19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, “Terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadeleyi hukuki normlarına uygun olarak icra ediyoruz.” dedi.
Akar’ın açıklaması şöyle:
“Kahraman ve Fedakâr Gazilerimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Değerli Mensupları,
Bugün, Asil Türk milletinin bağımsızlığını ve kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğünü korumak için, üstün bir cesaret ve feragat ile canları pahasına mücadele eden kahraman gazilerimizin şeref ve şan günüdür.
Bu müstesna tarih, aynı zamanda, Sakarya Meydan Muharebesi’nde yaralandığı halde, zafer kazanılana kadar cepheden ayrılmayarak, milletimiz ve ordumuz için örnek bir fedakârlık sergileyen Mustafa Kemal ATATÜRK’e, 19 Eylül 1921 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, “Gazi”lik unvanı ve “Mareşal” rütbesi verilişinin 96’ncı yıl dönümüdür.
Bu özel gün vesilesiyle vatan, bayrak, istiklal için şehit olmayı arzuladıkları kutlu bir yolda, gazilik onuruna erişen kahraman evlatlarımızın onur gününü kutlamanın derin heyecanı içindeyiz. Asil Türk milletinin kahramanlar günü olan “Gaziler Günü”, hepimize kutlu olsun.
Kendisine tevdi edilen yeni rütbe ve unvan vesilesiyle, Türk ordusuna yayımladığı mesajda Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, “Milletin verdiği bu rütbe ile yükselen ordudur. Sizin kahramanlığınızla, sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakârlıklar pahasına kazanılan bu büyük zaferin, millet tarafından takdirini gösteren bu rütbe ve unvanı, ancak size mal ederek tüm askerlik hayatımın en büyük iftihar sermayesi olarak taşıyacağım.” ifadeleriyle; muzaffer ve gazi Türk ordusunu yüceltmiş ve gazilik unvanının bizim kültürümüzde taşıdığı müstesna değeri çarpıcı ve açık bir biçimde ifade etmiştir.
Kahraman Gazilerimiz, Fedakâr Gazi Ailelerimiz,
Yüksek bir sorumluluk duygusu ile ülkemiz, milletimiz, bayrağımız ve aydınlık geleceğimiz için canla başla mücadele ettiniz; mücadeleye devam ediyorsunuz. Vatan sevgimizin ifadesi olan özverileriniz ile egemenliğimizi ve istiklalimizi savunmak için gösterdiğiniz benzersiz cesaret; adlarınızı, şanlı tarihimize altın harflerle yazdırmıştır. Böylece gazilik, milletimizin kahramanlığının, fedakârlığının ve vatanseverliğinin yaşayan destanı; gaziler ise bu destanı yazan kahramanların ta kendisi olmuştur.
Evlatlarını, milletimizin köklü değerleriyle en şuurlu biçimde eğiten; gözbebekleri gibi yetiştirdikleri kınalı kuzularını; vatan, millet ve bayrak için vazifeye gönderen fedakâr şehit ve gazi aileleri; Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve asil milletimizin gurur kaynağıdır. Değerli ailelerimizin vakur ve metin duruşları; vatanımıza, egemenliğimize ve birliğimize daima sahip çıkmaları; bizlere güç ve cesaret veren en önemli destek; dosta-düşmana, ne kadar kudretli ve ne denli inançlı olduğumuzu gösteren en kıymetli işarettir.
Değerli gazilerimizin alınlarındaki çizgiler; devletimizin bekası ve milletimizin ilelebet varlığı uğrunda duydukları yüksek sorumluluğun bir ifadesidir. Bedenlerine aldıkları yaralar; onların kahramanlıklarını simgeleyen birer şeref madalyasıdır. Şeref madalyası olarak taşıdıkları bu yaraların, Asil Türk milletinin tarihine şan ve değer kazandıran kutsal nişaneler olduğunu hiçbirimiz unutmayacağız. Biliyoruz ki aziz şehitlerimizin ruhları; ancak onların kahraman silah arkadaşları olan gazilerimize hak ettikleri değeri verip, layık oldukları saygıyı gösterdiğimiz zaman huzur bulacaktır.
Değerli Silah Arkadaşlarım,
Yüce Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri olarak; her karışı şehit kanıyla sulanmış mukaddes vatan topraklarının savunulması; candan aziz bildiğimiz kutsal vazifemizdir. Devletimizin bekası, aziz milletimizin bağımsızlık ve egemenliği için jandarma, polis, güvenlik korucusu, yargı, mülki makam mensupları ve değerli vatandaşlarımızla yakın işbirliği ve koordinasyon içinde; gece gündüz, yaz kış demeden mücadelemize aralıksız olarak devam ediyoruz.
Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, bayraklaşan kutsal vatan toprağına düşerken şanlı sancağımızı bükülmez bilekleriyle arşa kaldıran her şehidin; bu toprakları Türk milletinin öz yurdu yaptığının bilincindeyiz. Milletimizin namus ve haysiyeti uğrunda, varlığımız, birliğimiz ve kardeşliğimiz için bedenlerini siper eden fedakâr gazilerimizin, devletimizin temellerine en sağlam ve en kıymetli harcı kattıklarını asla akıldan çıkarmıyoruz.
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. / Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” anlayışı içinde kumaşı bayrak, toprağı vatan yapan atalarımızın emanetine sahip çıkmak; omuzlarımıza yüklenmiş en onurlu sorumluluktur. “Ölürsek şehit, kalırsak gazi” düşüncesinden hiç ayrılmadan, her türlü terör örgütüne, tehdit ve tehlikeye karşı kahramanca mücadele veren Türk askeri ve Mehmetçiğin taşıdığı yüksek “gaza” ruhu var olduğu müddetçe, bölünmez bütünlüğümüze ve millî birliğimize kast edenlerin kirli emelleri asla gerçekleşmeyecektir.
En son 15 Temmuzda asil milletimizin topyekûn olarak sergilediği diriliş ve gazilik ruhu; Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bütün faaliyetlerinde rehberi ve ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Milletimizin ve devletimizin düşmanı olan terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadelede, yerli ve millî savunma sanayi ürünlerimizden etkin bir biçimde faydalanıyor; faaliyetlerimizi tamamen hukuk normlarına uygun olarak icra ediyoruz. Şanlı tarihimize ve yüksek değerlerimize yakışır bir şekilde, masum tek bir vatandaşımıza, sivillere ve çevreye zarar vermeden sürdürdüğümüz operasyonlarla; son terörist de etkisiz hale getirilinceye kadar mücadeleye kararlıyız.
“Gaziler Günü” vesilesiyle, Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları başta olmak üzere, aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Tedavileri devam eden kahraman gazilerimize acil şifalar diliyor; hayatta olan gazilerimize, şehitlerimizin ve gazilerimizin muhterem anne ve babalarına, saygıdeğer eşlerine, sevgili evlatlarına, değerli yakınlarına ve her zaman desteğinden güç aldığımız; güvenine layık olmak için var gücümüzle çalıştığımız asil milletimize, şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum.”
Yeniçağ