OKUNACAK KİTAPLAR
YENİDEN DOĞUŞ YENİ DEVLET YENİ MİLLET
HÜSEYİN ADIGÜZEL
Türk milliyetçileri olarak bizler, her şeyden önce Atatürk’ü sevmek, öğrenmek, onu bütün özellikleri ile anlamak ve anlatmak mecburiyetindeyiz.
Türkçülüğe ve milliliğe karşı, Atatürk’ün düşünce dünyasına tamamen yabancı, Türk milliyetçiliğine soğuk, dinle kavgalı; modern yaşantı iddiasıyla bizim olan öz değerlerimizi inkâr eden, batının cafcafına köle olmuş şekilci ve çıkar amaçlı kişi, kuruluş ve yapılanmaların, Atatürk’ümüzü, “ Atatürkçülük” adı altında istismar etmelerini önlemenin tek yolunun bu olduğu kanaatindeyim.
Rahmetli Başbuğ Türkeş, “Ülkücü olup ta Atatürk’ü sevmeyen kişiler, Ülkücülüğün temel anlam ve prensiplerini kavrayamamış insanlardır.” demiştir.
Atatürk’ü sevmek ve öğrenmek, aynı zamanda Ülkücülüğümüzün de bir gereğidir ki, Ülkücülüğün anlam ve prensiplerini daha iyi kavrayabilelim.
***
Atatürk dünyada, hakkında, en çok kitap yazılmış müstesna kahramanlardan -liderlerden birisidir. Okuduğum kadarıyla Türkçü düşünceyle yoğrulmuş yazarlar tarafından yazılmış eser sayısı fazla değildir.
İşte zamanımızın önemli Türkçülerinden Sayın Hüseyin Adıgüzel hocamız, Türkçü bakış açısıyla “YENİDEN DOĞUŞ YENİ DEVLET YENİ MİLLET” adlı kitabında Atatürk’ü anlatmış, BİLGEOĞUZ yayınevi tarafından yayınlanan bu eser, kütüphanelerimizdeki yerini almıştır.
Başta bizzat Atatürk’ün yazdığı “Nutuk” olmak üzere, Atatürk hakkında yerli-yabancı yazarlar tarafından kaleme alınmış birçok kitap okudum. Bu kitabı okuduktan sonra, bir daha anladım ki, Atatürk, Türk’ün milli ve manevi değerlerine gönülden bağlıdır, hayalci değil gerçekçidir, aklı ve düşünce yapısı hırsını kontrol altına almıştır; dünyayı kasıp kavuran, milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine sebep olan, aklını ihtirasına esir eden liderlerden olmamıştır. Atatürk’ün büyüklüğü de bundandır. Onun Türk kültürüyle yoğrulmuş Türk merkezli düşünce yapısı bu kitapta çok net olarak ifade edilmiştir. Atatürk Türk milletini çok sevmiştir. Bu sevgisini milletine sadakatiyle, her türlü fedakârlığı yapmasıyla ispatlamıştır. Milletinden korkmamış, ümidini kesmemiş, korkudan beslenen bencillik ve ihanet sarmalına hiç düşmemiştir.
***
İçimde kor gibi yanan, gün geçtikçe gümrahlaşan Atatürk sevgisinin, Atatürk aşkının yazmamı emrettiği elinizde tuttuğunuz bu kitabım, başlangıçtan bu güne, Türk Milleti’nin ve Türk Devleti’nin özgür ve bağımsız yaşaması için seve seve canlarını feda eden, vatanımızın ebedi bekçileri aziz şehitlerimizin, bu yolda canlarını veremedikleri için bir uzuvlarını vererek sakat ya da yarım kalan gazilerimizin, onların başkomutanları olan Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz ruhlarının feryadı olarak kaleme aldığını belirtiyor Türkçü yazar Hüseyin Adıgüzel
Sayın Adıgüzel hoca, kitabında, Atatürk’ü, bütün dünyanın da kabul ettiği muhteşem askeri kişiliği ve dehasının yanında, onun, hayatını, Türklük aşkını, atalarımızın mirası kutsal vatan sevgisini, bu uğurda sarf ettiği inanılmaz mücadeleyi, büyük azim ve kararlılığını, yokluklar ve imkânsızlıklar içinde Cumhuriyet’i nasıl kurduğunu, en önemlisi de büyük bir “Türk Devlet Adamı” olduğunu her türlü riyadan uzak gerçek bilgi ve belgelerle anlatmıştır.
Kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Atatürk’ün doğumundan başlayıp, meclisin açılışına kadar ki süre, İkinci bölümde, Kurtuluş savaşının başlangıcından Büyük Taarruz ve Dumlupınar Meydan Savaşı ve sonuçları, üçüncü bölümde ise, yazarın Atatürk dönemi diye adlandırdığı Cumhuriyetin kuruluşu ve Atatürk’ün fikir ve düşünce dünyası anlatılmıştır.
Üçüncü bölümün ilk sayfasındaki “ Gazi Mustafa Kemal Atatürk vizyonu, Türkiye Türklüğünün modern bilim ve teknolojinin aydınlığında muasırlaştırılıp milli benlik ve kimliği ile temellenmiş Türk modernitesinin oluşturulması idi. Onun Vizyonu, eğitim ve öğretimin yaygınlaştırılması, KADINLARA ARAP ZİHNİYETLİ YAKLAŞIMIN ÖNLENMESİ; kanunların TBMM’nce –millî ihtiyaçlara bağlı olarak- laik bir anlayışla çıkarılması; hukukun adil ve çabuk işletilmesi, savunma sanayi başta olmak üzere, iletişim, ulaşım ve sağlık alanlarının YERLİ VE MİLLÎ ANLAYIŞLA yeniden yapılandırılması idi” (S:309) cümleleri Atatürk’ü çok güzel özetlemiştir.
Yazar, Arka kapak yazınsın son bölümünde şöyle diyor.
”Onu ölümsüz yapan işleri nasıl ve hangi şartlar içinde gerçekleştirmeye çalıştığını yazmaya gayret ettim. Onu hiç düşünceleri ile baş başa bırakamadım. Aşklarından, sevgilerinden bahsedemedim. ÇÜNKÜ ONUN YALNIZ BAŞINA KALACAK, SEVGİLİSİNİ, AŞKINI, DÜŞÜNECEK HİÇ ZAMANI OLMADI Kİ…
Hakkında alçakça yazılanları, atılan iftiraları, yalanları belgeleriyle çürüttüm… Onu itibarsızlaştırmaya çalışanlara verdiğim cevaplarla, aynaya bakmaları gerektiğini hatırlattım. Onun, yalanlarla, iftiralarla, yıkılamayacak kadar güçlü olduğunu, milletin gönlünde yaktığı sevgi ateşini hiçbir gücün söndüremeyeceğini görmenin ve anlatmanın mutluluğunu yaşadım. Onun yolumuzu aydınlatan bir ışık, içimizi ısıtan bir güneş, ruhumuzu dolduran bir aşk, dünyalara sığmayacak bir sevgi olduğunu herkese, sevsin ya da sevmesin göstermek istedim.”
Kalemine sağlık, ömrüne bereket sayın hocam…
***
Türk milliyetçileri olarak bizler de, bizim olan, bizden biri olan Atatürk’ümüzün; Adıgüzel hocamızın da belirttiği gibi yalanlarla, iftiralarla, yıkılamayacak kadar güçlü olduğunu, milletin gönlünde yaktığı sevgi ateşini hiçbir gücün söndüremeyeceğini görmenin ve anlatmanın mutluluğunu yaşayalım. Onun yolumuzu aydınlatan bir ışık, içimizi ısıtan bir güneş, ruhumuzu dolduran bir aşk, dünyalara sığmayacak bir sevgi olduğunu herkese, Atatürk’ü sevsinler ya da sevmesinler bütün âlem-i cihana gösterelim.
Okuyalım, Atatürk’ü iyi tanıyalım, öğrenelim ve öğretelim/anlatalım…
Bülent Vedat AYDEMİR