AK Parti MYK toplantısının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. Yerel seçim çalışmaları, MHP ile AK Parti ittifakı ve af ile ilgili konulara da değinen Çelik, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerini eleştirdi. İşte Çelik’in sözlerinden satır başları:
“Yerel seçimlere dönük çalışmaları ele aldık. Ekonomideki verileri kapsamlı bir şekilde değerlendiriyoruz. Vatandaşımız hükümetimize, partimize desteğini göstermektedir.
Bugünleri de atlatacağız. Hükümetimiz tarafından alınan tedbirlerin etkili şekilde uygulanması neticesinde varacağımız sonuçların vatandaşımıza yansıyacağından şüphemiz yok. Genel Başkan Yardımcımız Lütfi Elvan tarafından sunum gerçekleştirildi.
Seçime ilişkin genel başkan yardımcımız, taslak eylem planını MYK’mıza sundu. Biz herhangi bir seçimden çıktığımız andan itibaren, seçimdeki eksikliklerimiz nedir, gerek hazırlıklar, malzemeler açısından gözden geçiririz. AK Parti açısından herhangi bir seçimden çıktıktan sonra dinlenmeden 1 hafta 10 gün içinde aksaklıklar tamamlanmış olur. Vatandaş odaklı bakmanın doğal neticesidir bu. AK Parti Genel Merkezi her zaman hazırdır. Cumhurbaşkanımızın talimatı alınmıştır.
Önümüzdeki dönemde bir geleneksel AK Parti kamplarından birini gerçekleştireceğiz Ekim ayında. Buna çok önem veriyoruz. Bu siyasi meselelerimizin gündeme alındığı, değerlendirildiği, arkadaşlarımız arasındaki kaynaşmanın artırıldığı çok önemli bir platformdur. Önümüzdeki ay içinde bu gerçekleşecek.
Soru: Geçtiğimiz hafta sayın Bahçeli’nin ittifak olabileceğine dair açıklaması vardı. Cumhurbaşkanı da olumlu bakılabileceğini ifade etti. Olumlu bir adım var mı? Yakın tarihte buluşma var mı?
Vatandaşımızdan da çok olumlu tepkiler alıyoruz. Cumhur ittifakı siyasete kazanımlar getirmiştir. Cumhur ittifakının ilkelerine bağlılığımız sürmektedir. Her seçimin başka bir mantığı oluyor.
Sayın Bahçeli ile sayın Cumhurbaşkanımız arasındaki görüşmeler son derece verimli görüşmelerdir. Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Bahçeli’nin takvimine göre bu görüşmeler sürmektedir. Görüşme olur mu? Her an olabilir. Liderlerin takvimine göre karar verilmektedir. Şu anda verilmiş somut bir karar yok. Her an olabilir.
İttifakın sürmesi başka şeydir, yerel seçimlerde ittifak başka bir şeydir. İttifakın sürdüğünü vurguluyoruz. Ama yerel seçimlere dönük olarak, ‘şu mekanizmaya karar verdik, şu siyasi stille gerçekleştireceğiz’ gibi bir durumda değiliz. Bu ancak Cumhurbaşkanımız ve Bahçeli’nin bir araya gelmesiyle belirlenecektir.
Yerel seçimlerle ilgili verilmiş bir karar yoktur. Kamuoyuna yansıyanlar fikir jimnastiği çerçevesindedir.
Soru: Af gündemde… Sayın Devlet Bahçeli söyledi ve Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları oldu. Af yerine ceza infazda değişiklik ön görülüyor. Bir değerlendirmeniz var mı?
MHP Genel Başkanı’nın ittifak sözleri değerlendirildi mi?
Cumhur ittifakının yerel seçimlerde nasıl bir mekanizmaya dönüşeceği konusunda mutabakata verilmiş bir konu yoktur. Bu konu yakın zamanda Cumhurbaşkanımız ile sayın Bahçeli’nin bir araya gelmesiyle ilgili konuşulacaktır. Bu ne şekilde, hangi tarzda gerçekleşecektir? Kendi içimizde değerlendirmemizi yapacağız.
Af ile ilgili daha önce açıkladığımızın çerçevesinde duruyoruz. Pozisyonumuzda değişiklik yok. Sayın Cumhurbaşkanımız açıklamayı yaptı. Daha önceki pozisyonumuzu aynen koruduğumuzu söyleyebilirim. Bugün de gündemimize almadık.
TAHRAN’DAKİ İDLİB ZİRVESİ
Ateşkes önerisi getiren Türkiye olmuştur. Ana muhalefetten Esad ile görüşün gibisinden bir yaklaşım geliyor. Bizim durduğumuz yerin hiçbir meseleyi kişiselleştirme olmadığını ifade etmek gerekiyor. Sayın Kılıçdaroğlu il başkanlarına sesleniyor.
