Medipol Başakşehir Kaptanı Emre Belözoğlu, yaşadığı büyük sıkıntılara ve sakatlıklara rağmen futbolu çok sevdiği için hala sahada olduğunu söyledi.
38 yaşındaki Emre Belözoğlu, “Ülkemizdeki futbol sohbetlerinde ‘Bir Emre Belözoğlu daha bulamadık. Bir Emre Belözoğlu daha çıkmıyor.’ gibi yorumlar yapılıyor, peki bir Emre Belözoğlu daha gelir mi?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Vallahi ben de bilmiyorum, bir Emre Belözoğlu’nun daha gelmesi iyi mi bilmiyorum. Birçok duyguyu bir arada yaşayan bir insanım. Sahaya çıkıyorum bir anda ıslıklamalar falan oluyor, çok fazla umursamıyorum onları da sonra bir anda stattan çıkıyoruz, ‘Emre abi, Emre abi seni seviyoruz’ çığlıkları. O kadar inişli çıkışlı duygular yaşıyor ki insan bir tane daha Emre Belözoğlu’nun gelmesi iyi mi yoksa gelmemesi mi lazım açıkçası ben de karar veremiyorum. Tabii işin şakası bu. Mesleğine çok bağlı, aşık biri olarak samimice söylüyorum, ben futbolu çok seviyorum. Hayatta ailemden ve birkaç tane değerli dostumdan sonra benim için olmazsa olmaz şey futbol. Futbolu çok sevdiğim için zaten halen oynuyorum. Yaşamış olduğum bu tepkilere ve sıkıntılara rağmen motivasyonumumu kaybetmememin yegane sebebi futbolu çok sevmem. Benim kadar futbolu sevecek bir tane daha Emre Belözoğlu gelecekse ben isterim gelsin. Ülke futbolu, oynadığı takım ve milli takım için elinden gelen her şeyi yapsın. Benden daha iyi saha içindeki o eleştirilebilir profilimi doğru yönetecek bir tane daha benim özelliklerimde birisi çıkarsa bundan ben de çok mutlu olurum.”
Kendini çoğu zaman eleştirdiğinin de altını çizen Emre, “Ne yazık ki bazen ülkemizde kirpi gibi dikenlerinizi de çıkarmanız gerekiyor. Hiç sevmiyorum ama bazen enaniyet (bencillik) yapmanız ne yazık ki gerekiyor. Dediğim gibi ben doğrularımı ve yanlışlarımı elimden geldiğince Allah’ın bana verdiği akıl ve vicdanla süzüp belli bir yerde toplayabiliyorum. Gerçekten kendimi çok eleştirdiğim zamanlar da oluyor ama hakkaniyetsiz davranıldığı çoğu zamanı da yaşadım.” ifadelerini kullandı.
“ARDA MİLLİ TAKIM İÇİN BÜYÜK GÜÇ OLUR”
Arda Turan’ın yaşadığı olayları da değerlendiren deneyimli futbolcu, şu ifadeleri kullandı:
“Arda’ya kulübümüz, başkanımız, hocamız, bizler yanında olduğumuzu hissettiriyoruz. Yaşadığı şeyler tabii ki bir insan için kolay değil. Ben de zaman zaman kariyerimde ona benzer şeyler yaşamasam da hep aksiyonun içinde oldum. Bizler duygusal yapıda insanlarız, Arda da öyle duygusal bir arkadaşımız. Etkileniyor, etkilenmemek elde değil. Yeni bir yuva kurdu, yeni bir evladı oldu, buraya geldiğinde yeni hedefleri vardı. Başta bir sakatlık yaşadı, sonra kırmızı kartla sonuçlanan ve uzun süre oynamamasına sebep olan bir ceza ve son yaşadığı olay. Kolay değil ama bizler yanındayız. Arda’nın sahaya konsantre olduğunda bu ülkenin hala en değerli oyuncusu olduğunu canı yürekten inanıyoruz. Arda’nın da sadece ve sadece onu sevenleri ve sahayı düşünmesi gerekiyor. Bunu da yapacaktır. Daha hayatında en az 6-7 senelik profesyonel kariyeri var. Ne zamanki sahaya konsantre olur, o zaman inşallah tekrar herkesin ondan övgü ile bahsedeceği günler yakın diye düşünüyorum. Şu an çalışıyor, o da uzun zamandır oynamıyor, yavaş yavaş birkaç maç oyuna girdi. Arda sahaya konsantre olursa sadece bizim takımımız için değil, milli takım için de çok büyük bir güç olur.”
GALATASARAY-FENERBAHÇE DERBİSİNDE ÇIKAN OLAYLAR
Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan derbi karşılaşmasının ardından çıkan olaylarla ilgili de konuşan Emre Belözoğlu, şunları söyledi:
“Takımınız için, takım arkadaşınız için, üzerinize giydiğiniz forma için bunlar futbolun içerisinde var, bunu kabul edeceğiz. Keşke olmasa, keşke ben de şimdiki arkadaşlarımız da bu işin içerisinde olmasaydı ama futbolun içerisinde ne yazık ki bunlar var. Önemli olan yaşananlardan hep beraber ders çıkarmamız. Futbol bizi hayata motive eden birkaç araçtan bir tanesi, bunun keyfini çıkarmalıyız. Gerekli cezaları da federasyon verdi. Bir şey söylemem doğru olmaz, geçmişte ben de çok cezalar aldım. Yaşadığım olaylar da pişmanlıklarım da var. Haksız yere itham edildiğim, haklı yere cezalar aldığım dönemler de oldu. Geçmişe baktığımda bu olayların içerisinde olmak istemezdim diyebiliyorum. Kimse vicdanı ile baş başa kaldığında böyle olaylarla anılmak istemez. Fenerbahçe, Galatasaray ülkenin en büyük camiaları. Elimizden geldiğince futbolu güzelleştirmeye, sahanın içindeki doğrularda kalmak için mücadele etmemiz gerekiyor. Bunlar bir gün bakarsınız hiç kalmamış gibi devam eder.”
