YUNUS EMRE’YLE HASBİHAL – 13
Ahmet URFALI
Yunus, şairden çok bir filozof ve ahlâkçı idi. Düşüncelerini tasavvufa dayanarak savunmaktadır. Onda tasavvuf kaos içindeki bir toplumda kozmoza varan bir yoldur.
İ.Hakkı Baltacıoğlu
37.
Aşk uluları söyledi aşktan kuruldu bu yurt
Gönül kardeşliğinin ışığı alınlarda şavklandı
Yıldızlardan sağılan sevgiyi çoğaltıp bengisuyla
Kırbalar dolusunca paylaşıldı sevdaların ödülü
Göğe ağdı bir hümanın kanadında aşk sözleri
Dağ yamaçları çiçeklendi şehirler taçlandı
Yorgun insanlığa dinç sabahlar geldi doludizgin
Diller söyledikçe açıklandı kırk makamın anlamı
Kendi geleceğinden döndü karamsarlık savaşçıları
Porsuk şenlendi Sakarya bayram etti Anadolu uyandı
38.
Bir esatir olsa da menkıbelerle örülü hayatın
Sözün aşikârdır cümle âleme ve aşkın ulu sözüdür
Zapt et kandaki depremi bir korkunun derinliğinde
Koca bir cihan dürülmüştür varlığına insanın
Buradadır bazen gök bazen yer olmanın gerçeği
Ve kıraç bir bozkıra özsu olup yağmanın bereketi
Kardeşliği düşmanlığa çeviren putları kırıp yürümek
Oradan bütün insanlığa ses duyurmak barıştan yana
Gün gelir gün geçer bu sevap bahçesinden
Yaprağına sevinç düşer güllerin ay ışığında
39.
Sırla kalbimdeki depremi sürgün yağmurların hüviyetiyle
Sözlüğünden bir muştu getir nakışlasın tutkunluğumu
Sen denizin sesine mi uyandın gözlerinde bir mahmur bakış
Ben ertelenmiş bir hikâyenin öznesiyim bu son durakta
Gök kuşağını alıp getirdim bir ümidin gerekçesi için
Ben senden istemeliyim gün aydınlığını azık olarak
Şimdi seni deniz okusun üstündeki ayak izlerinden
Sahile vurdukça sen beni yaz ak köpüğüne dalgaların
Toprakla sudansa sabır ve cömertliğin cevheri
Hırsımın ateşini söndür dağıt kibrimin havasını