Bülent Vedat Aydemir
Türk Dil Kurumu’nun, 1932 tarihinde İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda yaptığı Birinci Türk Dil Kurultayı’nda, Samih Rıfat’ın (1874-1932) teklifi üzerine alınan kararla başlayan Kutadgu Bilig adlı eserle ilgili çalışmalar, 1934 yılında toplanan İkinci Türk Dil Kurultayı’na katılan Sovyetler Birliği İlimler Akademisi üyeleri Mesçaninof ve Samoyloviç’in Kutatdgu Bilig’in Fergana Nüshasının fotoğraflarını armağan olarak getirmesinden sonra ilk ciddi çalışmalara başlanmıştır.
1936 yılında Türk Dil Kurumu, Kutadgu Bilig’in üç nüshasını tıpkıbasım olarak yayımlama kararı aldı, Reşid Rahmeti Arat’ın hazırladığı çeviri yazılı, karşılaştırmalı metni ile takım tamamlandı.
Bu ifadeler Sayın Oğuz Çetinoğlu’nun Bilgeoğuz yayınları tarafından yayınlanan “Ayetler ve Hadisler Rehberliğinde KUTADGU BİLİG Beyitlerinden Seçmeler” (Eylül 2018) adlı kitabından alınmıştır.(S:51)
Bu değerli çalışma Türk Dünya görüşünün şaheserleri arasında yer alan ve Sayın Ahmet Bican Ercilasun’un ifadesiyle “11. Yüzyılda Türkçenin bilim dili olarak kullanıldığını gösteren en büyük tanık” olan Kutadgu Bilig ile ilgili yapılan araştırmalar arasında önemli bir yere sahip olacaktır.
Kutadgu Bilig adlı bu muhteşem eserle ilgili çalışmalar son zamanlarda hız kazanmıştır; yerli ve yabancı akademisyenler tarafından birçok akademik makale yayınlanmıştır.
2016 yılında İstanbul Türk Ocağı’nca düzenlenen “Yusuf Has Hacib’in Doğumunun 1000.Yılında KUTADGU BİLİG uluslararası sempozyumu”na sunulan bildirilerin kitap haline getirilip okurlara sunulmasından sonra, en ciddi bir çalışma olan bu kitapla kütüphanelerimizdeki bir eksiklik giderilmiş oldu.
***
Sayın Oğuz Çetinoğlu bu eserinin önemini giriş bölümünde şu cümlelerle açıklıyor.
“Tarih boyunca hiçbir millet, din uğrunda, Türk milleti kadar, asırlar boyunca fedakârlık göstermiş ve emek vermiş değildir. Türkler dini milletten, milleti devletten, mâbedi kışladan, bayrağı sancaktan hiçbir zaman ayrı görmemiştir. Veliler, âlimler ve şehitler arasında fark gözetmemiştir. Bütün mukaddes değerleri bir tutmuştur. Mâbetlerinde, ordusuna ve devletine, devletinin seçilmiş ve tayin edilmiş yöneticilerine, askerine ve de polisine, öğretmenine duâ edilen tek millet biziz.
Yusuf Has Hacib’in bu eserinde bütün bu hakikatleri en ince teferruatına kadar görmek mümkündür. Çünkü O, Cenab-ı Allah’ın Salih kulu, iki cihan serveri Hazret-i Muhammed (sav) Efendimizin sadık ümmetidir. O, eserinin her bölümünde Cenab-ı Allah’a şükranlarını sunuyor. Cenab-ı Allah’ı tesbih ve takdis ediyor. Her vesile ile Hz Muhammed (sav) Efendimize, dört arkadaşına sahabelere, tabîinlere, tebe tabîinlere salât ve selam gönderiyor.”
***
Kutadgu Bilig 11. Yüzyılda Karahanlı Uygur Türklerinden Balasagunlu Yusuf’un, Mesnevi tarzında yazıp Doğu Karahanlı hükümdarı Tavgaç Uluğ Buğra Kara Han unvanlı Ebû Ali Hasan bin Süleyman Arslan’a takdim ettiği Türkçe eserdir.
Kutatdgu Bilig; Ord. Prof. Dr. Reşit Rahmeti Arat’a göre “Kutlu Olma bilgisi” anlamına gelmektedir.
Prof. Dr. Sadri Maksudi Arsal’a göre de “kut” kelimesi “siyasi hakimiyet” anlamına gelmektedir.
Eserin müellifi Yusuf Has Hacib eserinde kitabın adını ve mânâsını şöyle açıklamaktadır: “Kitabın adını Kutadgu Bilig koydum. Okuyana kutlu olsun ve ona yol göstersin. Ben sözümü söyledim ve kitabı yazdım: Bu kitap, her iki dünyayı tutan bir eldir.İnsan her iki dünyayı devletle elinde tutarsa; mes’ud olur, bu sözüm doğrudur!”
***
Yazar, eserin müellifi Yusuf Has Hacib’i şu cümlelerle anlatır. “Müellifin gördüğü tahsil ve eğitimle birlikte, içerisinde bulunduğu toplumu gözlemleyen, tefekkür eden, yaşadığı devirde olup bitenleri tam mânâsıyla anlayıp problem çözen, çâreler üreten kâmil bir zat olduğu anlaşılıyor. Aynı zamanda dengeli bir mütefekkirdir. Sembol olarak seçtiği kişileri, fikri seviyeyi düşürmeden konuşturuyor. Konuşmaların hepsi Türk töresi, İslâm akîdeleri ile yoğrulmuştur..
Müslüman Türklerin temel yapısı hakkında sağlam bilgilere sahiptir…
Türklerin tarihine, edebî ve fikrî değerlerine vâkıftır… “(S:34)
Yusuf Has Hâcib, eserinden anlaşıldığına göre, şuurlu bir milliyetçi fikir yapısına sahip, geniş ufuklu bir insandır. Türk dilinin inceliklerini bilmektedir… Eserini Türkçe yazmıştır…
O’nun çok mükemmel bir Türkçesi vardır. Denilebilir ki, Orkun Kitâbelerindeki muhteşem Türkçenin vezin ve kafiye kaftanı giymiş şeklidir.(S:36)
***
Türk Dil Bayramını kutladığımız şu günlerde, Behçet Kemal Çağlar’ın Reşit Rahmeti Arat’ın tercümesi üzerine manzum olarak Kutadgu Bilig için yazdığı şiiri de eserinde paylaşan Sayın Oğuz Çetinoğlu’nu bu güzide eserinden dolayı kutlamak istiyorum.
Dildendir mutluluk, dildendir değer;
Dili olmayana insan mı derler?
İnsanda dilince değişir kader;
Ya yurda baş olur ya başı gider!
Dil bir aslandır ki eşikte yatar,
Başıboş kalırsa başını yutar!
Bir söz söyleyeyim ki kalsın seninle,
Dilinden şikâyet edeni dinle;
-‘ Bana zindan etti cenneti ilimi,
İl kesmesin ben keseyim dilimi’
Dilin çok oynarsa sökülür dişin;
Diline dikkat et; gitmesin başın!
Ağzından uygunsuz bir söz kaçırma;
Dilinle taş atıp başını kırma!
Behçet Kemal Çağlar
En kısa zamanda Kütüphanelerinizde yer alması dileğiyle…
Hoşça kalın…