ABD’de Türkiye hakkında düşünülenler
Fuat YILMAZER
Medyada yayımlanan iki yazı dikkatimi çekti, sizlerin de ilgisini çekeceğini düşünerek önemli bölümlerini buraya aldım.
9 Şubat tarihli editör Tarihistan imzalı “CIA’ya yakınlığı ile bilinen Stratfor’un Türkiye’nin 2059 yılındaki haritası yayınlandı” başlıklı bir haber yayınlandı. Haber şöyle; “ABD Savunma Bakanlığı birimleriyle birlikte özel kuruluşlara da kritik istihbarat satan, aynı zamanda gayri resmi CIA olarak da anılan bir kuruluş olan Stratfor’un söz konusu haritasında 2050 yılında Türkiye’nin etki alanındaki ülkeler, Yunanistan, GKRY, Libya, Mısır, Suriye, Irak, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Umman, Yemen, Körfez Ülkeleri, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Kırım, Türkmenistan ve Kazakistan’ın bulunduğu Hazar Havzası” olarak veriyor.
Bu haberi bir kenarına not edelim. Diğer haberde enteresan. HABER/ DÜNYA’ da 17.02.2021 tarihli gazetede “ABD’den skandal Türkiye raporu” başlıklı bir haber. “ABD’nin düşünce kuruluşu Brooking Enstitüsü Nicholes Donfort imzalı raporda; “ABD’yi bir müttefik olmaktan çok stratejik bir tehdit olarak gördüğü” belirtmiş ve yapılması gerekenler sıralanmış. “S 400 konusu ‘Biden’in önünde CAATSA yı (ABD’nin Yaptırımlar yoluyla hasımlarıyla mücadele etme yasası) kullanma fırsatı olduğu belirterek ‘Başkan Biden artık CAATSA’yı ileriye dönük daha tutarlı ve etkili bir politika aracı olarak kullanma fırsatına sahip. Bu, S400’lerin devre dışı bırakılması karşılığında yaptırımların kaldırılmasına yönelik net bir yol sağlamayı içerecek” diyor.
“Washington, Türkiye’nin dış politikasından endişe duyan ülkelerle daha etkin çalışabilir. Risk şu ki Türkiye çevresinde daha etkin çalışmak, Ankara’nın Doğu Akdeniz’de ki ‘oyunbozan’ rolünü oynama çabalarını yoğunlaştıracak. Washington bu olasılığı ortadan kaldırmak için, Türkiye’nin yeni Dış politikasından endişe duyan artan sayıda ülkeyle daha etkin çalışabilir.”
Rapor şöyle devam ediyor. “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın politik manevraları “kısa vadeli esnekliği uzun vadeli tutarlılıkla birleştiriyor” yazılmış ve şu değerlendirmelere yer veriliyor. “Erdoğan baskı altında defalarca taktik hamleler yaptı, daha önce gerildiği ülkelere olumlu söylemlerde bulundu ve sınırlı tavizler verdi. Erdoğan kesinlikle geri adım atabilir. Ancak Türk siyasetinin yapısı, ülkenin mümkün olduğunu hissettiği anda agresif bir şekilde çıkarlarını geliştirmeye geri döndüğünü gösteriyor” diyor.
Raporun son bölümü de önemli.
Dikkatli okumak gerekir. “Nihayetinde Türkiye’nin Batı ile bağlarının yeniden kurulmasında fayda sağlayacağına karar vermek demokratik olarak seçilmiş bir Türk hükümetine kalacak. O zamana kadar Washington’un karşısındaki zorluk, bu durumu ikili ilişkileri düşmanca hale getirmeden görünür kılmak için yeterli baskıyı sürdürmek olacaktır” diyor.
Bu Amerika’nın düşünce kuruluşlarının görüşü, kendi açılarından bakıyorlar. Normaldir herkes kendi açılarından bakabilir. Sonuç kısmındaki yeni hükümet bekleyişleri ve demokratik yolla diye üzerine basarak yazmaları dikkatimi çekti.
Acaba yeni bir tuzak mı hazırlanıyor?
Amerika; Türkiye’nin çizgisinden çıkışına mı sinirleniyor?