Vallâhi Semih artık üst yönetim olarak taşınacak hâliniz kalmadı, bu kadar yükü kaldıramıyoruz! Odanız sıcak, maaşınız dolgun, soğukta dışarı da çıkmayın! Masa başında bu işi halletmeye devam edin! Bakalım elinize ne geçecek! Birbiriniz dışında kimsenin telefonuna çıkmazsınız; tenezzül edip kimseden bilgi almazsınız da kıymetsizliğe devam edersiniz. Genel Merkeze uğrayan her insan en fazla yarım saatte Sayın Bahçeli ile görüşebiliyor, fakat yönetimde bulunan siz yardımcılara mümkün değildir. Bulunmayan Hint kumaşı mısınız? Ivır zıvırla uğraşıp sürekli kan kaybına sebeb olacağınıza artık bu camianın omuzundan inin! Millet birbiri ile kavga edeceğine başının çaresine baksın! Bu harekette hâlâ Devlet Bahçeli’ye karşı olan Allah’ın kulu yoktur! Sizi ve ekibinizi, teşkilâtçılık oyunlarınızı kimse istemiyor ve onaylamıyor! Neden yağlı lokmayı bırakıp gitmiyorsunuz! Hareketin tapusunu mu aldınız? Langır lungur her tarafınız oynuyor ama kimse ne sizi okuyor ne de yazıyor, sadece küfrediyor. Hayırlı olsun, üç gün sonra Bahçeli de çekilirse biz de yokuz! Yine bir liste yapın, yine kazanın, milleti fırçalamaya, ülkücüleri aldatmaya devam edin.
Ali BADEMCİ
İster kabul edin, ister etmeyin, isterseniz biraz daha kızın! Ne derseniz deyin! Gün geçtikçe ülkücüyü MHP’ye bağlayan Devlet Bahçeli adından başka bir şey kalmıyor. Semih Yalçın dünya kadar açıklama bekleyen mesele varken üç kuruşluk adama söz yetiştiriyor ve bazılarının suçlamalarını herkese yeniden ilân ediyor. Maalesef diğer arkadaşların da durumu aynıdır, havanda su dövüyorlar! Çok sıradan dedikodular ile uğraşıyorlar ve önemli meseleleri görmemezlikten geliyorlar! Halbuki MHP’deki meseleler bu tesellinameleri çoktan aşmış boyutlardadır. Geçmiş artık mazi olmuştur; hırsızları Belediye Başkanı yapamazsınız, il ilçe delegelerini telefon defterinden yazamazsınız, ülkücüleri adam yerine koymamazlık gibi bir şark kurnazlığı da yapamazsınız! Geçmişte dâvâsına ihanet eden ve ülküdaşlarını satan 12 Eylül muhbirlerini milletvekili adayı yapıp oy da isteyemezsiniz! Üst yönetimseniz hizaya gelip esas meseleleri konuşmalısınız!
Hareketimiz dışında olmakla beraber öteberide sağcı ve solcu diye tanımlanan arkadaşlarımızı çemberin dışına atamazsınız! CHP-AKP’li milliyetçi arkadaş ve gazetecileri kötü adam olarak da tenkid edemezsiniz! Bizler de yeteri kadar AKP ve CHP aleyhtarı yazı yazıyoruz; onlar bizi neden kötü adam olarak değerlendirmiyor, TV’lerine davet ediyor, fikirlerimize önem veriyorlar! Senin olduğunu sandığın Yeniçağ’dan bir kazık yedin, şimdi de sıra TV’inde! Ama yine tutuyorsun, neden? Sana çok yer veriyor da ondan! Beyanatını kimse kullanmıyor, neden eskimiş ve bayat diye! Ne yazık ki Türkçe bile yok! Bunları danışmanın mı yazıyor sen mi yazıyorsun bilmiyoruz ama hiç de adam gibi bir ülkücünün elinden çıkmışa benzemiyor! Hiç tenkitleri duymuyor görmüyor musun! Dünyadan haberi yok açıklamalar yapıyorsun? Siz böyle bomboş mu Ocak başkanlığı yaptınız! Hocalığınızda ihtisasınız ne, şu incileri görelim kardeşim!
