2023 Yılı Dünya Turizm Başkentliğine Özbekistan’ın Semerkant Şehri Seçildi
“Ve şimdi, bakışlarını Semerkant üzerinde gezdir! O, yeryüzünün ecesi değil mi? Tüm kentlerin kaderini ellerinde tutmuyor mu?”
*Edgar Allan Poe
Amin Maalouf 1988 yılında yayımlanan Semerkant isimli eserinde “Semerkant, Dünya’nın ezelden beri Güneş’e çevirdiği en güzel yüz” dedikten 33 yıl sonra Dünya Turizm Örgütü Semerkant’ı, “2023 yılı Dünya Turizm Başkenti” ilan etti. Dünya Turizm Örgütü’nün her iki senede bir yaptığı dünya turizm kongresinin 24’üncüsü geçtiğimiz hafta İspanya’nın başkenti Madrid’te yapıldı. Toplantıda yapılan oylama ile Özbekistan tarihinde ilk kez Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü Zirvesi’ne (2023 yılında) ev sahipliği yapma hakkını elde etti.
Sürdürülebilir ve evrensel olarak erişilebilir turizmin tanıtımından sorumlu Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşu olan Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (The United Nations World Tourism Organization – UNWTO), bu kararı BM üyesi ülkelerin delegelerinin oylamasıyla aldı.
Emir Timur’un Başkenti Semerkant
Semerkant’ın tarihi M.Ö 500 yılına kadar giden ve 1220’de Cengiz Han’ın Moğol Ordusu tarafından yok edilen Afrassiyab’a dayanmaktadır. Afrassiyab, destanlarda adı geçen Türk hükümdarı Alp Er Tunga’ya Perslerin verdiği lakaptır. Bundan hareketle Özbek şair Erkin Vahidov 1968 yılında yazmış olduğu mısralarında:
“Söylesin Afrasiyab ile
Söylesin Orhun yazısı,
Eski tarih halkasında
Bir tane inci, Özbeğim”
diyerek Özbek tarihi içinde Alp Er Tunga’nın yerine atıf yapmıştır.
Emir Timur, 1370’de Belh’te Sahipkıran ve Kutbettin ilan edilmesinin ardından başkentini Semerkant’a taşımıştır. Emir Timur dünyanın dört bir yanına yapmış olduğu seferlerinde Anadolu, Irak, Suriye, Hindistan ve Kafkasya’dan çok sayıda ilim ve sanat adamını Semerkant’a götürmüştür. Emir Timur, siyasi başkenti olan Semerkant’ı aynı zamanda kültürün, sanatın ve ilmin de başkent yapmayı başarmıştır. Timur’un 1405’te vefat edip Semerkant’ta Gur’i Emir’e defnedilmesinin ardından onun başlatmış olduğu ilim ve irfan seferberliğinde bayrağı torunu Mehmet Taragay yani Mirza Uluğ Bey almıştır.
Mirza Uluğ Bey 1420 yılında Semerkant Devlet Üniversitesinin öncüsü kabul edilen aynı zamanda dünyanın ilk üniversitelerinden sayılan Semerkant medresesini kurmuştur. Zira bu medresede günümüzde pozitif bilimler denilen matematik, astronomi, geometri gibi dersler de okutulmakta idi. Uluğ Bey daha sonra da Semerkant’a rasathane (gözlem evi) inşa etmiştir. Rasathanede devrin ünlü uzay bilimcileri Ali Kuşçu, Bursalı Kadızade Rumi, Gıyaseddin Cemşid gibi çok sayıda alim ile birlikte kendisi de çalışmıştı. Bu alimler, son kısımları 1449 yılında Uluğ Bey tarafından tamamlanan ve tarihe Ziyci Sultani veya Zeyci Gürkani olarak geçecek eseri bu rasathanede hazırladılar.
Semerkant’tan İstanbul’a İrfan Göçü
Timurlulardan sonra iki yüz yıl daha Semerkant; ilim, kültür, sanat merkezi olmaya devam etmiştir. Bu dönemde Registan Meydanındaki ikinci Medrese olan ve ismini üzerindeki aslan figürlerinden (daha çok kaplana benzeyen) alan Şir’dar, 1635 yılında; üçüncü Medrese olan altın işlemeleriyle meşhur Tillekari ise 1660 yılında inşa edilmiştir. Semerkant medreselerinde dini ilimlerin her birinde damla olmuş alimlerin yanı sıra birçok matematikçi, gök bilimci, müzisyen (musikişinas) de yetişmiştir. Bunlar günümüze kadar ulaşan eserler yazmış, dönemin en ünlü medreselerinde dersler vermişlerdir. Bunların birçoğunun Türkistan’dan Anadolu’ya ve İstanbul’a gelmesiyle Türkistan’dan Osmanlı Devleti’ne önemli ilim ve irfan göçü olmuştur. Semerkant medreselerinin yetiştirmiş olduğu müderrisler, matematikçiler, gökbilimciler, devlet adamları, sanatçılar, şairler Osmanlı Devletindeki entelektüel birikimi beslemişler, düşünce dünyasını zenginleştirmişlerdir. Türkistan’da daha sonraki dönemde, özellikle 18. Yüzyılda başlayan ve giderek artan fikri hayattaki durağanlığın Osmanlı Devletini de etkilemiş olduğu düşünülmektedir.
