
Ü Ç Y I L D I Z KAYDI
Ahmet B. KARABACAK
İ B R A H İ M M E T İ N
Türk milliyetçileri için hayat, vatan, millet, Allah sevdasıdır. Bu sevdalar iliklerine işlemiş, başka sevgileri hep ikinci plâna atmışlardır. Milletine ve milletinin inançlarına âşık olan insanlar başka aşkları pek düşünmezler. İşte, geçtiğimiz günlerde, dünyayı saran menhus hastalıktan kaybettiğimiz sevgili dostum, kardeşim İbrahim Metin ömrünü bu aşklar içinde geçirdi.
Daha öğrencilik yıllarında, o yıllarda Türkiye’de yaşanan korkunç ihanetin şebekeleriyle mücadelede hep ön saflarda yer aldı. Hem öğrenimini devam ettirmek istiyor, hem milliyetçiliğin kalesi olan M.H.P.’de, önce gençlik kollarında, daha sonra parti üst kademesinde, genel idare kurulunda görevler üsleniyordu. Bu arada geçimini sağlamak için, kırık dökük kamyonetiyle Ankara’da bir de tuz bayiliği yapıyordu. Rahmetli ağabeyimiz Osman Yüksel Serdengeçti, çok sevdiği İbrahim Metin’e, tuzcu İbrahim lâkabını takmıştı.
Bir kültür adamı olan İbrahim Metin, hiçbir millî görevden kaçmadı. O, gençlik yıllarında, kıymetli romancımız, yazar Emine Işınsu’nun başında olduğu, bir kültür yayını olan TÖRE dergisinin yükünü sırtladı. Daha sonra siyasi dergi DEVLET’i, genç yaşta kaybettiğimiz rahmetli konya escort tavsiye Halil Özyıldız ve Sadi Somuncuoğlu ile neşretti. Devlet dergisini anınca, onunla ilgili bir hatıramı anlatmak istiyorum: Yaz aylarını geçirdiğim memleketim Tosya’da iken İbrahim’den bir telefon geldi. Bana, yanımda Mustafa Kaplan var. Devlet dergisini ben çıkardım diyor. Ben kendisine yanıldığını nezaketen söyleyemedim. Bunu en iyi Ahmet Karabacak bilir, ona soralım dedim. Sen ne diyorsun, dedi. Mustafa beye selâm söyle, o dergiyi siz çıkardınız. Bir de kendisine patates meselesi ne durumda, onu da soruver, dedim. Mustafa Kaplan, 27 Mayıs 1960 hükümet darbesi sırasında kocaeli escort ajansı Türkeş beyin yanında yer alanlardandı ve galiba yüzbaşı rütbesinde idi. Türkeş beyle beraber 14 subay yurt dışına sürülmüşler, dönünce M.H.P.’nin daha önceki adı olan CKMP’ye girmişlerdi. Kaplan, Avrupa’da, ekmekten çok patates yenildiğini görmüş, bunu parti konuşmalarında devamlı millete anlatmağa çalışırdı. Onu Escort grup antalya hatırlatmak istedim.
İbrahim Metin sonraki yıllarda İstanbul’a taşındı. Kendi ticarî işlerinin yanında, gene yayın işlerini bırakmadı. Töre dergisi yeniden onun gayretiyle yayın hayatına girdi. Birçok kıymetli kitaplar basıldı. Bir gün telefon etti, benim yayınladığım, partinin ilk siyasi dergisi olan Millî Hareket’in tamamının olup olmadığını sordu. Olduğunu söyledim. Partinin tarihçesini yazmak istiyormuş. Millî Hareket Dergisi incelenmeden bunun mümkün olmadığını düşünmüş. Bir Cuma günü, benim gittiğim camide buluştuk. O cevval, yerinde duramayan İbrahim Metin baktım benim gibi iskemlede namaz kılıyor. Yaşlanmışız, dedim. Yok yahu, dedi daha bizde çok iş var, görevimiz henüz bitmedi. Bir yazımda, “milliyetçilikte emeklilik olmaz” diye yazmıştım. Bu iddianın bir örneği idi İbrahim Metin. Eve, geldik, uzun zaman, eski günleri anarak sohbet ettik. Ona derginin ciltlerini verdim. Fakat galiba, o çalışmayı yapamadı. Bir süre sonra ciltleri eve getirdi. Pek çok projesi vardı, ama olmadı.
İbrahim Metin gençlerimizin örnek alacağı bir Türk milliyetçisi idi. Ne parti iktidar ortağı olduğu, ne de milletvekilliği çıkaracak güce eriştiği zaman en ufak bir talebi olmadı El etek öpmedi. Pek çok asalağın, emek hırsızlarının koştuğu nimetlerin arkasına hiç düşmedi; öyle bir şey düşünmedi bile. İnandığı, iman ettiği değerlerin peşinden gitti, onların vazgeçmez savunucusu oldu.
Sevgili İbrahim Metin, özlediğin ya da bir mesele sormak için telefonla aradığında “arkadaş nasılsın” diyen sesini hiç unutmayacağım. Merak etme, ektiğimiz tohumlar vatan toprağında milyonlarca filiz verdi. Gözümüz arkada kalmayacak.
Allahın rahmeti seninle olsun sevgili kardeşim…