“EN UZAK AMA EN PARLAK YILDIZ”
Hüseyin HATIL
5 yıldan fazla görev yaptığım Gümeli’de, beni idealizmin zirvesine çıkaran, birlikte çalıştığım öğretmen arkadaşlarımın fedakâr ve yüreklendirici çalışmaları kadar belde insanın ruha iyi gelen muhteşem güzellikteki yürekleriydi.
“El ele, can cana” diyerek eğitime dair yaptığımız güzel işler, sadece öğrencilerimizi ve okulu değil, bizi de iyi ve güzel yönde değiştirmeye başlamıştı. İl merkezinin en uzak ve en yüksek yerleşim yeri olan Gümeli beldesinde, biraz da belde halkının temiz yüreklerinden aldığımız ilhamla, okulun duvarına “En uzak ama en parlak yıldız” yazmıştık Gümeli için…
O günlerde, bizim okul için yaptığımız güzel işlerde, elinden gelenin fazlasını ortaya koyan gönül dostlarımızın, son günlerde beldede başlayan maden sondajı nedeniyle, gelecek ve doğa esc beylikdüzü adına kaygılı paylaşımlarını takip ediyorum bir süredir.
Her karışı doğa harikası olan, yaylalarında yeşilin bin bir tonu ile binlerce yabani hayvanı barındıran Gümeli’nin sanatçı ruhlu insanları, doğanın zarar görmemesi adına, bir çevre platformu oluşturmuşlar ve hazırladıkları bir kliple seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Gümeli’de bulunan, dünyanın en yaşlı 5’inci ağacı, türünde ise en yaşlı ağaç olan 4 bin 115 yaşındaki ‘Gümeli Porsuğu’ adlı Anıt Ağaç’tan hareketle, “4115 Yıl Daha Gümeli’ adını verdikleri çalışma ile Gümeli’nin eşsiz esc halkalı doğası içinde, Büyük Türk Ozanı Âşık Veysel’in “Benim sadık yârim kara topraktır” şarkısını seslendirmişler. Yüreklerine, emeklerine sağlık…
Klibi izlediğinizde siz de göreceksiniz ki, dünyanın hiçbir ekonomik kazancı bu esc fatih güzelliği yok etmeye değecek kadar değerli değildir.
“En uzak ve en parlak yıldız”ın sönmemesi için…
Şarkıyı dinlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=u8p6AupoT9w