Hasan Korkmaz
Çukurca’dan gelen şehit haberlerini duymamış olamaz. Bizim yüreğimiz yandı ama O’nun yüzünde hep aynı sırıtan ifade var. Zaten başbakanlık makamında olması da sırıtıyordu.
Veda konuşmasında bir buçuk yıllık Başbakanlık sürecini değerlendiren Davutoğlu “geçmiş tecrübeleri bilenler bugün bu noktada elde ettiğimiz başarıyı da herhalde görürler” demişti. Başarısı ne idi, ben anlayamadım. Anlayan beri gelsin.
Erdoğan’ın bahşettiği başbakanlık koltuğuna oturduğu 28 Ağustos 2014’ten itibaren 500’ü aşkın polis ve askerimiz eli kanlı teröristlerce şehit edildi. Kimin başarı hanesine yazıldı bu kayıplar?
10 Ekim 2015’te saat 10:04 civarında Ankara ilinin Altındağ ilçesinin Ulus semtindeki Ankara Garı kavşağında düzenlenen ve kayıtlara Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ölümcül bombalı saldırısı olarak geçen saldırıda ise 109 kişi yaşamını yitirdi 500’den fazla kişi de yaralandı. Bu mu senin başarın ey Davutoğlu?
Yoksa Ankara’nın Çankaya ilçesinde, Genelkurmay Başkanlığının, asker lojmanlarının ve Kara Kuvvetleri Komutanlığının bulunduğu bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine ait askeri servis aracının geçişi sırasında meydana gelen saldırıda 29 kişinin ölmesini mi başarı sayıyorsun?
Suriye’deki vatan toprağını terk etmeyi mi yoksa IŞİD terör örgütünün Kilis’e attığı füzeler sonucu ise şu ana kadar 21 kişinin hayatını kaybetmesini senin başarın olarak kayıtlara geçirmeliyiz?
Stratejik çukur haline getirdiğin dış politika mı başarı yoksa senin politikaların sonucu ülkemize kabul etmek zorunda kaldığımız milyonlarca mülteci mi? Avrupa’yı mülteci kabul etmek zorunda bırakmak için Ege’den Yunanistan’a geçmelerine göz yumup boğulmalarına sebep olduğun çocukların kıyılara vuran ceset fotoğraflarını başarı örnekleri olarak mı görüyorsun?
Ege adalarını Yunanistan’a terk ederken düşürdüğümüz uçak yüzünden Suriye’yi ancak dürbünle izlemek zorunda kalmak senin için başarı mı yoksa?
Türkiye’yi yabancı servislerin top sahası haline getirmek, Rus, Suriye, IŞİD tetikçilerinin infazlarını seyretmek sizin köyde başarı mı sayılıyor?
Acılı şehit ailelerine soruşturma açmak, dava etmek mi daha büyük başarı yoksa Ensar Vakfı skandalını halının altına süpürmek mi?