Bülent Vedat Aydemir
MHP’de değişim hareketine kitlesel bir yön veren Meral Akşener hanımefendi MHP tüzüğünün 11-79 ve 81 maddeleri gerekçe gösterilerek MHP’den ihraç edildi. Ayrıca 1 Kasım seçimlerinden bu yana da birçok il ve ilçe teşkilatları değişim istemeleri gerekçesiyle kapatıldı.
Genel merkez ne yapmak istiyor? Allah aşkına anlayan var ise birisi söylesin.
Meral hanım başta olmak üzere MHP genel başkanlığına adaylığını koyanlar ile kapatılan teşkilatlarda görev alanların suçu disiplinsizlik imiş.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Genel başkan adayları ile kapatılan teşkilatlardaki görevli arkadaşlar ve onlarla birlikte hareket eden Ülkücülerin büyük bir çoğunluğu Ülkücü harekete yıllarını vermiş çok değerli Ülkücü şahsiyetlerdir. Geçmişte Ülkücü teşkilatlarda başkanlık yapmış, aktif görev almış, hatta Rahmetli Başbuğ tarafından takdir edilmiş, faaliyetlerinden dolayı övgüyle adından bahsedilmiş ağabey ve kardeşlerimizdir. Şahsen çoğunu tanırım.
Bilgi bakımından, yaş bakımından ve davaya hizmet bakımından, Genel merkez kadrosundakilerden kat be kat kıdemli arkadaşlarımız bu süreçte haksızlığa uğratılmışlardır.
Hiçte hak etmedikleri iftiralara muhatap olmuşlardır.
Bu sürecin hız kesmeden devam edeceği izlenimi var.
Sıra kimlere gelecek bilemiyorum.
Ama bildiğim bir şey var. Kendimden örnek verecek olursam, ihraç edilmemi bekliyorum. Hiç şaşırmam.
Ama bu ihraç sadece kâğıt üstünde olan, diğer deyimle maddi olan bir işlemden öteye gitmez.
Acaba; yeryüzünde bu davaya yıllarını vermiş, değişim süreci içerisinde görevden alınan, ihraç edilen veya ihraç edilmeyi bekleyen yüzlerce Ülküdaşımın gönlündeki Ülkücülüğü ihraç edebilecek bir fani var mıdır?
Herkes, ama herkes ayağını denk almalıdır.
Hiç kimse küçük akıllarıyla tasfiye ve ihraçlardan medet ummasın.
Şunu unutmayalım; Ülkücü Hareket birey olarak kimsenin tekelinde değildir. Ülkücü hareketin sahibi ise Ülkücülerdir.
MHP genel merkezide kimsenin çiftliği değildir.
Daha önce de belirttiğim gibi; başta genel başkan olmak üzere bütün teşkilatların yöneticileri, Ülkücüler tarafından, Ülkücü hareketi temsil etmeleri için seçilmişlerdir.
Görevi layığı ile yapamayanların ve temsilde yetersiz kalanların ve başarısız olanların görevi bırakmaları gerekmez mi?
Ortada bir başarımı var?
Başarısızlığın sorumluluğunu ihraç edilenlere ve kapatılan teşkilatların sırtına yükleyerek kimse işin içinden sıyrılmaya çalışmasın.
Allah’a çok şükür kafamız çalışıyor.
Ülkücülüğün ne olduğunu, neyin Ülkücülükle bağdaşmadığını ziyadesiyle bilmekteyiz.
Kimlerin Ülkücü olduğunu, kimlerin Ülkücü geçindiğini, kimlerin Ülkücülerden geçindiğini elhamdülillâh gayet iyi biliriz
Başarısızlığın sebeplerinin ne olduğunu büyük bir çoğunluk biliyor.
Sözün kısası: İstenmiyorsunuz kardeşim. İstenmiyorsunuz.
Ne kendinizi üzün, ne de hareketi akamete uğratın.
Biran önce seçimli olağanüstü kurultayı toplayın. Gerçek neyse ortaya çıksın.