Bülent Vedat Aydemir
Bilindiği gibi Kurşun Asker bir masaldır.
Masal kahramanı ise Kurşun yetmediği için bir ayağı eksik kalan topal kurşun askerdir.
Bu masalın ana fikri, Babası tarafından satın alınan altı kurşun asker içerisinde, bir ayağı olmayan topal kurşun askeri çok seven çocuğun zamanla onu sevmekten vazgeçmesi ve onu ateşe atması, ateşte eritmesi yani yok etmesidir.
***
Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş, Türk milliyetçiliğini bağımsız siyasi bir hareket haline getirmiştir.
Bunun gerekçesini de, Türk milliyetçilerinin devrin iktidarları tarafından işlerine geldiklerinde “ mavi boncuklar” dağıtılarak kullanılmalarına, işleri bittiğinde ise bir paçavra gibi kaldırıp bir kenara atılmalarına son vermek olduğunu kitap ve seminerlerinde geniş bir şekilde anlatmıştır.
Türk Ocakları’nın 1931 de kapatılıp yerine Halk Evlerinin kurulması, 1944 olayları, 1953 de Türk Milliyetçiler derneğinin Menderes hükümeti tarafından kapatılması gibi olumsuz gelişmelerden sonra, Türk milliyetçiliği MHP çatısı altında, aksiyoner bir hareket olarak, Türk siyasetinde önemi bir görev üstlenmiştir.
1968 ‘de CKMP’ nin MHP olarak unvan ve tüzük değişikliğinden sonra, Türk milliyetçiliğinin siyasi merkezi, dönemsel olarak, siyasi iktidarların merkezi değil, süreklilik arz edecek şekilde MHP olmuştur.
Bu durum günümüzde de hala geçerlidir.
Ancak, 48 yıldan bu yana MHP çatısı altında siyasi faaliyetlerini yürütmekte olan Ülkücü Hareket’in siyasi merkezi son zamanlarda, mevcut yönetimin yetersizliklerinden dolayı, maalesef, diğer siyasi hareketler tarafından belirlenen gündemlerle farklı mecralara sürüklenmeye başlamıştır.
Son başkanlık sistemi hamlesi de böyle bir durum arz etmektedir.
***
14 yıldır ülkemizi yöneten siyasi iktidarın yanlış uygulamaları ülkemizi birçok problemlerle karşı karşıya bırakmıştır.
Fetö, PKK, İŞİD gibi terörist faaliyetlere karşı devlet ve millet tarafından yurt içinde ve dışında büyük bir mücadele verilemektedir.
Bu mücadele Allah’ın izniyle muhakkak kazanılacaktır.
Bu kazançtan siyaseten faydalanmak isteyenlerde elbette olacaktır.
AKP’nin bu konuda ne kadar profesyonel olduğu gayet iyi bilinmektedir.
Ondan sonra gelsin başkanlık.
Başkanlığı aldıktan sonra bununla yetineceklerini zannetmeyelim.
Sonraki aşama, yüz yıldan beri büyük hasretle bekledikleri “İslâm devleti” ve “Halifelik” olacaktır.
Siyasal İslâmcıların nihai hedefinin bu olduğunu herkesin malumudur.
Türk milleti, Cumhuriyet sayesinde yeniden ve güçlü bir şekilde Türklüğüne kavuştu. Tekrar kaybetmeye hiç niyetimiz yoktur.
Sayın Genel Merkez yöneticilerimize seslenmek istiyorum.
Böyle düşünen milyonlarca Ülkücü, kapalı kapılar ardında, iradeleri dışında başlatılan başkanlık tartışmalarından hiç memnun değillerdir. Hatta öfkelidirler.
Bizler kurşun asker değiliz.
Her şeye rağmen “MÜCADELEYE DEVAM” etmek bizim şiarımızdır.
Başbuğumuzun vasiyetine uyacağız ve Türk milliyetçiliğini, hiçbir oluşumun arka bahçesi yaptırmayacağız.
Böyle düşünenlere de fırsat vermeyeceğiz.
Kalın sağlıcakla…