H. NURCAN YAZICI
Zamanı dakikalarla, günlerle, yıllarla ifade ederek, yaşamımızı zenginleştirdiğimizi, bereketlendirdiğimizi hatta bir tarih değişimi ile her şeyin bir an da güzelleşeceğini sanıyoruz. Sayılara büyük anlamlar yüklerken zamanın yaşam içinde, bir bütünden ibaret olduğu ve iyi değerlendirilirse ancak anlam kazanacağı gerçeğini gözden kaçırılıyor.
Ne dün daha kıymetli, ne de yarın daha fazla umutlu; zaman, en çok ömrümüze yüklediğimiz anlam bakımından değerli.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi;
“Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında.
Yekpare geniş bir ânın,
Parçalanmaz akışında.”
Öncesiz ve sonrasız, bir bütünlüktür zaman.
İnsan yaşamında ZAMAN boşluğu, parçalanmışlığı ve bölünmüşlüğü kabul etmez. İnsanın ZAMANI, doğuşu ile başlayan, ölümü ile biten ömür dediğimiz bir süreçtir.
Allah’ın bütün insanlara eşit şekilde verdiği en derin kaynaktır.
Dolayısıyla doğduğumuz günden itibaren bize sunulan bu değerli sermayeyi iyi kullanmamız gerekir.
Kendini her şeyin üstünde gören, boş işlerle meşgul insanlara sormak lazım; zamanı durdurmak veya hızlandırmak gibi bir meziyetiniz var mı?
Mesela; zaman gibi bir ilaç üretebilir, zamanın sardığı yaraları sarabilir misiniz? Bugünü baş tacı yaparken, yarını dünsüz bırakabilir misiniz?
“Bütün zamanları” nasıl yaşadığımız çok önemliyse eğer, yapabileceği tek şey; zamanla dost olmak, içinde kalarak, onu en iyi şekilde değerlendirmektir.
İçinde değil dışında kalırsanız, hızına yetişemezsiniz… Günler geçer, saatler geçer aylar geçer. Adına ömür dediğiniz ve sayarak yaşadığınız zaman, bir gün gelir size de biter.
Çalışan, emek veren, başarının peşinde koşan, yaşama değerler katma heyecanında olan insanlar için zaman çok önemli bir kavramdır. Çünkü onlar zamanı, ömrün ta kendisi görürler… Ellerinden geldikçe zamANLARI ve bize ödünç verilen bu ömrü, verimli kılmaya çalışırlar.
Başkalarının zamanını çalmak ve kullanmak gibi alışanlıkları olan, hayata hırsları ve egolarıyla bağlı, hakkına razı olmayan, şahsiyetsiz ve bencil insanlardan uzak dururlar…
Unutmayalım; birinin fazlası, bir başkasının eksiğidir.
Yaşam denen yolculukta, kendi hakikatinin idrakinde, bir pusulaya ve gayeye sahip olmak gerekir..
ZAMAN ancak, ne istediğini, ne için ve neden yola çıktığını bilen insanlara genişler ve bereketlenir.
Yani marifet ve meziyet; ZAMANI, rakamlardan ibaret olarak görmek değil, kendi gerçeğinin ve yaşamının kendisi olduğunu bilmektir.
Bana hep bir şeyler katan ve anlatan; içinde emeğim, göz nurum, gençliğim, tecrübelerim, heyecanlarım ve acılarım olan, bundan sonra da güzelleştirmeye ve büyük ülkümü gerçekleştirmeye devam edeceğim yıllara selam olsun.