Babür Hüseyin ÖZBEK
Türkiye’de iki büyük şehirde ulaşımın omurgasını kısmen de olsa deniz ulaşımı oluşturur. Ancak biz denizci toplum değiliz, onun nimetlerinden yeterince faydalanamıyoruz. Bu dün böyle idi, bugün böyle, inşallah yarın böyle olmaz. Kısır döngü kırılır.
İzmir Bostanlı ve Karşıyaka şehir hatları vapur iskelelerinde iki ucunda Turk-İş amblemli, ortada Türkiye Denizcilik Sendikası’nın altında daha büyük puntolarla “Bu iş yerinde grev var” yazan bir pano var. Bu pano, diğer bazı iskelelere de konmuş. O insanlar bir şeyler istiyor. Hak talebinde bulunuyor, biz yolculara bir şeyler anlatmak istiyorlar.
Türkiye genelinde, hükümet uygulamalarının yarattığı şartlar grev kararlarını zorlaştırıyor. “Diğer grevler ertelenirken neden burada devam ediyor? Diyecektim ki aynı karar İstanbul için de alındı. Orada grev kararı Haliç Tersanesi Şehir Hatları A.Ş. Genel Müdürlüğü binasına asıldı. Şimdi her iki grev de durdurulur mu? Onu zaman ve anlaşma zemininin oluşup oluşmaması belirleyecek.
İYİ NİYETLİSİNİZ, ÇOK ŞEYLER YAPMAK İSTİYORSUNUZ AMA
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bağlı kuruluşu Türk-İş üyesi İZDENİZ uzun zaman çalışanların haklarını iyileştirme görüşmeleri yaptılar. Sonuç çıkmayınca İZDENİZ kurulduğu 66 yıllık sendika tarihinde istemeden de olsa 12 Temmuz 2017’de greve gitti.
Sendika Başkanı Hasan Pekdemir hayli dertli: “İki ay önce uzlaşma elini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na uzatmıştık, bizi küçümsedi. İzmir deniz ulaşımını kilitledik. İzmir halkına cefa çektiriyorlar. Siz bunu yapmayın, taleplerimizi dinleyin…” dediği basında yer aldı.
Sayın Kocaoğlu 117 milyon euroya (yaklaşık 480 milyon TL) 15 gemi aldınız. İyi niyetlisiniz, çok şeyler yapmak istiyorsunuz ama yetmiyor. Bunları alırken kime, kimlere danıştınız? Bakın, ‘gemi alımlarından gelen borç, işçi ücretlerinin ödenmesinde sıkıntılara sebep oluyor’ deniyor, doğru mu? Çünkü en zayıf halka o, işçi ve çalışanların maaş bordroları! Artık Türkiye’de de ‘Gücü gücü yetene hak arama devri’ bitmeli. TMMOB Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Toros: “Fizibilite yapılmadan ve profesyonellerden görüş alınmadan yapılan işler maalesef böyle olur” diyor
Bu gemiler fizibilite yapılmadan mı alındı?
Kısa süre sonra yapımları tamamlanan gemiler şartnameye uygun olmadığı gerekçesiyle teker teker, tekrar tersaneye mi gönderildi?
Mevsim yaz, İzmir Türkiye’nin iç ve dış turizmde göz bebeği, en hareketli ikinci bölgesi, okullar tatilde, bu yazı yazılırken grev başlayalı 22 gün olmuştu. Körfezin her iki yakası arasındaki deniz ulaşımı felç. Bu durum diğer ulaşım araçlarını aşırı yüklüyor. Halkı canından bezdiriyor. Şehir içi taşımacılığını zora sokuyor. Sanki güzel İzmir’de ulaşım faciaya dönüşmüş gibi.
Türkiye Denizcilik Sendikası (TDS) mali sekreteri Selim Çilli, denizde çalışanlara %5, karada çalışanlara %9,5 olmak üzere brüt %12 artış sağlayacağını belirtiyor. Biz de çalışan diğer birimler gibi %15 almak istiyoruz, diyor.
Satın alınan ve ödemede zorlukla karşılaşılan gemilerin borçları ile çalışanların ödemede zorluk çekilen ücretleri-maaşları arasında bir bağ var mı? Eğer varsa yazık!
REFAH VE MUTLULUK GELECEKSE
Ege’nin incisinde, körfez rahata kavuşmadan, aynı durum İstanbul’da zuhur etti. 1 Ocak 2017’den beri yürütülen ve 650 kişiyi kapsayan toplu iş sözleşmeleri çıkmaza girdi. Türk-İş’e bağlı Türkiye Denizcilik Sendikası (TDS) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden Şehir Hatları Genel Müdürlüğü arasında yapılan maaşların iyileştirilme görüşmeleri sonuçsuz kaldı. Sendika 18 Temmuz 2017’de grev kararı alarak-Haliç Tersanesi’ndeki Şehir Hatları A.Ş. Genel Müdürlüğü binasına sloganlarla, ama sıkıntılı şekilde “Bu iş yerinde grev var” kararını astı.
TDS Genel Başkanı Hasan Pekdemir: “ Yılbaşından beri yürütülen ve 650 kişiyi kapsayan toplu iş sözleşmeleri sonuçsuz kaldı, grev kararı alındı, yapılan toplantılarla ilgili, doyurucu hiçbir teklif gelmedi, görüşmeler arabulucu ile çözüm safhasını geçti. Grev hakkı doğdu”, dedi.
Bilinmeli ki İstanbul’daki bu belediye iktidarın kontrolünde, haydi grevi durdurmadan, yasaklamadan, sorunu çalışanların lehinde çözün. Yetkililer ve hükümet, haklı istekleri destekleyin. Siyasi rant çıkış değildir.
Şehir İçi deniz ulaşımında mevsimlere ve aylara göre değişen yolcu durumu: İzmir-İZDENİZ A.Ş.’de 42 -50 000, İstanbul Şehir Hatları vapur işletmeleri ise 120-150 000 arasında günlük yolcu taşıyor.
***
Anadolu insanı olarak gelişmek, çağı yakalamak istiyorsak her şartta işverenler de, çalışanlar da adil olmalı. Üreten, çalışan alın teri döken, geliri sadece emeği olan kitle sömürülür ve hakkı korunmazsa gelecek hiç de iyi olmaz. Sağlıklı üretim ve hizmet ancak doğru olan yapılırsa çalışanların milli gelir dağılımındaki payları çalışanların lehinde çözülüp-kollanırsa, refah da mutluluk da ancak bu şartlar gerçekleştiğinde gelecektir.