Bülent Vedat AYDEMİR
Başkanlık sisteminin getirilmesiyle ilgili anayasa’nın değişikliğini içeren kanun teklifi TBMM’de kabul edildi. Nisan ayı içerisinde de Referanduma gidilmesi kesinleşti.
Bu sistemin lehinde veya aleyhindeki tartışmalar yoğun bir şeklide sürmektedir.
Tartışmaların ağırlık noktasını, tek adam ve parti devleti sisteminin getirileceği ilgili konular oluşturmaktadır.
Ayrıca; Cumhurbaşkanı’na,
–Yürütmeyle ilgili konularda kararname çıkarma yetkisinin verilmesi,
–Yüksek bürokratları atama ve olağanüstü hal ilan etme yetkisi verilmesi,
–HSYK ve Anayasa mahkemesi üyelerini belirlemede çok fazla yetki verilmesi suretiyle yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesinin buna bağlı olarak kuvvetler ayrılığı ilkesinin de zarar göreceği,
–Partili Cumhurbaşkanının aynı zamanda genel başkan olması ve milletvekillerinin tespitinde aktif olması, tartışmaların diğer konularıdır.
Bu tartışmaların, referandum gününe kadar “sertlik tonu” yükselerek devam edeceği aşikârdır.
Tartışmaların bir başka tarafı ise MHP’nin durumu ve duruşu ile ilgilidir.
Şimdiden yazılı ve görsel basın ile sosyal medya üzerinden tahminlere dayalı haberler üretilmeye başlandı. Bu sanal haberlerin hangisinin gerçek, hangisinin gerçek dışı olduğunu kestirmek şu aşamada zor görünüyor.
Bu sanal haberler arasında en çok ilgi çekenler; referandum öncesinde veya anayasa değişikliğinin referandumunla kabul edilmesinden sonra kabinede değişiklik yapılarak bazı bakanlıkların, hatta Meclis Başkanlığının bile MHP’ye verileceği şeklinde olanlarıdır.
MHP tabanına yönelik olan bu haberlerin; özellikle işsiz olan Ülkücü gençliğe veya bulundukları yerlerden daha üst makama çıkmak isteyen Devlet’te görevli Ülkücü Kadro’ya ve onların ailelerinin oylarına yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Değişikliğe hayır diyen Ülkücülerin büyük bir kesiminin yaşlarının ilerlemiş olduğu, çoğunun iş güç sahibi olduğu, işsiz gençliğin halinden anlamadıkları şeklinde tezviratlarda (yalan dolan haberler) yapılmaktadır.
Ayrıca, 15 Temmuz gecesi ile ilgili, doğrulanmamış bir habere dayanılarak Devletin, Devlet bey tarafından yönetildiği, AKP’yi MHP’nin yönlendirdiği gibi haberlerde bol miktarda yayınlanmaktadır.
Bu tür haberlerin hangi merkezler tarafından üretildiği de merak konusudur.
Bu haberlerin tamamı MHP’lilere yönelik bir çeşit “ algı operasyonu “ dur. Özellikle genç Ülkücülerin çok dikkatli olmaları gerekmektedir.
Bu tür haberlerle ilgili en net açıklamaların, fazla vakit geçirilmeden, MHP Genel başkanı ve yöneticiler tarafından yapılması gerekir diye düşünüyorum.
Ama şurası kesindir ki; kurultay süreci ile başlayan MHP’deki iç bölünme, referandum süreci ile daha farklı ve sonucu vahim olabilecek bir boyuta ulaşacak gibi görünmektedir.
Unutulmaması gereken konu; Türk milliyetçilerinin, MHP öncesi dönemlerde, sağ veya sol olsun siyasi iktidarlar tarafından milliyetçilere ihtiyaç duyulduğunda “mavi boncuk” dağıtma siyasetinin uygulandığını, ihtiyaçları bittiğinde ise bir paçavra gibi kaldırıp bir kenara atıldıklarıdır.