KADIN
Ahmet URFALI
Kadın; annedir, sevgilidir, evdeştir, yoldaştır, aşktır. Onun elleri değince güzelleşir çirkinlikler. Dilinin büyüsünde uysallaşır en kaba söyleyişler. Söz ateşinin kıvılcımını ateşler tan vaktinde. Gülistanından güller gülümser göğe. Dağların doruğundan coşkun ırmaklar koşup gelir sevda çağrısına. Kadın; orta direğidir evin, dayanağıdır.
Bir bakışıyla aydınlanır, karanlık beldeler. Bozkırlara baharlar getirir bir tebessümü.
Annedir, fedakârlık kelimesi onu anlatmada yetersiz kalır. Evlatlarını bağırlarına basarken gökte yıldızlar halay çeker, mutluğun sevincine. Doğurganlığıyla çoğaltır yeryüzünün bereketini. Lekesiz, tertemiz, karşılıksız sevmenin adıdır anne.
Efsanelerin içinden taşar Ak ana; bolluğun koruyucusu, hayat veren güçtür. Hem başlangıçtır hem son. Ak ana; topraktır, güneştir. Topraktır, tevazu ve alçak gönüllülükte. Güneştir, şefkat ve merhamette.
Önce içinde çimlendirir ulu çınarların çekirdeklerini, dal dal, yaprak yaprak büyütür nesillerin gürbüz oğullarını, gökçek kızlarını. Ümidin bittiği yerde ümit, dermanın bittiği yerde derman olur sevdiklerine. İşte bu yüzden her sıkıntının, her acının nidasıdır ‘’anam’’ demek.
Sonra zaman, bir su olup akar. Hayat bir masaldır anılarda kalır yâdı. Ayaklarının altına serilir cennetin bahçeleri. Kutlu Elçi müjdesini verir ardından ağlayanlara.
Kadın, sevgilidir,aşktır. Ve ince bir sızıdır sevdalı yüreklerde. Diller, duyguyu ifade etmede lâl olduğu vakitte başlar muhabbet faslı. Akça güvercinler havalanır gözlerin süzgün duruşuna. İnsan, suya bakıp yazmayı diler, rüzgârın dilini öğrenir, içindeki ağacın dalları çiçeklenir. Sevgilinin adı yazılır, pembe gülün yaprağına bülbül seslerinden.
Sevgilidir, cihan fatihlerini ahu bakışlarına köle yapan.
“Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek “
(Benim pençemin (gücümün) korkusundan aslanlar( bile) titrerken, Felek beni bir ahu gözlüye esir etti.)
Gönül, sevgilinin şalının ucunda bile sürünmeye razıdır:
‘’O gül endam bir al şâle bürünsün yürüsün
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün.’’
(Boyu bir gülfidanını andıran o güzel, bir kırmızı şala bürünüp yürüsün de, şalının ucu ardı sıra gönlüm gibi sürünsün.)
Aşk derdiyle barışık olduğunu söyleyen şair, bu derdine derman istemez:
‘’Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabip
Kılma derman kim helakim zehri dermanındadır.’’
(Ey tabip, Aşk derdiyle başım hoş benim; yaramdan el çek sen. Bana derman hazırlama ki senin merhemlerin benim ölümüm sayılır.)
Sevgili; gündüz hayâlde, gece düştedir.
‘’Yârimin sevdası vardır başımda
Uyansam karşımda, yatsam düşümde
Ne canibe gitsem bile peşimde
Benim ile yoldaş oldu hayâli.’’
Kadın, sevgilidir, ondan gelen her eza ve cefa kabulüdür sevenin. Sevgi, fedakârlık ister.
‘’İlk akşamdan vardım kavil yerine,
Bekledim de kömür gözlüm gelmedi.
Bilmem gaflet bastı, yattı uyudu,
Bilmem o yâr bize küstü gelmedi.’’
Kadın; annedir, sevgilidir, evdeştir, yoldaştır, aşktır. Onun elleri değince güzelleşir çirkinlikler.
Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle bütün annelerimizin, eşlerimizin, sevdiklerimizin, kızlarımızın daha nice güzelliklere ulaşmaları dileğimizle…