Dr. SAKİN ÖNER
KUVVETLER AYRILIĞI YOKSA ADI BAŞKAN OLMUŞ, CUMHURBAŞKANI OLMUŞ FARK ETMEZ
Başkanlık sistemi arayışları, ülkemizin içinde bulunduğu ağır iç ve dış şartlar içinde yersiz ve zamansızdır.
Başkan adayının Başkanlık konusunu gündemden çıkardığı bir ortamda Sayın Devlet Bahçeli’nin pat diye bu konuyu Türkiye’nin gündeme sokmasına hala bir anlam veremedim. Başkanlık yetkilerini uhdesinde toplayan kişiye Cumhurbaşkanı adı verilmesi uyanıklığını da hiç şık bulmadım. Bu gerçekten milletle alay etmektir.
Eğer bir sistemde; “kuvvetler ayrılığı” yerine “kuvvetler birliği” varsa, “bağımsız ve tarafsız yargı”dan bahsetmek mümkün değilse, sistemin başında “gücü dengelenmiş ve denetlenebilir olmayan bir muktedir” varsa, sistemin adı ister “Parlamenter”, ister “Başkanlık” olsun, fark etmez. Bahçeli ve Yıldırım’ın üzerinde uzlaştıkları Anayasa ile getirilmek istenen sistem, Türkiye’yi tek adam yönetimine dayalı totaliter bir sisteme götürecektir. Esasen böylesine köklü bir değişime, sosyal ve siyasi bir ihtiyaç da yoktur.
Parlamenter sistem, Türkiye’nin 100 yıllık tecrübesi ile kurum ve kuralları kökleşmiş bir sistemdir. Yapılması gereken, çok partili demokratik ve parlamenter sistemi, aksayan yönlerini ıslah ederek, geliştirerek devam ettirmektir. Bunun için de öncelikli olarak Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu, parti içi demokrasiyi sağlayacak şekilde demokratikleştirilmelidir.
AKP ve MHP’nin bir defa daha durumu gözden geçirerek, demokrasiyi ortadan kaldıracak ve milleti ikiye bölecek bu BAŞKANLIK SİSTEMİ SEVDASI’ndan bir an önce vazgeçmeleri en doğru karar olacaktır.