in, Faruk Beğ’in kavgası varoluş kavgasıdır.
Bakilerin, Karakoç’un, Arif Ozan’nın kavgası varoluş kavgasıdır.
Kahraman’ın, Özmen’in, Önkuzu’nun, İmamoğlu’nun kavgası varoluş kavgasıdır.
Yıldırım’ların, Okların, Ayhan’ların, Doğan’ların, Özdemir’lerin, Gürsoy’ların kavgası varoluş kavgasıdır.
Kederoğlu’nun, Kamburoğlu’nun, Gazi’nin, Deli Kurt’un kavgası varoluş kavgasıdır.
Köyden kente, okuldan fabrikaya kadar bir çığ gibi büyüyen yüz binlerce Milliyetçi-Ülkücü akıncı Bozkurt’un kavgası varoluş kavgasıdır.
Türk Milleti büyüktür. Kavgası da büyük olacaktır. Bu kavga Türk Milleti’nin millî şuur uyanıklığına kavuşturma, yüksek bir maneviyata ulaştırma kavgasıdır.
Bu kavga ekmek kavgasıdır. Bu kavga toprak kavgasıdır. Bu kavga ileri milletlerden daha ileriye gitme kavgasıdır.
Kavga büyük, ülkü büyük, Türk büyük
Seni bekler taşınacak yük büyük.
ALLAH’IM SEN KUVVET VER…
…………………………………………………………………………
(*) (Bu yazı, sevgili ülkücü kardeşim, Urfa’nın Birecik İlçesinden M. Hanifi Uzunoğlu’nun, henüz İstanbul’da öğrenci iken, arkadaşı Zülfü Kıraçlı ile genç yaşta hazırladıkları Ülkücü Ozanlar Antolojisinin önsözüdür. Hanifi bu kitabı 11.9. 1975 günü imzalayıp, bana vermişti. İdealizmin ve fedakârlığın zirveye ulaştığı o yılları hatırlattığı, genç ülkücülerin okumasının faydasına inandığım için bu siteye koymak istedim.
Ahmet B. Karabacak