GAZİ KARABULUT İLE KIZILELMA’NIN YENİLMEZ SAVAŞÇILARI ÜZERİNE
ÜLKÜCÜ KADRO: Beş kitaptan oluşan yeni çalışmanız hayırlı olsun.
Gazi KARABULUT: Çok teşekküre ederim.
ÜLKÜCÜ KADRO: Bu kitapların hazırlanış gayesi ile ilgili biraz bilgi verir misini?
Gazi KARABULUT: Elbette, Kripto yayınlarından daha önce dört kitabımız çıkmıştı. İki sene önce, Ankara’daki kitap fuarında değerli yayın yönetmeni Ümit Çıkrıkçı Bey ile İslamiyet öncesi Türk tarihi üzerinde konuşuyorduk. İkimizin de ortak endişesi bu dönemin çok iyi bilinmediği, alanla ilgili yeterli çalışmanın olmadığı şeklindeydi. Toros kitabından önce bir başlangıç olması dileğiyle Kızılelma Kutsal Emanet adlı kitapta beş abide Türk büyüğünü lise öğrencilerinin ağzından anlatmıştık. Bu defa Alp Er Tunga’dan başlayarak sırayla Tomris Han, Mete Han, Kür Şad ve Kül Tigin ile ilgili beş biyografik roman çalışmasının çok anlamlı olacağına karar verdik. Nihayet iki yıllık bir uğraşın sonunda bu eserler oluştu.
ÜLKÜCÜ KADRO: Anladığımıza göre kitaplar birbirinin devamı şeklinde ve set halinde hazırlandı.
Gazi KARABULUT: Evet, Kızılelma’nın Yenilmez Savaşçıları üst başlık olarak tasarlandı. Sonra da tarihi kronolojiye uygun olarak Milattan Önce yedinci yüzyıldan Milattan sonra sekizinci yüzyıla kadar süren bir yolculuk yapıldı. Kitaplar hazırlanırken birbirinin devamı olarak set halinde okunabileceği gibi tek tek de okunabilecek şekilde planlandı. Aradan bir kitap seçilip bağımsız olarak da okunabiliyor.
ÜLKÜCÜ KADRO: Peki gelelim kitapların yazılma gayesine?
Gazi KARABULUT: Elbette ana gaye, bir bütün olarak kabul ettiğimiz Türk tarihinin köklü geçmişini hatırlatmak ve o geçmişin ışıklarıyla geleceğe güvenle bakabilecek şuuru, başta Türk milleti olmak üzere Türk gençliği ile buluşturmaktır. Nitekim her Türk Han’ını yazarken gördüğümüz bir şey vardı ki o da tarih boyunca yeryüzünde adaleti hakim kılmak amacıyla verilen kutlu bir mücadeleye şahit oluyoruz. Bu milattan önce 7. yüzyılda da böyle milattan sonra 7. yüzyılda da. Ayrıca töre olarak ifade edilen yasaların oluşma şekli ve törelere sadakatle bağlı kalınma düsturu tarihin her döneminde dikkat çekmektedir. Üstelik törelerin adalet, toprağa bağlılık, insana hizmet gibi gayeleri barındırıyor olması Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresini daha doğru anlamayı sağlıyor.
ÜLKÜCÜ KADRO: Kitapları gençler için mi kaleme aldınız?
Gazi KARABULUT: Bütün Türk milleti hatta Turan coğrafyası için demek daha doğru olur. Ama elbette gençlik temel hedefimizdi. Çünkü gençliğimizin büyük bir bölümü popüler kültürün ve dijital çağın etkisiyle olsa gerek ki tarihi konulara mesafeli durmaktadır. Buradan hareketle okumaya başladıklarında ellerinden bırakamayacakları ve sonrasını merak edecekleri bir set oluşturarak köklü geçmişin anlam dolu mücadelesini ortaya koymaya çalıştık. Yine okullarımızda ortaöğretim ve üniversite gençliğinin kitapları okumasını teşvik amacıyla her kitap ile alakalı yirmişer tane paragraf sorusu hazırlayarak değerlendirme yapabilme imkanı oluşturduk?
ÜLKÜCÜ KADRO: Son olarak söylemek istediklerinizi alabilir miyiz?
Gazi KARABULUT: Hakikat şu ki Türk milletinin tarihe armağan ettiği köklü bir medeniyeti var. O medeniyet, sadece savaş üzerine kurulu bir mücadele alanı değil. Maden işlemekten, şehir kurmaya, toprağı değerlendirmekten sanat icra etmeye, taşa kitabe nakşetmekten insanlığa adalet sunmaya kadar geniş bir medeniyeti, büyük bir coğrafyaya yaymıştır. İşte o medeniyeti öğretmek, emanete sahip çıkmak ve geleceği inşa edecek doluluğa sahip bir nesil yetiştirmek gayesiyle Kızılelma’nın Yenilmez Savaşçılarını, Türk milletine emanet ettik.