Hasan Külünk
Liderler güçlerini yalnızlıklarından alırlar. Liderlerin yalnızlığını kimse zaaf, zayıflık olarak düşünmemelidir. Büyük liderlerin çok fazla can dostu olmaz.
Allah her insanın beynine az da olsa bir yerden sonra lider olma isteği, kendi aklının üstün olduğuna dair özgüven sergileme hırsı vermiştir.
Bu sebeple liderler yetki ve güçlerini en yakınlarından bile kıskanırlar, paylaşmak istemezler. Zira bugün yetkilerine ortak olanlar, yarın ünvanlarına da ortak olmak isteyeceklerdir.
Lider herkesi dinler/dinlemelidir ama kararlarını kendi verir/vermelidir. Kararları danışmanlarına bırakanlar birgün yerlerini de kaybederler.
Liderden beklenen, kendi yerine lider yetiştirmek değil, cemiyetin yetiştirdiği en ehliyetli ve mesuliyetini müdrik insanlarını bulup öne çıkarmak onlara fırsat vermek, önünü açmak ve onları müşavir yapmaktır.
Her cemiyet kendi ortalama kültür seviyesiyle mütenasip uzmanlar yetiştirir, üretir. Liderin mesuliyeti bunları bulup önünü açmak emaneti ehline vermektir.
“At sahibine göre kişner”.
“Her cemiyet lâyık olduğu şekilde yönetilir”.
İyiyi, güzeli hatta mükemmeli istemek, beklemek ve bulmak güzel şeylerdir mutlaka ama bunun bedeli vardır/olmalıdır. Cemiyet hayatında iyiyi, güzeli bulmak için, her ferdin tek tek kendi sorumluluk alanında iyiyi, güzeli üretmesi vazgeçilmez, tartışılmaz şarttır.
“Ne ekersen onu biçersin”.
“Rüzgâr eken fırtına biçer.”
Gelin hep beraber öncelikle kendi işimize yönelip, ister mal ister hizmet üretiyor olalım daima daha iyisini, daha güzelini üretme gayretine girelim. Ancak o zaman tepeden tırnağa herşeyin daha iyisine ulaşma şansını yakalarız ve bunu isteme hakkını elde ederiz.