Ali BADEMCİ
Evvelki günden beri Bayır Bucak’dan Yayladağı’na gelen soydaşlarımızın sayısı on iki bini geçmiş. Dolayısıyla baştan beri gelen ve ülkenin çeşitli yerlerinde kamplara yerleştirilen soydaşlarımızın sayısı resmî rakamlara göre 365.000 kişiyi bulmuş. Kamplarda kalmayan ve kendi imkânları ile gelip yerleşenleri de hesaba katarsınız sayı 500.000 civarında. Hatay Bayırlılar Derneği’nin tesbitleri böyle. Elbette durum Ruslar’ın müdahalesinden sonra Türkmenler’in aleyhine gelişti. Düzenli ordular karşısında ve ellerindeki tüfeklerle mukabele ancak bu kadar olur. Elin adamı 80 kilometreden atıyor ve vuruyor, sen ancak 5 kilometre menzile kavuşabiliyorsun. Karşında devletler var; gerektiğinde kıtalararası bile atıyor.
Durum her bakımdan vâhim; Hükümete de Devlete de söyleyecek bir şey bulamıyoruz; demek ki ellerinden bu kadardan fazla gelmiyor. Millet nezdinde Bayır Bucak dâvâsının bir karşılığı var; şu küçük kitabçığım için her gün yüzlerce okuyucu ve kurum arıyor. Sanki bu işin uzmanıymış gibi! Savaşı tam bilmediğimiz için tarihi bilgilerle cevap vermeye çalışıyoruz ama, elin oğlu ne tarih dinliyor ne de coğrafya! Lâkin ilk paragrafta verdiğimiz bilgiler Bayır-Bucak savaşının güncel ve doğru sonuçları. Morallerimiz bozulabilir; elbette halis Türkçe konuşan ve Cumhuriyet’in başından beri Türkiye özlemi ile teselli olan bu insanlar Suriye’de Türklük Dâvâsı’nın öndeki fedâileri idi; bu bölgede Türkmenliği bitirebilirsiniz ama, Suriye Türklüğü asla bitiremezsiniz!
Peki sonuç ne olacak? İslâmcı ekolde ömür geçirenler işi komplo teorileri ile açıklamaya çalışıyorlar; efendim İsrail buradan bir koridor açmak istiyormuş? Bir başkaları PKK’nın ABD veya Rusya’ya dayanarak “Kürt Koridoru”ndan bahsetdiler. İnan ki bunlar hayalden başka bir şey değildir. İsrail veya Kürtler hangi nüfusla böyle bir koridoru dolduracaklar? İkisinin de bölgedeki demografik durumlar veya sayıları belli! Üstelik İsrail bölgede en fazla nüfus kaybeden ülkelerden birisi. Koridor Rusya’nın ne işine yarayacak? Hazar Denizi’ni bu tarafa mı yönlendirecek? İran ne yapacak, kendi iç meselelerini halletti mi? Bunlar komplo teorileri değildir de nedir? Bugün IŞİD saflarında da olsa Araplar’ın Suriye’de 10 milyondan fazla karşılığı vardır. Avrupa’ya veya Türkiye’ye mi yığacaksın? Geçin bunları da hizaya gelin!
Bir kere Suriye’de artık geriye dönüş olmaz, Rusya hiçbir şekilde eski durumunu yakalayamaz; istediği kadar PYD’ye yardım etsin, bir dakikada Kürtler bunları satar ve ABD’nin kucağına otururlar! Selâhaddin Eyyubi’yi bile satmadılar mı? Sünniler’den sonra Suriye’nin satmayacak insanları kesinlikle Aleviler veya yeni adla Nusayriler’dir. Bunların nüfusu iki buçuk milyon! Bir daha diktatörlük olmayacağına göre Suriye’nin tamamına sahip olmaları ve eski yapıyı yakalamaları mümkün değildir. Mutlaka kendileri içinde bir veya birkaç unsur ile ittifak yapmaları gerekiyor! Bu müttefik Kürtler olamaz, çünkü nankördürler ve Beşir bile bunların dikiş tutmayacağını bilir.
Çoğu “Selefi” olan sünni Araplar da Esad ile işbirliği yapmaz; çünkü bunlar Osmanlı’ya ihanet eden unsurlardır ve bunu kimse unutmamıştır. Toplayıp çarpıyorsunuz da Suriye’de 6 milyonun üzerinde Arapça konuşan Türk vardır; Halep için Hüsnü Mahalli bunlara Türk Arabı demektedir. Bunlara Haleb ve diğer Türk asıllı Türkmenleri de ilâve eder ve bir birliktelik yolunu açarsanız, tarih boyunca olduğu gibi, Suriye’nin yeni iktidar güçlerini bulabilirsiniz! Birçok insana garip gelen böyle bir senaryoya dünya müsaade eder mi? Anlasa elbette müsaade etmez! Putin’in Suriye bilgilerime baksanız bildiğini düşünmek mümkün değildir; ki sürekli işi “Mezhep” gözlüğü ile görüp Türkiye ile birlikte yanılan ABD de bilmez! Fakat aklı başında Mahalli gibi uzmanlar bunu bilir! Meselâ Türkiye bu kişi ile görüşmelidir! Üstelik Türkiye’de ikâmet ediyor ve yarı yarıya da Türkdür.
Suriye işi biterse veya bitene kadar Bayır – Bucak ne yapar? Bir kere Bayır Dâvâsı bitmez? Afganistan ve Uygur’dan gelenler IŞİD’e katılır ve bunlar biraz daha kuvvetlenir, Çeçenler gibi olurlar, onlarla çok da güzel anlaşırlar! Fakat bir asır geçse de Bayır’da çetecilik durmaz; çünkü bu hususta oldukça deneyimlidirler ve 1920-22’de bunu gördük! Fransızlar’la Ankara Anlaşması’na rağmen durmadılar ve çeteciliğe devam ettiler! Liderleri, ancak M.Kemal emri ile Türkiye’ye celbedildi ki şimdi böyle birşey de yok. Bu sebeble Bayır’da Türkmenliği Hazar’dan bomba atmakla da susturamazsınız! Yeter ki Türkiye yanlarında olsun.
Muhabbetle.