SURİYE’DE SONA DOĞRU
Hasan Külünk
“Suriye Dışişleri Bakanlığı BM’ye mektup yazarak; omurgasını YPG/PKK’nın oluşturduğu DSG’yi; defacto durum yaratmaya çalışan, ABD-İsrail projesine hizmet eden SUÇLU MİLİSLER olarak tanımlamış ve koalisyon ortaklarının desteğiyle kontrolde tuttuğu bölgelerden çıkartacağını söylemiş.”
Yapabilir mi?
Bilinmez ama, uluslararası hukukta Fırat’ın doğusundaki topraklar Suriye devletinin egemenlik alanındadır. Bunu yapmaya hakkı var. Esat Rejimi hala kabul edilen resmi hükümettir. Ve dün Ankara’da Esat’ın doğal müttefikleri İran ve Rusya ile Türkiye toplantı yaptı.
Bu açıdan mektubun zamanlaması manidardır.
Biz de onaylarsak niye olmasın. Orta Doğu’da akşamdan sabaha kartlar ve ittifaklar değişir. Ortak coğrafyamıza dışardan gelenleri ittifakla püskürtmek öncelikli strateji olmalı. Sonra aramızdaki kozları paylaşırız…
Kısa zaman önce İran destekli milislerin Kerkük üzerine yürüttüğü harekâtın nasıl sonuç verdiği, ABD yanlısı Barzani güçlerinin Kerkük’ten nasıl kaçtığını göz ardı etmemek lâzım. Bu coğrafya Türk Arap ve İran olmak üzere üç egemen devlet ve onların vatandaşı olan farklı etnik topluluklardan oluşmaktadır. İhtilaflarımızı ve rekabetlerimizi kendi içimizde yönetebilmeli, dışardan gelen müstevlilere karşı ise hep birlikte direnmeği becermeliyiz.
Görünen odur ki Esat’la ihtilaflarımızı uzunca bir süre dondurup ABD’ye karşı acil işbirliği yapma zamanı gelmiş de geçiyor bile.
Rusya Suriye ekseninin İdlib’de Türkiye aleyhine yürüttüğü abluka, Türkiye’nin Esatla bir şekilde buluşmasına zorlanması maksadına matuf taktik hamleler niteliğinde olup iyi okunması, yönetilmesi ve gereğinin yapılması gerekir.
Yüzyıllara yayılan rekabetlerimizi ve hakimiyet mücadelelerimizi uzak coğrafyalardan edinilen müttefiklerin desteği ile elde etmeğe kalkarsak korkarım hakimiyet alanlarımız da kontrolümüzden çıkar. Küresel güçlerin emperyal hamlelerine asla omuz verilmemeli onlara bel bağlanmamalıdır.
Gün Suriye’nin kuzeyine yerleşmeğe çalışan ABD yi oralardan atma günüdür. Bunun için Esat dahil işbirliği yapılamayacak hiç bir orta doğulu yoktur. Buna ABD karşıtı Kürt aşiretler de dahildir.
Binlerce yıllık devlet tecrübesi, açık rejimin sağladığı farklı aktörleri öne çıkarma imkanları da kullanılarak Türkiye bu hamleyi yapabilecek güç ve birikime sahiptir. Çok da uzun olmayan bir zaman diliminde Ankara’dan bu istikamette ciddi hamleler beklenmektedir.
Suriye Suriyelilerindir, bir an önce huzur ve güvenlik sağlanmalı, başta Türkmenler olmak üzere bütün Suriyeliler gönüllü olarak huzur içinde yurtlarına dönmelidirler.