Bülent Vedat AYDEMİR
Bir Türk milliyetçisi olarak, Türk milliyetçiliğini yok sayanlarla aynı platformda bulunmam mümkün değildir.
Ben ve benim gibi düşünenler dün ne idiysek bugün de O’yuz.
Türk milleti için zararlı görüşlerin mensuplarıyla aynı platformda yer almayı içime sindiremiyorum; son gelişmeleri bir türlü hazmedemiyorum.
Geçmişi şan ve şereflerle dolu; inancı uğruna binlerce şehit vermiş, gazi bırakmış; birçok inanmışı zindanlarda akıl almaz işkencelere maruz kalmış bir davanın mensubu olarak içim kan ağlamaktadır!
Türk milliyetçilerine karşı amansız ve acımasız mücadele veren, bu ulvi düşüncenin mensuplarını yok etmek için ellerinden geleni her şeyi yapmaktan çekinmeyen Marksist zihniyetin mensupları ile Türk milliyetçiliğini dinsizlikle suçlayan, yok sayan; yalan ve iftiralarla olmadık hakaretler yağdıran Siyasal İslâmcı zihniyetin mensupları da dün ne iseler bu gün de aynıdırlar.
Bu iki zihniyet esasta milliyetçilik karşıtı bir fikir sistemine sahiptir: Varoluş gerekçeleri milliyetçilik karşıtlığıdır, gayri milliliktir.
***
“Yerlilik ve millilik” kavramlarıyla aldatmacalara/kandırmacalara başvurmak beyhude bir çabadır.
Ülkemizde kim/kimler yerli; kim/kimler millî gayeti iyi biliriz!
Çıkarları uğruna Türk milliyetçilerin kullanmak isteyenleri de gayet iyi biliriz!
***
Bugün aynı platformda birlikte yürünüleceği öne sürülen, milliyetçilik karşıtı görüşleriyle bilinen, Mevdudi, Meryem Cemile, Muhammet Kutup ve Seyyid Kutup hayranlarıyla nasıl birlikte olabiliriz?
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, milletleşme sürecine karşı en büyük engel oluşturan; tarikat görünümlü cemaat yapılanmalarını desteklemek suretiyle modern anlamda cemiyetleşme/milletleşme sürecini baltalayan bu zihniyetin mensuplarıyla nasıl birlikte olabiliriz, nasıl kol kola beraber yürüyebiliriz?
Bu bir “abartı” değildir: Gerçeğin ifadesidir.
Daha dün Türkçülüğü bölücülük olarak niteleyen ( aslında, bilinçaltında yatanı, bir an boş bulunup dile getiren) zihniyetle nasıl kol kola girerim?
Şunu gayet iyi biliyorum ki; bunların Türk milliyetçilerine hoş görünme çabaları bir taktik icabıdır.
İşleri bitince, biz milliyetçileri “topaç” gibi ipe dolayacaklar, fırlatıp atacaklardır: Önce dönüşümüzü sonra yana yatışımızı büyük bir keyifle izleyeceklerdir.
Bu bir “kehanet” değildir: “Malumun ilanı”dır!
***
Bu resmen “teslimiyettir”: Pes etmektir!
Bir takım efsunlu gerekçeler ileri sürerek “teslim bayrağı” çekmektir!
Komünizme ve komünistlere teslim olmadık, bunlara mı teslim olacağız!
Bizim kitabımızda teslimiyet yoktur!
Benim gibi düşünmeyen Ülkücü/milliyetçiler kusuruma bakmasınlar.
Bu alınan kararı desteklemiyorum!
Bu yolda sizlerle birlikte değilim!
Bu rolü (figüranlığı) bizlere layık görenleri kınıyorum!