Hasan Korkmaz
FETÖ mücadelesinde yalnız kaldığını halka şikayet eden Erdoğan 15 Temmuz’dan sonra aradığı fırsatı bulmuş olarak temizliğe girişti. 17-25 Aralık denemesini kan davasına dönüştürdüğü için AKP kadrolarının daha önce ayak dirediği ve kerhen destek olduğu Erdoğan bu sefer tüm gücü ile FETÖ kadrolarını devletin kılcal damarlarından kazıyor. Ya da öyle sanıyor.
Türkiye’nin FETÖ ya da 15 Temmuz’u dünyaya anlatamayıp üç-beş üçüncü dünya ülkesinden başka destek bulamamasının arkasından daha önce de monşer olarak nitelediği diplomatlar var. Yurtdışındaki muazzam rezidanslarda “lüküs hayat” süren bu zevat FETÖ ile mücadeleye kayıtsız kalıyor.
Kasım 2015 seçimlerine kadar AKP giderse Cemaat gelir deyip FETÖ mensuplarını resepsiyonlara davet eden, sözde vatandaşlar arasında ayrım yapamayacaklarını belirterek FETÖ’ye örtülü destek veren misyon temsilcileri büyük çapta görevde duruyorlar.
MİT’in talebi daha doğrusu baskısı ile oluşturulup merkeze bildirilen FETÖCÜ listeleri ise tamamen at izini it izine karıştırmak amaçlı. FETÖ ile alakasız kişilerin bu listeler yüzünden pasaportlarına el konulurken FETÖ mensubu olduğu malum kişiler cemaati 17-25 Aralık öncesi terk ettiği gerekçesiyle aklanıyorlar.
Özellikle Avrupa’da FETÖ ile etkili propaganda mücadelesi vermeyen ve Afrika ülkelerinde cemaatin kitleler halinde yerleşmesine yeşil ışık yakan bu diplomatlar FETÖ’nün son kalesi olan Dışişleri Bakanlığı’nca korunmaktadır. Göstermelik olarak bir kaç sefir çekip çok alt düzey yeni diplomatı açığa almaktan başka temizlik yapmayan bu bakanlığın ciddi şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Türk milletinin 15 Temmuz’da meydanlarda kazandığı zaferi Dışişleri’nin aciz ve vurdumduymaz tavrı yüzünden dünya kamuoyuna bir tiyatro olarak aksettiriliyor. Büyükelçi’ler bu durumu yalanlamak için ne yapıyor?
Erdoğan’ı diktatörlükle itham edenlere kapılarını açan misyon şeflerinin FETÖ ile mücadele ettiğine inanabiliyor musunuz? Golf sahası olmayan otelleri sevmeyen ve Afrika ülkelerini ziyaret etmeyen bir Dışişleri Bakanı’ndan çok şey mi bekliyoruz?
Erdoğan başkanlık sistemine geçmeden önce Dışişleri Bakanlığı’nı temizleyip aktif hale getirmezse bir çok ülkede diktatör ilan edilip Sudan örneğinde olduğu gibi Türkiye’ye hapsolur.
Bizden söylemesi.
Tanrı Türk’ü korusun, Türk devletini idare edenlere feraset versin.