Dr. A. Yılmaz Soyyer
Bu iki cümlecik de aynı anlama gelir diyorsanız size tavsiyem derhal bu fikrinizi gözden geçirmenizdir. Her iki söyleyişte de bir yanlışlık vurgulanmaktadır ancak ilkiyle ikincisi arasında dağlar kadar fark vardır. Özellikle “beni yanlış anladınız” biçimindeki bir ifâde “ben doğru cümle kurdum, meramımı son derece açık olarak belirttim, bunu dinleyen herkes sarahaten anlayabilirdi ama siz beni yanlış anladınız” mânâsına gelir. Burada sizi dinleyeni ya size karşı kasıtlı ya da anlayış yoksunu yâni bir tür aptal olarak değerlendirmektesiniz; karşınızdaki itham etmektesiniz. Bu konuşuş biçimi, günlük hayatta bile çok dikkat edilmesi gereken bir durumken artık yaş, kültür ve mevki farkı olan kişiler arasında dahi göz ardı edilmekte olan bir tavır alış olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunu belki çok samimî ilişkiler içerisinde olduğunuz yaşça, kültürce ve mevkice de sizinle denk olan birine söyleyebilirsiniz ki o durumda bile arkadaşınızın sizi nasıl anladığını dikkatle değerlendirmenizde yarar vardır. Meselâ bir anne çocuğuna, bir öğretmen öğrencisine böyle bir söz söyleyebilir. Çünkü çocuk ve öğrencinin kelime kapasitesi, kültür birikimi sözü söyleyeni yeterli açıklıkta anlamaya engel olabilir. Anne veya öğretmen gencin anlayamayacağı bir kelime kullanmış ya da bilmediği kavramlardan bahsetmiş bulunabilir. Kültürümüzün geçmiş dönemlerinden beri ihtivâ ettiği bazı Arapça ve Farsça kökenli kelimeleri, bir öğretmen, bu dillerin eğitimini gördüklerini kabul ettiği öğrencilere kullandığında, onlar hocanın kendilerini azarladığını zannetmişlerse bu cümleyi kurabilir ve haklıdır da… Kaldı ki azarlamış da olsa o mevkide bulunan biri muhatabından zarar görmez.
“Kendimi yanlış ifade etmişim” ise âdeta sihirli bir sözcükler kümesidir. Tıpkı Yunus’un “söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı” mısraında ifade ettiği cinsten bir cümledir bu… Bu cümle yaşı, mevkii, kültür ne olursa olsun herkes tarafından tercih edilerek dillendirilmelidir ancak özellikle genç kardeşlerimiz kendilerinden büyük olanlara bu ifade biçimini seçerek kullanmalıdırlar. Böyle bir cümle suçu karşısındakinde değil kendisinde görmenin, kabahat varsa kabullenmenin ifadesidir. Yanlış anlaşılmanın müsebbibi olarak yanlış anlatan kendisini ortaya koymakta ve ifadelerini yeniden gözden geçirmeyi taahhüt etmektedir. Bilhassa açık oturum gibi toplumun önünde yapılan söyleşmelerde bu kişiyi kurtaran da bir cümle olur. Konuşan yanlış ifade ettiğini kabullenmekte ve tekrar gözden geçireceğini belirtmektedir. Böylece karşısındakine söyleyecek bir söz de bırakmamış olur.
Günümüzde gençler müthiş bir özgüven içerisinde bulunmaktadırlar. Benlikleri kendilerini ispat etmekten çok öteye geçerek dayatma hâline dönüşmektedir; bu da başarısızlığı, toplumdan dışlanmayı beraberinde getirmektedir. Şunu unutmamak gerekir ki ben varım demek insana haz verir ancak sen varsın demek de aslında dolaylı olarak ben demektir. Herkesin “sen” dediği bir toplum “ben” demiş olmaz mı?