Hasan KORKMAZ
Nazif Okumuş, İstanbul ülkücülerindendir, gazetecidir. Ülkücü tabanı iyi tanır. Medyanın görüşlerine sıklıkla başvurduğu, hararetli programlardan da tanırsınız.
MHP’de milletvekilliği, genel başkan yardımcılığı, merkez yürütme kurulu üyeliklerini de Devlet Bahçeli döneminde yapmıştır. 2007 genel seçimlerinde milletvekili seçilemeyip MHP yönetiminden de dışlanması ile sıkı bir Bahçeli muhalifi olmuştur.
Tercüman ekolünden gelen Okumuş MHP milletvekili olmasa dahi ana akım medyada sıklıkla yer bulmuştur. Bugün Erdoğan’ın hasmı olan cemaatin meşhur Abant Toplantıları’na da katılmış, yaptığı tartışmalarla da anılmıştır.
MHP’nin 2015 Kasım genel seçimlerindeki başarısızlığından sonra yeniden televizyon programlarına çıkan Nazif Okumuş ülkücü hareketin mensuplarına yakışmayacak bir üslupla Devlet Bahçeli’yi eleştirdi. Kullandığı bazı ifadeler ise “kavgada söylenmez”.
Ankara’nın gazi ülkücülerinden Semih Yalçın ise akademisyendir. Çekirdekten yetişmiş, hem ocak hem de parti faaliyetlerinin her kademesinde yer almıştır.
2010’dan itibaren genel başkan yardımcısı, 2011’den beri de milletvekilidir. İlk önce siyaset okulundan sorumlu iken 2013’de Medya, Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yüklenmiştir.
2011’de Gaziantep milletvekili idi ancak 2015 seçimlerinde İstanbul birinci sıradan seçilerek yeniden meclise girdi. Yine Gaziantep’ten birinci sıra adayı olsaydı, Ümit Özdağ “yine” seçilemeyecekti.
Semih Yalçın çok eleştiriliyor. Medya ve tanıtımdan sorumlu olmasına rağmen MHP aleyhine yayınlanan yorumlara hakaret ve tehdit içeren “yazılı” açıklamalarla tepki vermesi hem partinin imajını bozdu hem de medya ile ilişkilerini gerdi. Devlet Bahçeli’nin televizyonda görünmeye önem vermemesinin yanında bozulan ilişkiler basının MHP’ye kapanmasını sağladı.
Bugün yine yazılı bir açıklama yayınladı Semih Yalçın. Hederinde bu sefer Nazif Okumuş var. Şimdiki genel başkan yardımcısı, eski genel başkan yardımcısına hakaret, iddia ve ithamlarla dolu bir “yazılı” açıklama ile “ayar vermiş”.
İki tarafın da üslupları çok kirli. Bırakın ülkücülüğü koca koca adamlara yakışmıyor. Ancak ne yapalım ki elimizdeki “malzeme” bu.
İnsan düşünmeden edemiyor: Nazif Okumuş 2007’den beri milletvekili ve genel başkan yardımcısı olsaydı, Semih Yalçın da Kasım seçiminde Ümit Özdağ’ın arkasında 2. sıra adayı olup meclise giremeseydi, bu iki “ülkücünün” birbirleriyle ve parti ile olan ilişkileri nasıl olurdu?
Umudunuzu yitirmeyin yine de..