Alimlerin Ebedi İstirahat Yeri Cakerdize Mezarlığı
Semerkant’ta Cakerdize mezarlığında binlerce alimin kabri olduğu ifade edilir. Bunlardan birisi de İmam Maturidi’ye ait türbedir. Ayrıca Semerkant inanç değerlerimiz bakımından köşe taşları olan sahabelerden Şah’ı Zinde yani Kusam bin Abbas (r.a), İmam Buhari (rh), Ahrar-ı Veli (Hace Ubeydullahı Ahrar) başta olmak üzere sayısız değere vatan olmuştur. Hepsinin daimi ikametgahları da yine Semerkant’tadır.
Semerkant Ekmeği ve Yemekleri
Yukarıda özetin özeti olarak anlattığımız, saymakla bitmeyen tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra kendine has “nan” ismi verilen ekmeği ve Maveraünnehir mutfağının meşhur lezzetli yemekleri; dünyanın dört bir yanındaki turistlerin seyahat rotalarının üst sıralarına Semerkant’ı koymalarında etkili olmaktadır. Dünya Turizm Örgütü tarafından 2023 turizm başkenti seçilmesiyle Şehrin, bu insanlar için daha keskin çekim ve cazibe merkezi olması beklenmektedir.
Semerkant’taki Turizm Yatırımları
Semerkant’ın 2023 Dünya Turizm Başkenti olması tesadüfi bir durum değildir. Zira Özbekistan hükümeti yıllardır şehre önemli ulaşım, haberleşme, alt yapı ve turizm yatırımları yapmaktadır. Özbekistan yönetimi başkent Taşkent’i Semerkant’a ve Semerkant’ı Buhara’ı Şerif’e bağlayan hızlı tren Afrassiyab’ı devreye sokmuş, Emir Timur’un doğduğu Ak Saray’ı meşhur Şehri Sebz şehri ile olan karayolunu da genişletmiştir. Şehrin havaalanının uluslararası uçuşlar için baştan sona yenilenmesi devam etmektedir. Ayrıca Semerkant’ta 2018 yılında “İpek Yolu” Uluslararası Turizm ve Kültürel Miras Üniversitesi kuruldu. Üniversitenin rektör vekilliğine Türkiye, Japonya ve Rusya’daki çalışmaları ile alanında geniş akademik tecrübesi olan Prof. Dr. Juliboy Eltazarov getirildi. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in yayımladığı kararname ile üniversite Türk Devletler Teşkilatı (Türk Konseyi) ülkelerine öğrencilerine burs imkanı sunmaya hazırlanıyor. Alt yapısı yenilenen Şehirde, uluslararası standartlara uygun otellerin yapılması devam ederken, tüm bu çalışmaların geleneksel Özbek misafirperverliğiyle birleşmesiyle Şehir; uluslararası gezginler, araştırmacılar, organizasyonlar (kongre, sempozyum, festival, konser vb.), maceraperestler, gastronomi turistleri için bir cazibe merkezi haline gelmektedir.
Uluslararası Alanda Marka Şehir Olarak Semerkant
Özbekistan’ın ikinci büyük şehri olan Semerkant’ta Türkiye ve Kazakistan’ın başkonsolosluğu bulunmaktadır. Tarihi İpek Yolu üzerindeki Şehrin ismi Özbekistan için dünya çapında önemli bir markadır. Semerkant’ın tarihsel ve kültürel arka planından aldığı simgesel değer ise Özbekistan için ciddi bir yumuşak güç unsurudur. 193 üyeli BM’nin Dünya Turizm Örgütü gibi önemli bir kurumunun 2023 yılında toplantı merkezi olarak bu şehri uygun görmüş olması da bu simgesel değeri taçlandırmıştır.
Ahmet AKALIN
Ankara Üniversitesi Doktora Öğrencisi
RTÜK Üst Kurul Uzmanı