Bülent Aydemir
Önce “ÜLKEM” diyen Ülkücüler göreve getirilmelidir.
Ülkücü; zor zamanlarda, Türk milletine olan mensubiyet duygusunu şuur derecesine çıkarır, varını yoğunu ortaya koyar.
Ülkücü hareketin kadroları; iyi yetişmiş, ülkemizin günümüzdeki bütün problemleri çözecek projelere, yeteneğe ve bilgi birikimine sahiptir.
Ülkücü;
Devlet terbiyesiyle yetişmiştir.
Türk devleti; Türk’lerindir, atalarımızın bize mirasıdır, anahtarı Türk’lerdedir, der.
Kendisinin olan devletini ele geçirmeye çalışmaz.
Zararlı unsurların devleti ele geçirmesine asla fırsat vermez, müsaade etmez, anında kafasını ezer.
Türk millî kimliğine sımsıkı bağlıdır.
Başka bir kimliği asla kabul etmez.
Vatana, devlete, millete ve dinîne asla zarar vermez.
Başbuğ’un vasiyetine uyar ve demokrasiden asla vazgeçmez.
Hukukun üstünlüğünü savunur.
Her türlü diktatörlüğe karşıdır.
Çok partili parlamenter sistem olmazsa olmazıdır.
Devlet yönetiminde liyakati esas alır.
Millî ve manevi değerleri, şahsi çıkarı için asla istismar etmez.
Yüce dinîmiz İslâm’ı siyasete alet etmez.
Bin yıldır İslâm’ın sancaktarlığını yapmanın bilinciyle hareket eder ve bu sancağı asla bırakmaz.
Göğsünü gererek Türk’üm – Müslüman’ım diye haykırır.
Türklük gurur ve şuuru – İslâm ahlak ve fazileti ile yoğrulmuştur.
Önceliği Türk milletidir.
Kandırılması, aldatılması çok zordur. Ahmakça işler yapmaz, yaptırmaz.
Sorumsuzca davranmaz, ülke içinde ve dışında macera aramaz.
Ayrımcı değil bütünleştiricidir.
Kültür milliyetçisidir. Biyolojik ırkçılığı lanetler.
Ülkemize düşmanlık besleyen söylem ve eylemler hariç; her türlü düşünceye saygılı davranır, hoşgörüyle yaklaşır, kimseyi ötekileştirmez.
İnsan sevgisi ve insan haysiyetine hürmet prensibine gönülden bağlıdır.
Ülkücü böyledir.
Böyle düşünmeyen, Ülkücüyüm dese dahi Ülkücü değildir.
Kalın sağlıcakla.