Hasan Korkmaz
CHP milletvekili iken istifa edip İyi Parti genel başkan yardımcısı olan Aytun Çıray MHP ile farkları sorulduğunda, bir şeyin farkını anlatabilmem için o şeyin olması gerekir, MHP diye bir parti artık yok, demiş. Aslında gönlünde yatanı ifade etmiş. “Demirel kontenjanı”ndan CHP milletvekili olan bu zâtın sözleri siyasi alanda bir mana ifade etmez, o ya da başkası istemediği için MHP yok olmaz. MHP başkanlık yarışında ekarte edilenlerin kurduğu merkez partisinin daha kurulur kurulmaz MHP’yi hedef alan açıklama yapması dahi partilerinin varlığını devam ettirebilmesi için MHP’nin zayıflaması gerektiğini gösteriyor.
Doğrusu liderlik yarışında MHP’nin güç kaybettiği ortadadır. Yıllarını ülkücü harekete vakfetmiş ülkücülerin teşkilatlarını birer birer fesh eden parti genel merkezi parti kadrolarını budayarak MHP’yi oldukça zayıflatmıştır. Aslında Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 16,3 oy alarak bir önceki seçimlere göre oylarını yüzde 3,3 artıran MHP seçimler yenilenmese belki de bir başkanlık yarışına sahne olmayacaktı. Ancak yenilenen seçimlerde oyları yüzde 4,4 ve milletvekili sayısı yarı yarıya azalan partideki huzursuzluk erken genel başkanlık seçimini gündeme getirdi. Hepimizin bildiği süreç de genel başkan adaylarının partiden ihracı ile sonuçlandı.
Partiden kopartılan ülkücülerin büyük kısmı Akşener’in liderliğini kabullenip İyi Parti’ye geçerek siyasete ayrı bir kulvarda devam etmeye karar verdiler, sağdan-soldan gelenlerle kolkola yeni bir oluşuma giriştiler. Artık MHP’ye siyasi rakip olanların eski partilerinin iç işlerine karışması ahlâki olmaz. Bu açıdan bakıldığında Devlet Bahçeli’nin artık oldukça rahat olduğu ortadadır.
15 Temmuz ile başlayan süreçte Bahçeli’nin AKP’ye verdiği desteğin siyasi sonuçları muhtemelen ilk seçimlerde ortaya çıkacaktır. Yıllardır ülkücü harekete ve MHP’ye düşmanlık yapan iktidar yanlısı kesimlerin Bahçeli için methiyeler düzmesinin seçmen nezdindeki karşılığının ne olacağı şimdilik meçhul. Ülkücüler arasında AKP’nin desteklenmesinden rahatsız olanlar da var iktidarın bir ucundan tutulduğunu iddia eden de…
MHP’nin yeniden milletin umudu haline gelmesi için silkinmesi gerekiyor. Partinin yöneticisi konumundaki siyasilerin yeterliliği tartışılır durumdadır. 2018 genel başkanlık seçimlerinde yenilenecek parti çatısı ülkücülerin partisini ihtiyacı olan dinamizme kavuşturabilir.
Kandan irinden deryaları geçmiş ülkücü hareketin 50 yıllık partisini herhangi bir siyasi kaygı ile feda etmesi, harcaması doğru değildir. O halde neler yapmalı:
- Ülkücü kadroların parti yönetimine yapılan yanlışları ifade etmesi gerekir.
- Siyaset ya da teşkilat dışı kalan ülkücülerin partiye katılması teşvik edilmelidir.
- Kamu görevindeki milliyetçi kadroların sorunları ile ilgilenilmeli, iktidarın yanlı politikalarına karşı tepki gösterilmelidir.
- Ülkü Ocakları günlük siyasetten arındırılarak özellikle orta öğrenim öğrencileri için cazibe merkezi haline getirilmelidir.
- Ülkücüler arasında fitneye sebep olacak davranış ve söylemlerden uzak durulmalı, bu yönde davrananlar uygun bir şekilde uyarılmalıdır.
- MHP’nin muhalif sağ siyasetin merkezi olması için çalışmalar yapılmalı, diğer partilerle bu konuda asgari müştereklerde anlaşma imkânları zorlanmalıdır.
Sonuç olarak ülkücülere düşen Türk Milleti’nin kaderinde öncü rol oynamak için mücadele etmektir. Gerekirse zelzele olup partiyi titretmek çürüklerin kaçmasını sağlamak gerekir.
Tanrı Türk’ü ve MHP’yi korusun!