Ergun KAFTANCI
Başbakan Binali Yıldırım ilginç bir siyasetçi. Partisinin Arnavutköy Kongresi’nde konuşurken balkondaki 25-30 kadar amigonun tezahüratına kapıldı. “Başbakan bizi Afrin’e götür” sloganlarının atılması üzerine “Ama Afrin’dekiler işi bitirdi. Bir dahaki sefere gideriz. Enerjinizi saklayın” diyerek hevesleri oracıkta boğdu…
Oysa Erdoğan Diyarbakır’da, bu tür istekte bulunanlara “İnşâllah, başta şahsım olmak üzere birlikte gideceğiz” diyordu…
* * *
Yıldırım‘ın sözlerinde, Afrin’e ya da Suriye toprağına aklımıza eserse, ya da canımız çekerse veya bekamızı tehdit eden bir siyasal, sosyal ya da ekonomik hainlik görülürse tekrar gideceğiz uyarısı yatmıyor mu…
Başbakan’ın bu cümlesini başka türlü anlayan olduğunu sanmıyorum…
İşgal diye anlayanlar varsa…
Düşmanımız!
DERKENAR
YILDIRIM aynı konuşmasında 16 yıl önce AKP’nin iktidara gelişini de şu cümleyle değerlendirdi:
– Millî ve yerli ittifakla akıl ve sağduyu 16 yıl önce olduğu gibi bir kez daha bizi iktidara taşıyacaktır.
Öyle anlaşılıyor ki AKP, millî ve yerli kavramlarını sahiplendiği halde milliyetçiliği taa o zaman, yani iktidara gelirken ayağının altına paspas yapmış… Ama şimdi sahiplenme numaralarında…
Milleti ümmete çevirmişlerdi, şimdi onu bırakıp milleti sahipleniyorlar…
Seçimden sonra Allah kerim; hangisini yürekten sahiplendiklerini göreceğiz…
BİR YORUM
BAZILARININ yaptığı yorumların çoğu zaman tutmadığını görüyoruz…
Birbirinin görüşünü araklayıp ortaya çıkanlar da tutarsızlığa müteselsilen ortak oluyor…
Cuk diye oturan yorumlar da yok değil; Ali Ulvi Özden‘in ki mesela:
-Erdoğan’ın ittifaka ihtiyacı yoktu; MHP ile ittifak yaparak ana muhalefeti de HDP ile ittifaka zorlamak istiyor. CHP’yi böyle bir ortaklıkla vurmak niyetinde. Amacı, muhalefeti terör yanlısı göstererek oyları toplamak… Olmayacak duaya amin diyorlar…
Sizi bilmem ama Özden‘in yorumu benim de kafama yattı!
Çanakkale geçilmez, deneyen görür
103 YIL önce Çanakkale’yi geçilmez kıldık…
Türk Milleti‘nin üstün meziyetlerini dünyanın gözü önüne bir kez daha serdik. Yedi düvele karşı kazanılan zafer, Türk’ün sadece gücünü değil istiklaline, bağımsızlığına, bölünmez bütünlüğüne ve vatan sevgisine ne kadar bağlı olduğunu da gösterdi.
Daracık alanımda bu zaferi uzun boylu anlatmam mümkün değil.
* * *
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu zaferi şöyle değerlendirmişti:
-Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.
Bu da Çanakkale’de hezimete uğrayan İngiltere’nin ünlü devlet adamı Churchill‘in söyledikleri:
-Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçlerin karşısına adeta bir kale gibi dikilmiştir.
İngiliz general Townshend ise şöyle demiştir:
-Avrupa’da hiçbir asker yoktur ki, Türklerle mukayese edilebilsin. Almanların müdafaada gayet iyi oldukları kabul olunabilir. Fakat siperlerde onlar dahi Türklerle kıyas edilemez. Misal olarak Gelibolu’yu zikretmek isterim. Orada, gemilerimizden yaptığımız atışlarla büyük zayiata uğrayan kıtalar Türk olmasalardı, yerlerinde kalamaz ve tarumar olurlardı, kaçarlardı. Halbuki, Türkler, bütün muharebe müddetince yerlerinde kaldılar.
* * *
Şu birkaç cümle dahi Çanakkale Zaferi‘ni ve aziz milletimizin meziyetlerini anlatmaya yetmektedir…
Vatanı, milleti ve dini için şehit olanları saygı ve minnetle anıyoruz…