Ahmet Akalın
Maveraünnehir ifadesi Amu Derya (Ceyhun) ve Sir Derya (Seyhun) nehirleri arasında kalan bereketli toprakları tarif etmek için kullanılır. Bu bereketli toprakların önemli bir kısmını içerisine alan Özbekistan’da 24 Ekim 2021’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılıyor.
Özbekistan’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sadece ülkede faaliyet gösteren 5 siyasi parti aday gösterebiliyor. Buna göre Ekoloji Partisi Narzulla Oblomurodov’u, Halk Demokrat Partisi Maksuda Vorisova’yı, Liberal Demokrat Parti mevcut Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’i, Milli Şahlanış Demokrat Partisi Alişir Kadirov’u, Adalet Sosyal Demokrat Partisi ise Bahrom Abduhalimov’u Cumhurbaşkanlığı için aday gösterdi.
24 Eylül- 3 Ekim tarihleri arasında Taşkent, Şehri Sebz, Kitap, Semerkand, Buharı’ı Şerif ve Hive şehirlerinde bulundum. Meydanlar, ana caddeler, tren garları başta olmak üzere birçok yerde beş adayında tanıtım afişlerini görmek mümkün. Özbekistan Seçim Komisyonu (Markaziy Saylov Komissiyası) da seçim hazırlıklarına şeffaf bir şekilde bütün hızıyla devam ediyor.
Özbekistan Devlet televizyonu dahil ülkede yayın yapan birçok televizyon kanalında adayların seçim çalışmaları yayımlanıyor. Adaylar ülke nüfusunun yoğunluğunu oluşturan genç seçmenlere ulaşmak için sosyal medya mecralarından da faydalanıyorlar. Yani Özbekistan’da ifade ve haber alma özgürlüğü bağlamında çok önemli gelişmeler olduğunu açıkça görebiliyorsunuz.
Gittiğim şehirlerde ya da yolculuk esnasında konuştuğum Özbekistan vatandaşlarının çoğu Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in son beş yılda yapmış olduğu çalışmaları konusunda memnuniyetlerini açık bir şekilde ifade ediyor. 2016 Eylül ayından beri Özbekistan’ı yöneten ve seçimlere “Yeni Özbekistan Stratejisi” ile hazırlanan Mirziyoyev’e halkının her kesiminde büyük bir teveccüh olduğu gözden kaçmıyor. 1991 yılında Özbekistan’ın bağımsızlığını kazanmasında öncü rol oynayan ülkenin birinci Cumhurbaşkanı İslam Abdüganiyeviç Kerimov’un, 2016 yılında vefatından sonra Cumhurbaşkanı seçilen Şevket Mirziyoyev “Yeni Özbekistan”ı, güçlü yasama, yürütme ve yargı organları ve sivil toplum kurumlarının verimli çalıştığı “devlet, halkın hizmetkârı” ilkesini benimseyen demokratik bir devlet olarak tanımlıyor. Güler yüzlü kişiliği ve beş yıldır yapmış olduğu icraatlarıyla Mirziyoyev seçimlerin favorisi durumunda.
Mirziyoyev’den başka seçimlere katılacak diğer dört aday da seçim programlarını ilan ettiler. Kızılkum çölünün bulunduğu, Aral Gölü’nün kurumaya yüz tuttuğu ülkede Ekoloji Partisinin adayı Narzulla Oblomurodov’un vaatlerinde iklim değişikliği ile mücadele yer alıyor. Ayrıca Oblomurodov Özbekistan’ın geniş düzlüklerinde beyaz enerji kaynaklarından faydalanmanın önemi üzerinde duruyor.
Seçimlere katılan tek kadın aday olan Halk Demokratik Partisi adayı Maksude Varisova ise sosyal adalet vurgusu yapıyor. Sağlık alanı başta olmak üzere toplumun özellikle alt kesimlerinin sosyal ve ekonomik statülerini yükseltme vaadinde bulunuyor.
Yolculuk esnasında İpek Yolu üzerindeki kadim şehirlerdeki açık hava reklam panolarındaki iddialı afişler dikkatlerden kaçmıyor. Bu afişler adaylardan Alişer Kadirov’a ait. Kadirov 1992’de Türkiye’nin başlatmış olduğu Büyük Öğrenci Projesi döneminde İzmir’de eğitim görmüş, 1997 yılında Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmuştur. Kadirov hem ahlaki hem de bilimsel eğitimi geliştirmeyi vaat ediyor.
“Adalet” Sosyal Demokrat Partisi adayı Bahrom Abduhalimov’un seçim vaatleri arasında Özbekistan’da yerel yönetimlerin yöneticilerinin belirlenmesinde seçim yapılması yer alıyor. Özbekistan’da cumhurbaşkanı icra hâkimlerini (başçılarını) yerel yönetimlere başkanlık etmeleri için görevlendirme yetkisine sahiptir. İcra hâkimleri Türkiye’deki vali ve belediye başkanlarının ortak yetkilerine benzer bir yetkiyle vilayetleri veya tümenleri (ilçe) yönetmektedir. Ayrıca Abdulhalimov ülkedeki otomobil sektöründeki devlet tekelini kaldıracağını söylemektedir.
Adayları ve vaatlerini kısaca tanıtmaya çalıştığımız, bölgesel anlamda huzur ve barış adası olan Özbekistan, 24 Ekim Cumhurbaşkanlığı Seçimleri sonrasında artık dünya genelinde kendisinden daha fazla söz ettireceğe benziyor. Önümüzdeki dönemde Özbekistan’ın uluslararası demokrasi indeksinde (Democracy Index) ve basın özgürlüğü indeksinde (Press Freedom Index) hızla üst sıralara doğru tırmandığını göreceğiz. Bu gelişmeler ile birlikte kültürel zenginliği, ekonomik potansiyeli ve dış politikasındaki tutarlığı ile Ata Diyarımız yeniden Asya’nın cazibe merkezi haline gelecektir.
The Economist, 2019’un en çok gelişme kaydeden ülkesi olarak Özbekistan’ı belirlemişti.
Özbekistan’ı Asya’nın kalbi olarak tanımlamak coğrafi ve kültürel anlamda yanlış olmayacaktır. Kalpte filizlenen demokratik siyasal kültüründe tüm vücuda sirayet edeceği gündeme gelebilir. Yani Özbekistan’daki gelişmeler birçok ülke için rol model olabilir. Bu da Özbekistan’ın bölgesel ve küresel anlamda ağırlığının arttırmasında önemli bir yumuşak güç unsuruna sahip olması demektir. Dolayısıyla 24 Ekim 2021 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hem Özbekistan hem de gelişmekte olan demokrasiler için önemli bir tarih olacağı açıktır.