GÜVEN VERMİYORSANIZ, SİYASETİNİZ BİTMİŞTİR!
H. Nurcan Yazıcı
Güven insan ilişkilerinin temelini oluşturan önemli bir değerdir. Bugünlerde yok edilen birçok toplum değerimiz gibi, insanların yaşadığı güvensizlik duygusu da, ciddi bir toplumsal sorun olarak karşımıza çıkıyor. Güven eksikliğinin, içten içe insanları yalnızlaştırdığını, paylaşım kültürümüzü yok ettiğini görüyoruz.
Özellikle en fazla yaşanması ve yaşatılması gereken siyaset alanında, “yalan, dolan” sıradan olaylar olunca, siyasilere güvenmekten söz edemez hale geldik ki, insanlarımız haklı olarak, siyasete kuşku ile bakıyor.
Belki de bu yüzden, uzun zamandır büyük toplum hareketlerine, yeni toplum öncülerine ve birlik resimlerine rastlayamıyoruz… (Unutmayalım; en büyük toplum hareketleri, güven duyulan siyasilerin öncülüğünde başlar ve yaşanır…)
Siyaset güven işidir.
Hizmet etmek ve yönetmeye talip olmak iddiasıyla siyaset yapanların önce güvenmek ve güvenilir olmak duygusunun önemini kavramaları, yaşamlarını da bu gerçeğe göre şekillendirmeleri gerekir.
İlkesizler, topluma ümit verdikten sonra istikamet değiştirenler, beraber yola çıktıklarını yolda bırakanlar, yetimin, öksüzün hakkına göz dikenler, haksız kazanç elde etme çabasında olanlar; işte bu güvenilmezliğin ve siyasetin en karanlık yüzleri oluyorlar.
Hâlbuki siyasetçinin, güven vermenin ve güvenilir olmanın, tavır ve davranışlarını kendi yaşamında geliştirmesi, verdiği sözlerin ve attığı adımların hesabını iyi yapması gerekiyor.
Şunu unutmayalım ki tarih, “kendi geleceklerini, toplum geleceğinin önünde görenleri, insanları kandırarak ilerlemeye çalışanları” eninde sonunda ortaya çıkaracak ve deşifre edecektir.
Siyasette bir başarı umuyorsanız, gerçek anlamda bir güven ortamını tesis etmeniz, siyasetinizi “insan olmanın güvenilir olmak anlamına geleceği bilinci üzerine inşa etmeniz” gerekiyor. Güven veren, eninde sonunda kazanacaktır, çünkü!
Ülkem insanı kavgadan yoruldu… Suçlu aramaktan yoruldu… Yanlış insanları sırtında taşımaktan yoruldu… Bölünmekten yoruldu… Sevgisizlikten yoruldu… Kandırılmaktan yoruldu…
Toplum, kendisini yoran, ülkesine hizmet etmek yerine, nefsi ve siyasi çıkarları için çalışan ve de yeni yorgunluklara sebep olan siyasileri asla büyütmeyecek, zamanı geldiğinde de, gerektiği gibi cezalandıracaktır.
İhtiyaç olan şey; güvenmek!
Güven vermeyi, güvenilir olmayı ilkesi haline getirmiş siyasiler ve siyasi hareketler ancak, toplum gönlünde kalıcı yer edinebilir ve insanları peşinden getirebilir.
Güven kültürünün sağlandığı ortamlarda ancak, demokrasiden ve sağlıklı seçimlerden söz edilebilir. Güven içinde olan ülkeler ancak ilerleyebilir ve üretebilir. Güven veren siyasetçiler ancak, seçim sınavını başarıyla geçer ve istediği sonucu elde edebilir.
Dolayısıyla ne olursa olsun inanılan ve güven veren birisi olmak siyasetçinin birincil ilkesi olmalıdır.
Sonuç olarak;
Toplumun güveneceği siyasilere ve güvenli ortamlara ihtiyacı var.
Güven ortaya koyamamış, toplum vicdanında itibarsızlık yaşayan siyasetçiler kendi adlarına artık bir gelecek planlamasınlar. Hattabulundukları yeri bir an evvel terk edip; partilerinin selameti ve toplumun yeni yüzlerle kucaklaşması adına, siyasete veda etsinler.
“Güven, tek kullanımlıktır.” uzatmalar bir işe yaramaz…
Güven vermiyorsanız zaten siyasetiniz bitmiş demektir.