ÖLÜM VAR ÖLÜM…
Hasan Külünk
“Kavga etmeden tartışmayı küfür etmeden eleştirmeyi öğrendiğimiz gün yolun büyük bir kısmını kat etmiş olacağız.”
“Gelimli gidimli dünya,
Bir ucu ölümlü dünya,
İşte geldik gidiyoruz,
İsteyene kalsın dünya.”
Tartışırken, eleştirirken hatta dövüşürken bile saygı ve sevgiyi elden bırakmamak lâzım zira ölüm bütün ibretleriyle gelince pişmanlıklar fayda etmiyor. Hayat bitince başlar yere düşüyor güzellikler geçit yaparken kırgınlık ve hatalar batıyor insanın yüreğine. Acılar katlanıyor.
Devleti yönetme mesuliyetini üstlenen arkadaşlarımız Türk Devlet aklının Şeyh Edebali ağzından Osman beye aktardığı nasihatleri kendilerine almalı, dinlemeği, susmayı, sakinleştirmeği, gülümsemeği, affetmeği, kucaklamayı önemsemeli yaşamalı ve yaşatmalıdırlar.
Gülümseyerek, önemseyerek, sevgi, saygı, hürmet ile birbirimizi tamamlayıp yüceltmek ve hep beraber yüksek değerlere ulaşmak varken, neden nefret, kin, çatışma, küfür, hakaret, aşağılama girdaplarına yuvarlanıp hayatı birbirimize zindan ediyoruz? Neden? Neden? Neden? İsyanım bu.
“Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” derdi rahmetli Hasan Tulum hoca kısa hutbelerinin sonunda. Benim feryadımı da anlayan anlamıştır. Anlamayana ne desem boş. Cenazelerimizde dahi bir araya gelemiyorsak/gelemezsek/gelemeyeceksek yaşamanın ne anlamı var?
Yaşarken görmedi, bari cenazesinde toplanalım. Ey aklı selim ağabeyler, ak saçlılar Cumartesi’ye daha çok zaman var bir kalkın yerinizden dargını, kırgını, yorgunu, solgunu toplayın Samsun’da, dirisine göstermediğimiz vefayı bari cenazesinden esirgemeyelim.
Hayırlı bir kucaklaşmaya vesile olur ümit ve duasıyla benden söylemesi.