![Yarım Kalan Mektup!](https://www.ulkucukadro.com/wp-content/uploads/2016/02/kalem-gazi-karabulut.jpg)
Uzuun bir mektup yazmak istedim, annemin şahsında bütün annelere…
.
“Sen,” diye başlayan…
Yokluğun, açlığın, çaresizliğin kol gezdiği demlerde;
“Nasıl başardım bu çirkef dünyanın zilletiyle mücadele etmeyi?” diye…
Sonra,
“Yetim büyütmenin, helal rızık ile bir kuru ekmek kazanmanın ve dahi bütün yokluklar içinde evlat yetiştirmenin asaletini” anlatacaktım…
Terörün kol gezdiği Doğubeyazıtlı yıllarda, küçücük bir evde “bütün ülkücülerin anası” olduğun o yıllardan bahsedecektim…
Ve tam rahat yüzü göreceğin bir ande felç olmana rağmen her yanına gelene:
“Vur bozkurtum vur tilkiye
Vur kurtulsun Türkiye
Seni büyük ülküye
Götürecek iz menem,”
Deyişini…
Her konferans öncesi;
“Ocağınız şen olsun
Dilinden dökülen
Allah kelamı olsun
Hızır yoldaşın olsun,”
Dualarıyla yolcu edişini anlatacaktım…
On sekiz yıl boyunca bir kulun yaşayacağı her acıyı yaşayıp da
“Benim çektiğimde ne var ki Eyüp peygamberin çektiklerinin yanında, Tırnağı sökülen Türkeş’in çektiklerinin, mapus damında ülkücülerin çektikleri yanında.” deyişini anlatacaktım…
Ölüm anında işaret parmağını kaldırarak “Merziha’yı yıkıyorlar,” diyerek kendi cenazani görüşünü ve dilinden düşmeyen şehadetini anlatacaktım…
Ve ihanetleri…
Yalancıları…
Dostunu satanları…
Ne oldum delisi olanları…
Ülküdaşlık hukukunu unutanları…
Satanları…
Satılanları…
En çok da vefasızları…
Velhasıl…
“Dünlerim yok anne.
Ninem yok, Mustafa yok, Ömer yok, Reis yok, Ercüment yok..
Ramazan Turhan öldü.
Remzi Kütükçü öbür tarafta.
Hasan Hüseyin Sanlı’nın nişanlısı, şimdi başkasının yavuklusu. Mustafa Pehlivanoğlu’nun mektubunu okuduğu nişanlısı yitik.. Nerede olduğunu bilmemekteyim. Dursun Önkuzu’yu unuttu ülküdaşları.
Mamak Mahpushanesinde dayaktan ölen Bekir Bağ on yedisindeydi anne…
On yedi yaşında, coplanarak öldürüldü.
Duydun mu?
Gece yarısı yatağından kaldırılıp Ankara Ulucanlar Kapalı Cezaevine götürülen Fikri’yi, A. Bülent’i ben unutmasam da, hep birlikte unutuvardik anne…
Unutmak iyidir, diyen psikiyatrın sözü doğru mu ?
Anne ne olur, elini alnımdan çekme. Yüreğini yüreğime yasla, bırakma beni kahramanların yalnızlığında…”
Sonra…
Gücüm yetmedi, vazgeçtim.
Dedim, “Anne” sözcüğü yeterli her sözü ifade etmeye…