Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Oktay Öztürk, emeklilikte yaşa takılanların, yapılacak bir düzenleme ile emekli olabilmeleri için meclis başkanlığına kanun teklifi verdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik yapılması için kanun teklifi veren MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Oktay Öztürk, 200 bin ailenin umutla beklediği düzenleme için başvuruda bulundu.
Geçmişte yalnızca prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi esas alınırken, sonradan hak edilen emeklilik için yaş sınırlamaları getirildiğini anımsatan Öztürk, yapılan bu yasal düzenlemelerden en fazla 4A grubu sigortalı çalışanların etkilendiğini aktardı.
Özellikle yoğun fiziksel emek gerektiren işlerde çalışan ve çoğunlukla da “yaşlı” oldukları için işverenlerin tek taraflı fesih hakkı ile işten çıkardıkları çalışanların, büyük bir mağduriyet yaşadığını belirten Öztürk, emeklilik beklerken işsiz kalanların bu mağduriyetlerinin halen devam ettiğine ve mağdur sayısının da giderek arttığına dikkat çekti.
Öztürk, meclis başkanlığına sunduğu kanun değişikliği teklifi için şu gerekçeleri gösterdi;
“Büyük ölçüde bedeni güce dayanan işlerden, fiziksel kapasiteleri azaldığı için çıkarılan bu işçiler, her ne kadar işveren tarafından “yaşlı” sayılarak işten çıkarılmış ise de devlet bu çalışanları (üstelik sigorta başlangıç tarihleri 08.09.1999 tarihinden önce olmasına rağmen) emekli olmak için “çok genç” olarak nitelemektedir. Sonuç itibariyle de devletin genç, işverenlerin ise yaşlı buldukları bu kesim, ne iş bulabilmekte ne de emekli olabilmektedir”
200 BİNİ AŞKIN AİLE BU DÜZENLEMEYİ BEKLİYOR
Özellikle son 5 yıldan bu yana sayıları hızla artan ve toplumun hemen hemen tüm kesimlerinde yankı bulan emeklilik probleminin çözümü için hâlihazırda 200 bini aşkın ailenin büyük beklenti içinde olduğuna dikkat çeken Öztürk, düzenlemenin aciliyetine işaret etti.
Öztürk, “Milletin asli meselelerinin çözüm mercii olan TBMM’den bu konuda toplum nazarında çok büyük beklentiler bulunduğu aşikâr olduğundan, bir an önce konunun kamu mali dengesini bozmadan ve halen mağdur olarak bekleyen bu kesiminde mağduriyetlerini uzatmadan çözüme kavuşturulması elzemdir” önerisinde bulundu.
“TOPLUMUN TAMAMINI ETKİLEYECEK”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamları ile durumu değerlendiren Öztürk şunları söyledi:
“TÜİK tarafından 07 Ekim 2015 tarih ve 18618 sayılı haber bülteninde yayınlanan Hayat Tabloları Endeksine göre Türkiye’de doğuşta beklenen ortalama yaşam süresi 78 Yıl, çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 64,3 yıldır. Erkekler için bu süre 61,6 yıl, kadınlar için ise 66,9 yıldır.
TUİK tarafından resmi olarak yayınlanan ortalama yaşam süreleri ile halen emekli olmak için yaş süresini doldurmayı bekleyen kişilerin ortalama yaş ortalaması karşılaştırıldığında, konunun toplumsal boyutunun ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmaktadır.
Bir diğer yönü ile bakıldığında, bu kesimin beklentileri doğrultusunda gerçekleştirilecek bir çözüm stratejisi, toplumun diğer tüm katmanlarını olumlu yönde etkileyecek, istihdama ve ekonomik büyümeye kayda değer bir canlılık getirecektir.”
FİNLANDİYA VE ALMANYA ÖRNEĞİ
Öztürk, teklifine ilişkin Finlandiya ve Almanya gibi ülkeleri örnek gösterdiği düzenleme için ise şu ayrıntılara dikkat çekti:
“Ülkemizde son 15 yıllık süreçte uygulamaya konulan Sosyal Güvenlik Reformu süreçlerini çok daha önceki dönemlerde başlatan Avrupa ülkelerindeki uygulamalara bakıldığında da emekliliğe ilişkin yaş ve sigortalılık sürelerinin belli esnek düzenlemelerle zamana ve kişi taleplerine göre değişiklikler gösterebildiği görülmektedir.
Örneğin Finlandiya’da “eksik aylık bağlama oranı” ile kişiler emeklilik yaşına gelmeden önce emekli olmak istediklerinde, emekliliğe ilişkin kalan yıl süresine göre emekli aylıklarını eksik oranda alabilmektedirler.
Yine Almanya’da belli kriterler dâhilinde, emekliliğine yılları eksik kalan kişiler yani yaş bekleyen kişiler, her eksik yılları için yüzde 2’lik düşük maaş bağlama oranı ile emekli olabilmektedir.
Bu kanun değişikliği ile 08 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalılık tescil kaydı bulunan ve 01 Ocak 2016 tarihi itibari ile prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi bakımından emekli olmaya hak kazanan ve/fakat yaş şartını taşımadığı için 7 yıl ve üzeri yaşını bekleyen kişilere, yaşlılık aylığı bağlamada esas alınan oranlar üzerinden ve kalan yıl esası ile kademeli olarak yapılacak kesintiler ile emeklilik hakkı tanınmalıdır.”