
Osman B.Karabacak
Mezghenna, başkent Cezayir’in eski adı. Daha doğrusu Les Îles de Mezghenna / Mezghenna adaları. Araplar geldiklerinde de El Cezayir demişler, adalar… İbn-i Haldun zamanın kültür merkezlerinden biri olarak ifade ediyor. Zira Berberi, Roma ve Arap/İslam kültürlerinin mecz olduğu bir şehir. XV. yüzyılda engizisyondan kaçan Endülüs müslümanlar ve onları kurtaran Türkler de kültürlerini bu bölgeye taşımışlar.
Cezayir’de Türk Sanat Musikisi’nin muadili diyebileceğimiz klasik müziğin adı Endülüs müziği (musique Andalouse ya da Musique Arabo-Andalouse). Endülüs müziğinde de bizim sanat müziğimizdeki gibi makamlar var. Nuba (Noubat) denen ve genelde öğüt veren şiir parçaları değişik makamlarda okunuyor. Nuba konularına göre vasla veya kaside olarak birbirinden ayrılıyor. En eski makamlar Endülüs menşeli yeni makamlar ise Türk, mesela nihavend makamı hareketli yeni nubaların bestesinde kullanılmış. Bu müziğin büyük üstadları arasında Muhammed Sfinja, Larbi Ben Sarı, oğlu Rıdvan Ben Sarı, Abdülkerim Deli, Muhammed Hazineci, Ahmed Serri ve Mahiyeddin Başterzi sayılmaktadır.
Bugün Endülüs müziği musiki cemiyetleri vasıtasıyla çok canlı bir şekilde icra edilmekte ve halk tarafından sevilmekte, dinlenmektedir.
***
Geçtiğimiz gün Cezayir Kültür Sarayı, Mahiyeddin Başterzi Salonu’nda Üstad Kemal Bel Hoca’ya saygı gecesi konseri gerçekleştirildi. BelHoca şarkıcılık kariyerinden vaz geçerek kendini Endülüs müziğinde eğitim vermeye atamış bir şahsiyet. Konser Mezghenna Endülüs Müziği Topluluğu tarafından organize edildi. Başta Cezayir Kültür Bakanı olmak üzere davetliler gece boyunca Endülüs müziğinden çeşitli örnekleri dinlediler.
Gecenin sonunda Mezghenna musiki cemiyetinin kurucusu Üstad Bostancı yaptığı konuşmada 1999’da kurdukları topluluğun bugün geldiği seviyede Üstad Bel Hoca’nın büyük emeği olduğunu belirtti.
Bel Hoca’nın ilk öğrencisi Nesim Baştopçu da söz alarak musiki cemiyetinin gelişimini anlattı. El İnşirah Musiki topluluğunun başkanı Üstat Hini, Mahiyeddin Başterzi Salonu’nda yapılan etkinlikler arasında Endülüs Müziğin konserlerine gelen dinleyicilerinin entelektüel seviyesinin yüksekliğine dikkat çekerek bu tür organizasyonların yenilenmesini diledi.
***
Mehmet Tütüncü Hollanda’da yaşayan bir tarihçi. Özellikle Kuzey Afrika’daki Osmanlı mirası konusunda uzman. Bugüne kadar bir çok arşiv belgesine ulaşarak gün yüzüne çıkardı. Cezayir’de Osmanlı İzleri kitabı da Cezayir’deki Türkler hakkındaki en kapsamlı eserdir.
Tarih ve Düşünce Dergisi son sayısında Mehmet Tütüncü’nün “Cezayir Bekçisi Veli Dede” başlıklı araştırmasını yayınladı. Veli Dede ile ilgili bu makaleyi okumanızı tavsiye ederiz.
Türkler’in Cezayir’e gelmelerinin 500. yılında ortak kültürümüze ait değerleri keşfetmeye devam edeceğiz.