Babür Hüseyin ÖZBEK
Azak Denizi girişi Kerç Boğazı’nda Rus limanı Port Kavkaz’dan 62 623 ton arpa yükleyerek kalkan Malta bandıralı M/V VİTASPİRİT dökme yük (Bulk Carrier) gemisi Suudi Arabistan’ın Cidde limanına intikal seyrine geçtiğinde her şey normaldi. Veya öyle görünüyordu.
İstanbul Boğazı giriş hattında – seperasyon bölgesine gelindiğinde pilot indirme/ bindirme mevkiinde, kılavuz kaptan (07 Nisan 2018) saat 14 50’de gemiye çıktı ve köprüüstünde yönetimi aldı. Her şey normal, seyir devam ederken Kanlıca önlerinde dönüş mevkiinde ana makinenin stop ettiği, geminin atıl (Block Out) vaziyete geçtiğini gören Kılavuz Kaptan Harun Dokuz saat 15 40’ta dümeninde görev yapmadığınıtespit ederek (Geminin kara kutusu olarak nitelendirilen VDR – Seyir kaydediciye göre) Kıyı Emniyeti ile aşağıdaki konuşmaları yapıyor. Ve kısa süre sonrada bu konuşmalar gemi köprüüstünden görsel medyaya, TV ekranlarına yansıyor, bütün Türkiye kazadan haberdar oluyor.Zorluk katsayısı yaşanılan tehdide göre ne yüksek bir konuşma, kılavuz kaptan çok sıkıntılı:
– Sancak demiri funda edeceğim, kaptan etmiyor, bütün sorumluluk bende diyor…
– Kaptana iki kere söyledim atmadı, şimdi atıyoruz ….
– Şu anda hiçbir şey çalışmıyor, tam yol yalıya doğru gidiyoruz, çok sert bir şekilde çarpacağız.…
Tabii gemide nihai karar “Bismillah Funda” demir atma yetkisi kaptanda, süvaride. Ancak o kılavuz kaptan da boğazı biliyor, bilgi ve birikimi yeterli, ki daha öncesi de var; yıllarca okyanuslarda süvarilik yapmış. Sen Filipinli Kaptan Edgardo Deseo, neden kılavuz Kaptan Harun Dokuz’u dinlemiyorsun?
Evet gemi sizin, sigorta şirketleri ile işi bağlarsınız ama İstanbul Boğazı da bütün değerleri ile bizim.
Bizde “Gemisini kurtaran kaptandır” diye bir söz var. İşte sen kendine fazla güvendiğin için gemini kurtaramadın kaptan. Bu Filipinli kaptan Edgardo Deseo: “Su derindi, atılacak demir zinciri kesebilirdi “ diyor. Olabilir, gene de mazeret yeterli değil kaptan! Şimdi yalıyı ortasından biçtin daha mı iyi oldu?
BÜYÜK BİR ÇEVRE KİRLİLİĞİ OLUŞABİLİRDİ
Kazanın sebebine gelince; ana makinenin 5 nolu silindir kaveri çatlamış, su kaçırmış, sonuçta hararet yapmış ve stop etmişti. Ana makine stop, gemi dümeni görev yapmıyor, hızla İkinci Boğaz Köprüsü’ne (Fatih Sultan Mehmet’in) Anadolu Yakası ayağı altındaki tarihi Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’na baştan bodoslama dalıyor. Korku filmi gibi.
17 yaşında (2001), 225 metre boyunda, 32 metre eninde, 62 bin ton arpa yüklü gemi inşaatı 1839’lara kadar giden tarihi yalıya çıkmıştı, can kaybı olmadı, başka hasar da olabilir gemide ve yalıda yangın çıkabilir, arpa güzelim İstanbul Boğazı sahiline yayılır, kirletir ve kötü bir çevre sorunu yaratabilirdi. Yani ehven –i şer oldu!
Bizde hiçte hoş olmayan bir özellik vardır, her konuda olağan dışı hatalar ararız, iyi olan düzgün yapılan çok şeyi görmeyiz, görmezden geliriz.
Kılavuz kaptan görevini tam, yerinde ve iyi yapmış, örnek bir soğukkanlılık sergilemiştir. Kanaatim o ki yetkililerce mükâfatlandırılırsa iyi olur.
Yalı sakinleri, çevre dostları ve İstanbul Boğazı’nın doğal aşıkları haklı olarak değişik tepkiler gösterdiler, bilinmeli ki bu kazalar dün oldu, bugün oluyor ve yarın da olacak.
“GB P&I CLUB” SİGORTA TEMİNATI BİR MİLYAR DOLAR
Kaza sonunda M/V Vitaspirit yalının yıkıntıları üzerinden çekilirken İstanbul Boğazı’na Karadeniz ve Marmara’dan girişler çift yönlü(güvenlik mülahazaları sebebi ile) deniz trafiğine kapatıldı. Ancak denizdeki gemi demiri, deniz dibi kablolarına takıldı ise de kurtarılarak Kumkapı önlerine çekilirken can kaybı olmamış, deniz kirliliğine de sebep teşkil etmemişti.
Sorumlu olarak görülen başta Kaptan Edgardo Deseo, Baş Mühendis Adalla Diarico ve Serdümen Samente Jervy Toledo’nun İstanbul Adalet Sarayı’nda 17’inci Asliye Ticaret – Deniz İhtisas Mahkemesi’nde ifadelerine başvuruldu.
Mahkeme gemi üzerine 50 milyon dolarlık haciz koydu, seyr-i seferini durdurdu. İyi de bu yüklü zararı kim/ kimler nasıl karşılayacak? 300 grostonun üzerindeki bütün gemiler P&I sigortası ile sigortalanmak zorundadır. Yoksa bulunduğu limanı terk edemez ve de iş bulamaz – yük – yolcu alamaz, taşıyamaz. Bu bütün dünya denizleri/ limanları için geçerli bir kuraldır.
Hakkında konuştuğumuz M/V Vitaspirit İngiliz “GB P& I Club” e sigortalı. Bu kurum dünyanın en pahalı, en büyük, en prestijli gemilerini sigortalıyor. Yalıya çarpan arpa yüklü gemi bu dev kuruluşa sigortalı. Ve sıkı durun, teminatı bir milyar dolar.
Bizimde “Türk P & I “ sigortamız var. 2014’te kuruldu ilk 2 yıl zarar etti ama şimdi karda ve geleceği parlak.
Yazının kaleme alındığı anlarda edinilen bilgilere göre yalı sahipleri onarım ve yenileme için 50 milyon dolar istiyor. Sigorta şirketi ise: “ kaza yalı üzerinde oluştu, yalının arazisi yerinde duruyor maksimum harcama 20 – 25 milyon doları geçmez” diyor, konunun uzmanları. Bence de öyle! Aksi durumda uzlaşma sağlanamazsa işin mahkeme safahatı başlayacak.
Boğazdan geçen gemilerin kılavuz kaptan alma mecburiyeti yok. İlerde bu ve bunun gibi kazalara meydan vermemek için bi şekilde, belirgin tonajın üzerindeki yabancı bayraklı gemilere boğaz geçişi için kılavuz kaptan alma ve romörkör / romörkörlerle eskortlama mecburiyeti getirilmelidir. Meselenin başka çıkışı yoktur.