MHP’nin çok önemli meseleleri var; Genel Başkan’ın görevli olmadığını iddia ediyorsunuz ama, Genel Başkan da “Partiyi MİT karıştırıyor” diyor. Genel Başkan’a yardımcı iseniz önce bu çelişkiyi açıklayın! Yıllar önce MHP ve milliyetçilikle ilgiyi kesmiş Özal mozikçisi ile ne işiniz var! Sanki sizlerin de meseleleri onların algıların farklı değildir. Çünkü metodunuz ve algılama şekliniz aynı: Havanda su döğmek! Partinin neden bu noktaya geldiğini kemiyet ve keyfiyet olarak açıklar mısınız! Suçluları bulmak için gayret sarfeder misiniz? Bize göre, ülkücü şahıs olarak kusurlu ise, kendini açıkça suçlu diye ilân edebilmelidir. Kendiniz ve üst yönetime toz kondurmayarak varsa vebâlinizin gün ışığına çıkmasını mı istemiyorsunuz?
MHP kaynıyor, yer yer istifâ eden, istifaya hazırlanan yöneticiler var! Açıkça Devlet Bey’in yanında değiliz diye basın açıklaması yapan genel kurul delegeleri bulunuyor! Yarın bunlar noter kanalı ile önünüze gelirse yine hesabı mozaikçiden veya düşman olduğunuz gazetecilerden mi soracaksınız? Allah aşkına hoca sizin kulağınız sağır gözünüz kör mü? O dünyanın en düzgün adamı ağzınızdan çıkacak üç kelimeye bakıyor, bizim gibilerin dost olabileceğine inanmıyor ve söylenenleri dinlemiyor! Adama muska yazdırmışsınız sanki! Genel Başkan’ı yuvarladığınız ve kokusu her gün artan bataklığın farkında olmadığınız için elbette bir şey hissetmiyor veya hissetmek istemiyorsunuz! Bay Tuğrul’un giderayak hakaretlerini lânetledik! Kime veya kimlere “Çakal-Şarhoş” dediğini de çok iyi biliyoruz!
Vallahi Semih artık üst yönetim olarak taşınacak hâliniz kalmadı, bu kadar yükü kaldıramıyoruz! Odanız sıcak, maaşınız dolgun, soğukta dışarı da çıkmayın! Masa başında bu işi halletmeye devam edin! Bakalım elinize ne geçecek! Birbiriniz dışında kimsenin telefonuna çıkmazsınız; tenezzül edip kimseden bilgi almazsınız da kıymetsizliğe devam edersiniz. Genel Merkeze uğrayan her insan en fazla yarım saatte Sayın Bahçeli ile görüşebiliyor, fakat yönetimde bulunan siz yardımcılara mümkün değildir. Bulunmayan Hint kumaşı mısınız? Ivır zıvırla uğraşıp sürekli kan kaybına sebeb olacağınıza artık bu camianın omuzundan inin! Millet birbiri ile kavga edeceğine başının çaresine baksın! Bu harekette hâlâ Devlet Bahçeli’ye karşı olan Allah’ın kulu yoktur! Sizi ve ekibinizi, teşkilâtçılık oyunlarınızı kimse istemiyor ve onaylamıyor! Neden yağlı lokmayı bırakıp gitmiyorsunuz! Hareketin tapusunu mu aldınız? Langır lungur her tarafınız oynuyor ama kimse ne sizi okuyor ne de yazıyor, sadece küfrediyor. Hayırlı olsun, üç gün sonra Bahçeli de çekilirse biz de yokuz! Yine bir liste yapın, yine kazanın, milleti fırçalamaya, ülkücüleri aldatmaya devam edin.
Muhabbetle.