“NEYİ HAKETTİĞİMİ VE NEYİ HAKETMEDİĞİMİ İYİ BİLİYORUM”
Emre, Türkiye Futbol Federasyonu ve beIN Sports’un birlikte düzenlediği “Futbolun Süperleri Ödül Töreninde” yılın futbolcusu ödülü verildiği için eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine ise şu sözleri kullandı:
“Ödül almam benim elimde olan bir şey değildi. Elimde olsa her sene ödül alırdım da… Gerçi ben onu da kendime yakıştırmam, beni tanıyanlar bilir. Kendimle alakalı bir durum olduğunda birçok konuda bana hakkaniyetsizlik yapıldığına net şahit olduğumdan eleştirilere önem vermiyorum. Vicdanımda neyi hak edip hak etmediğimi çok sorgulayan birisiyim. Bir konuyla alakalı tartışma çıktığında, ben içinde olduğumda insanların içinde Emre var diye direkt beni suçlu gördükleri birçok hadise yaşadım. Aslında suçum olmayan. Burada oylama yapıldı, sadece halk oylaması değil, jüri ve futbolcuların seçtiği bir oylama diye biliyorum. Onlar teveccüh gösterdiler, benim kendi adıma yaptığım bir şey yok ama biraz önce söylediğim gibi ben neyi hakettiğimi ve neyi haketmediğimi iyi biliyorum. O yüzden kimsenin ne dediğinin, beni ne kadar övse de önemi yok, yerse de önemi yok.”
Emre Belözoğlu, bu sezon Süper Lig’de beğendiği oyuncuları ise, “İrfan’ı sezon başından beri çok etkili buluyorum. Mossoro son dönemde çok etkili. Clichy de çok etkili oynuyor. Yeni Malatya’da Guilherme takımın başarısında çok etkin. Kasımpaşa’da Trezeguet ve Diagne çok etkili. Valbuena’nın biraz daha Fenerbahçe kadrosuna kalite katmış bir havası var. Beşiktaş ve Galatasaray da zaten yıldız oyuncular var. Bizim takımda istikrar abidesi oldukları için Epureanu ve Visca’yı saymıyorum. Her sene ligin altın karmasında varlar. Çok değerli, her şeyden önce çok karakterli oyuncular. Aidiyeti olan oyuncular. Ülkemize böyle yabancıların gelmesi gerekiyor.” sözleriyle açıkladı.
“RONALDO İSLAM ALEMİNDE SEMPATİ GÖRÜYOR”
Emre, bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde Manchester City’yi desteklediğini belirtirken, “Şampiyonlar Ligi’ni Manchester City alsın istiyorum. Çünkü Guardiola’nın oyun sistemi ve futbola bağlılığını, futbolcuyu nasıl geliştirdiğine şahit olduğum için Manchester City’nin şampiyon olmasını, Guardiola’nın tekrar Avrupa’nın en büyük kupasını kaldırmasını istiyorum.” şeklinde konuştu.
Messi ve Ronaldo kıyaslamasını sorulması üzerine ise deneyimli futbolcu şunları belirtti:
“Messi yaşadığı sürece hep Messi. Tabii ki burada Messi ve Ronaldo’nun özelliklerini karşı karşıya getirdiğinizde Ronaldo dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük oyuncularından bir tanesi, bunu konuşmaya gerek yok. Messi ile Ronaldo arasındaki fark, bir tanesi gerçekten Allah’ın ona bahşettiği bir yetenek, bir tanesi de bir insanın nasıl kendini geliştirip dünyanın en iyisi olabileceğini gösterdiği bir gerçek. İkisi arasındaki fark bence sadece birininki biraz daha saf bir yetenek. Yoksa Ronaldo’nun özellikle İslam alemine karşı düşkünlüğü, onlara göstermiş olduğu hassasiyetler gerek ülkemizde gerek İslam aleminde çok büyük sempati görüyor. Ona bu gözle baktığımız için bizim gönlümüzde her zaman çok farklı bir yeri var ama bir futbol adamı olarak da Messi’nin yeteneğini daha saf ve temiz buluyorum.”
“SİYASETİN İÇERİSİNDE OLMAK İSTEMİYORUM”
Emre Belözoğlu, futboldan sonra siyasetin içerisinde olmak istemediğini açıkladı.
“Siyasetin içerisinde olmak istemiyorum” sözlerini kullanan 38 yaşındaki futbolcu, “Çünkü siyaset çok ağır bir yük. Futbolcu olarak kamuoyuna mal olduğunuz için bunun sorumluluğunu yaşarken bile vicdanı muhasebe yaptığımda çok zor bir mesleğim var. Siyasetçi olmak gibi bir isteğim yok. Çünkü siyaset gerçekten çok zor bir alan. İçinde bulunduğunuzda birçok insanla muhattap olmak zorunda olacağınız bir alan. Herkesi mutlu etmek kolay değil. O yüzden bazen özellikle ülkemizdeki siyasi olayları izlediğimde üzüldüğüm anlar oluyor, çünkü çok haksızlığa uğrayan siyasetçilerimiz olabiliyor. Tanıdığım, sevdiğim büyüklerim de var bu anlamda. İsim vermeme gerek yok ama yine de siyaset çok zor bir mecra. Benim adıma hiçbir zaman aklımdan geçmeyecek, hiçbir zaman olmayacak bir durum gibi gözüküyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Son güncelleme 11:44 | 22 Kasım 2018