İsmet Bozoğlan
Suriye politikasında yeni dönem başladı. ABD politikacıları ağzındaki baklayı çıkardı. Gerçi böyle olduğunu biliyorduk ama, yine de ABD’nin söylemesi konuya açıklık kazandırdı. Artık Türkiye ve diğer Rusya, İran, Çin ve Suudi Arabistan gibi devletler kendi politikalarını tekrar gözden geçirmeli ve ülkelerinin menfaatleri doğrultusunda gereken hazırlığı yaparak uygulamaya koymalı. Çünkü yakın bir zaman önce ABD’nin üst düzey yetkililerinin Erdoğan’a “ Türkiye Suriye’de istediği güvenli bölgeyi kurmasına bizde destek verelim. Ama Kürtlerle savaşmayın. Biz YPG’nin bundan sonra toprak almayacağını ve iki kantonu birleştirmeyeceğinin garantisini verelim. Siz de YPG’nin varlığını kabul edin” teklifinde bulunduğunu ( 02.Ekim.2016 günlü Cumhuriyet ve Hürriyet Gazetelerinin haberlerinden ) bir kere daha teyit etmiş olduk.
Burada ABD kendi desteği ile YPG’nin kantonlarını kurduğunu, kendi emri ile bundan sonraki hareketlerine kendilerinin bilgisi dışında bir hareket yapmayacaklarının garantisini vereceklerini söylerken, bu kurdurduğu terör örgütünü kabul etmesini, isteyerek bundan sonraki zamanda her yapılanın meşru ve haklı olabileceğinin sinyallerini vermektedir.
Bugün böyle yarin nasıl olur bilinmez ama, bir gerçek var ki Türkiye “Kalkan” hareketine başlamadan önce böyle bir şey demiyordu.
Zor bazı gerçekleri ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Bu durumu bile ABD yetkilileri “IŞİD’le mücadelede YPG güçleri ne kadar cesur olursa olsunlar NATO gücünün yerini tutamaz.“ diyerek bir yandan da YPG’yi överken, NATO gücü dediği Türkiye’nin de hakkını başka türlü vermeye kalkıyor. Sanki bu güne kadar YPG, IŞİD’le savaşmış gibi bir yaklaşım içine giriyor. Yazıklar olsun seninle dost olan devletlere.
Sayın Cumhurbaşkanımız bir konuşmasında “IŞİD’in terk ettiği toprakları YPG ve PYD’nin militanlarına bırakıyorlar“ itirafında bulundu. Gerçi bu gerçeği biz devamlı yazdık ama sahada gerçek görülene kadar kimse bizim dediğimizi dikkate almadı.
Bu durumda, ABD’nin teklifi kabul edilirse, ömrübillah Suriye ile sınırımız güvenli olmayacak, her daim terörle savaş halinde kalacağız. Hatta devamlı sorunlu, kalmamızı istiyorlar. Onun için Türkiye ve diğer Rusya, İran Çin ve Suudi Arabistan gibi devletler yeniden politikalarını gözden geçirmelidirler. Çünkü ABD Suriye’nin bütünlüğünden yana değildir.
Diğer devletler ne yapar ben bilemem ama Türkiye’yi seven bu bölgenin bir evladı olarak zaman geçmeden yapılması gerekenleri aklımızın yettiği kadar yetkililere duyurmaya çalışıyorum.
Bu nedenlerle: Rakka’dan Musul’dan hatta Tel-Abyad’tan önce Afrin, Menbiç, Haseke, Aynularap ve Telayyap’ta temizlenmeden topraklarımızda zararlı sürüngenlerden ve pis kokulardan kurtulmak mümkün değildir.
Sayın cumhurbaşkanımız Tel-Abyad’dan sonra, Rakka, Musul, Hama , Humus sıra ile Türkiye’nin güvenliği için gereken yapılacak diyor. Doğru diyor. Aynen katılıyorum.
Ancak; Hemen sınırımızda güzel Türkiye’mize her türlü terör desteği veren bu Afrin, Menbiç, haseke, Aynularap ve Tel-Abyad gibi yerler temizlenmeden kontrol altına alınması mümkün görülmemektedir.
Bu temizlik yapılıp bu topraklar huzura kavuşturulduktan sonra Suriye’nin bütünlüğü için gereken hareket yapılarak, Araplar, Türkler, Persler, Kürtler, Sünniler, Şiiler, Aleviler, Dürziler, Ezidiler, Süryaniler, Ermeniler ve bu coğrafyanın tüm insanları. Huzura ve özgürlüklerine kavuşturma hamlesi için yeniden ilgili devletlerle oturup gereken yapılmalıdır. Kısaca bu sadece Özgür Suriye ( ÖSO ) ve Türkiye’nin o bataklıkta yapacağı iş değildir.
Suriye politikası yeniden gözden geçirilmeli, daha fazla zaman geçmeden Türkiye’nin menfaatleri doğrultusunda gereken yapılmalıdır, derken saygılar sunuyorum.