Temel mesele İdlib ile ilgili mesele söz konusu olduğu zaman insani hassasiyetin korunmasıdır.
KILIÇDAROĞLU’NUN AÇIKLAMALARI
Dün yaptığı basın toplantısı ibretlik bir basın toplantısıydı. Birincisi şu, sık sık tekrarladığı bir şey var. 15 Temmuz’a darbe girişimi diyor, 20 Temmuz’a ise darbe diyor.
FETÖ’nün yurt dışındaki uzantıları, darbe girişimini meşrulaştırmak için ‘kontrollü darbe’ gibi argümanlar öne sürüyorlar. Bunun içeride taşıyıcılığını da CHP yapıyor. Biz bu literatüre alışığız.
60 darbesinden sonra darbeyi meşrulaştırmak ve meşru hükümetin yanlışlarını saymak, bu darbeye niye müstahak olduğundaki argümanları beslemek şeklinde olmuştur. Maalesef bu yaklaşımın bugün de sürdüğünü görüyoruz.
Orada atıf yapıyor. CHP’nin kuruluş yıl dönümü olduğu için Kuvayi Milliye’ye atıf yapıyor. Kuvayi Milliye ruhundan kopalı çok olduğu Kılıçdaroğlu yönetiminin.
Dolar baronları diyor. Dava açın diyor ben bunu ispat edeceğim diyor. Peki dava açacağız, ispat et bakalım göreceğiz. Daha önce biliyorsunuz daha önce dava açtı, kaybetti. “Bana açılan bütün davaları kazandım” diyor. Kazandığı dava yok. Man Adası davasını kaybetmiştir. Bunların bilgileri açıktır.
Nihayetinde bir genel başkandır. Ve maalesef sürekli her sözünü “bunu yapmazsanız namertsiniz” gibi… Modern siyasi tarihimizin en üslupsüz siyasetçisi olma rekorunu kırmak üzeredir. Bu kadar üslupsuz şekilde bu kavramları kullanması, sonuçta da haksız olarak ortaya çıkması bunu net şekilde gösteriyor.
Biz CHP tabanının daha iyisine layık olduğunu düşünüyoruz. Diktatörlükten, tek adamlıktan bahsediyor. Diktatörlerin temel özelliği şudur. Kendi halklarına karşı tankın topun arkasına saklanırlar. Bizim genel başkanımızsa 15 Temmuz gecesi tankın topun önüne çıkmıştır. O gün tankların güvenli geçiş imkanı verdiği kimdir? Sayın Kılıçdaroğlu’dur.
Şunu görmesi lazım. Diktatörlerin temel özelliğinin halktan destek almamak olduğunu, halktan kopmak olduğunu iyi anlaması lazım. O gün tankların önüne çıkan kim? Sayın Cumhurbaşkanımız. O gün darbecilerin güvenli geçiş yoluyla kaçıp gitti? Kılıçdaroğlu.
Soru: İstanbul’da bazı AVM’lerde kiraların dolarla ödenmesiyle ilgili esnaf kepenk kapattı..
Münferit de olsa bunlar kulağımıza geldi, araştırdık. Burada iki yanlış var. Biri, Türkiye’de son dönemde dolarizasyona aldığı tedbirler çerçevesinde pek çok yerde Türk Lirası’na dönüldüğü gibi AVM’lerde de Türk Lirasıyla elde edilmesi konusunda tutum geliştirmesi gerekir.
Ancak anladığımız kadarıyla bazı AVM sahipleri dolarla ilgili ısrarını sürdürüyorlar. Bu tabi haksız kazanç oluyor. Dolar kurundaki artışla birlikte, insanlar bu kiralarını fazla ödemek durumunda kalmış oluyorlar. Halbuki bunu Türk Lirası üzerinden aynı tutmaları gerekiyor. Birinci yanlış budur.
İkincisi de, esnaf kardeşlerimiz tabi bu doların yükselmesi karşısında AVM’lerin herhangi bir şekilde iyi niyetli adım atmamasına dair tavır alıyorlar. Ama bu esastan doğru bir yaklaşım olsa da usülden yanlıştır. Kepenk kapatma yanlıştır.
Kepenk kapatma eylemlerini son derece yanlış bulunduğunu ifade ediyoruz.
Türkiye’de piyasa gücünün işlemesi en büyük gücümüzdür. Bir yandan AVM’lerin adım atmaları gerekir, ikincisi kepenk kapatma eylemlerine rastlanılmaması gerekir.
Bununla ilgili gerekli görüşmeleri yaptık. Tabi hukuken alınabilecek tedbirler de var. O tedbirleri de almaya hazırız. Hiç kimse kepenk kapatma, piyasayı belli açıdan bloke etme gibi bir tavıra girmesin.
Kaynak: Hürriyet