YÖNETİM GÜCÜNÜ HALKI İÇİN KULLANMALI
Fuat YILMAZER
Türk devlet geleneğinde yönetim önemlidir. Çünkü yönetim aile reisinin aile üyelerini rahat, huzurlu yaşatması ve onları olabilecek tehlikelerden korunması olgusunun geniş versiyonudur.
İdeal devletin kurum ve kuralları vardır. Türk devletinde de var olan kurum ve kurallar manzumesi devletin bekası ve halkının rahatı ve geleceği için hizmet görür. Onun için Türklerde toy kurulması, danışma meclislerinin olması ideal devlet düşüncesinin ön planda olduğunu gösterir.
Aynı zamanda devlette mutlaka yasa’lar olmalıdır. Devlet yasa’larla yönetilmelidir. Türk tarihinde töreler yasaların yerindeydi. Aynı zamanda ideal devlette halkın egemenliği geçerlidir. Devlet dışarıya karşı vatanını koruma görevini yaparken içerde de milletini güçlendirerek yarınlara hazırlar.
Devlet ve halkının arasında mesafe olmamalıdır, mesafe varsa orada işlerin düzenli gitmediğini gösterir. Devlet ve halkın istekleri zıt olmamladır. Zıtlıklar halkın yönetime olan güveni sarsar.
Bunun yakın zamanda üzücü bir örneğini yaşadık. İşler çok daha fazla kötüye gitmeden devlet kendini toparladı.
AKP hükümeti Çözüm Süreci adı altında PKK lılarla uzlaşma süreci başlatmıştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, açık bir ifade ile kendi vatanımızın sınırları içinde bir başka devletten bahseder gibi “Kürdistan” diyordu. Bu sorunu çözmeden başka sorunlar çözülmez açıklaması yapmıştı. Hükümet akil adamlar adı altında içinde adı duyulmuş ama varlıkları Türkiye’den tarafı olmayan insanların da bulunduğu gruplar teşekkül ettirdi. Akil adamlar içinde sinema sanatçıları, hiç bir zaman Türkiye’nin lehinde olmamış gazeteciler, akademisyenler, STK temsilcileri de vardı.
Böyle bir ortamda akşam haberlerine izlerken Kayseri’de geçen bir haber gözüme ilişti.
Yer Kayseri Valiliğinin önü. İçinde PKK ile mücadelede bacaklarını kaybetmiş tekerlekli sandalyeye mahkûm bir gazinin de bulunduğu kalabalık Vali beyle görüşmek istiyorlardı.
Karşılarında devletin İl Emniyet Müdür Yardımcısı apoletli bir beyle polisler Valiliği koruma altına almışlardı. Valiyi halktan koruyorlardı.
Toplanan kalabalık çözüm süreci ve Habur rezaleti ile ilgili tepkilerini ortaya koymak için vali ile görüşmek isteyen kişilerden gazi ile polis arasında şöyle bir konuşma geçti.
Gazi; Neden bize izin vermiyorsunuz? Siz kimsiniz?
Polis; Ben devletim,
Gazinin cevabı daha enteresandı.
-Mademki devletsin dün Habur sınır kapısından elini kolunu sallayarak giren teröristler geldiğinde neredeydin?
Mükemmel soru ve cevapla bende mutlu olurken bir başka enteresan konuşma duymuştum. Emniyetçi arkadaş bir vatandaşa; kardeşim diye hitap etti.
Vatandaşın cevabı irfan sahibinin cevabıydı.
-Ben senin kardeşin değilim, sen onların kardeşisin.
Ne acı bir tabloydu. Olay endişe vericiydi. Tepki gösterenler devletine ikazda bulunuyor du ama devletin memuru da belki de içi acıyarak halka engel olmaya çalışıyordu.”
Ama çok şükür ki üzüntü verisi sonuçları olsa da devleti yönetenler bu büyük yanlıştan iş işten geçmeden döndüler.
Kısaca; İdeal devlet yönetimi halkıyla arasında düşünce farklılığı olmayan devlettir.