Hanefi BOSTAN
Yüksek Öğretimde “Ek Ders Ücreti“, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 36. maddesi ve 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunun “Ek Ders Ücreti” başlığını taşıyan 11. maddesi gereğince verilmektedir. Üniversitelerde görev yapan bütün öğretim elemanlarınca, elli dakikalık süre içerisinde işlenen her bir ders için tahakkuk ettirilen “ek ders ücreti” unvanlara göre farklılık göstermektedir. “Ek Ders Ücreti”nin her bir unvan için farklı düzenlenerek uygulanması ve ödemelerin buna göre yapılması; Anayasanın “Kanun Önünde Eşitlik” (Any.m. 10) ilkesine aykırıdır.
Anayasa Mahkemesi çeşitli kararlarında öğretim elemanlarının statülerine ilişkin tespitlerde bulunmuş ve üniversitelerde yürütülen bilimsel ve akademik faaliyetin aktörleri olan öğretim elemanlarının ayrı bir meslek grubu oluşturduklarının altını çizmiştir. Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 130. maddesinin, üniversitelerin bir hukuk devletinin üniversitesine yaraşır biçimde, uygar ve evrensel karakterde öğretim-eğitim, araştırma ve yayın konularında bilimsel özerkliğe sahip bir kamu tüzelkişisi biçiminde kurulmasını ve Cumhuriyetin temel organları içinde bu niteliğiyle yer almasını istediğini ve buna bağlı olarak üniversitelerin öğretim üyeleri ve yardımcılarını kapsayan kendine özgü önem ve değerde bir meslek sınıfı olduğunu ve buna göre düzenlemeler yaptığını ifade etmektedir (AYM’nin 30.5.1990 günlü, E. 1990/2, K. 1990/10 sayılı kararı).
Anayasamızın 2. maddesinde belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel niteliklerinden olan hukuk devleti ilkesi, vatandaşlarına hukuk güvenliğini sağlayan, idarenin hukuka bağlılığını amaç edinen, buna karşılık kamu gücünün sınırsız, ölçüsüz, baskıya dayalı ve keyfi kullanılmasını önleyen en önemli unsurlardan biridir. Anayasanın 10. maddesi “Kanun Önünde Eşitlik” ilkesini öngörmektedir. Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması ise 13 maddede zikredilmiştir. Anayasanın bu maddeleri kamu gücünün ölçüsüz, keyfi ve sınırsız kullanımına imkân tanımamaktadır. Zira elli dakikada aynı veya benzer şekilde işlenen dersler için unvanlara göre faklı ödeme yapılması, bir kısım öğretim elemanlarını hak kayıplarına uğratmıştır. Bu keyfi uygulamayla, benzer görevleri aynı zaman diliminde gerçekleştirenöğretim elamanlarını, kast sistemindeki gibi ayrıştırılmış, işlenen her bir ders saati için farklı ücret ödemesini sağlamıştır. Bu haksız uygulama yıllardan beri devam ettirilmektedir.
2015 yılı temel alındığında gündüz, “ek ders ücreti” rakam olarak: Öğretim Görevlileri ve Okutmanlarher bir ek ders saati için 12.69 TL; Yardımcı Doçentler için 15.86 TL, Doçentler için 19.83TL,Profesörler için 23.79 TL olarak tahakkuk ettirilmektedir. Bu miktarlar dikkate alınarak “ikinci öğretim” için farklı ödemeler gerçekleştirilmektedir. Buna göre ikinci öğretimin saat 17 den önceki durumu (her bir ders saati için); Öğretim Görevlileri ve Okutmanlar için 25.38 TL, Yardımcı Doçentler için 31.72 TL, Doçentler için 39.65TL ve Profesörler için 47.58TL’dir. Saat 17′ den sonraki durumu için ise Öğretim Görevlileri ve Okutmanlar için 40.608 TL, Yardımcı Doçentler için 50.76 TL, Doçentler için 63.45 TL, Profesörler için ise 76.14 TL olarak tahakkuk ettirilmektedir.
Ayrıca “Ek Ders Ücreti“yle “Sınav Ücreti” uygulamaları arasında çelişkiler de söz konusudur Ek ders ücretini unvanlara göre adaletsiz bir şekilde farklı düzenleyen Yükseköğretim Kurulu, sınav ücretinin tespitinde herhangi bir ayırım öngörmemiştir. Öğretim elemanlarının alacağı sınav ücretini her 50 öğrenci sayısının 300 gösterge rakamının Devlet Memurları Kanuna göre aylık için belirlenen katsayısıyla çarpımı sonucuna endekslemiştir Dersi veren öğretim elemanına her ders için ayrı ayrı olmak üzere yarıyıl ve yılsonu dönemlerinde her 50 öğrenci için 300 gösterge rakamının Devlet Memurları Kanununa göre aylıklar için belirlenen katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda sınav ücreti ödenir.
Görüldüğü gibi elli dakikalık sürelerle okutulan ek derslerin “Ek Ders Ücretlerini” unvanlara göre farklı uygulamasını ön gören Yükseköğretim Kurulu, sınav ücretiyle ilgili tespitini eşit şekilde gerçekleştirmiştir. Özetle unvanlara göre farklı ücret belirlenmesi hukuki değildir. Zira yukarıda da ifade edildiği gibi elli dakikalık bir ders saatinde işlenen her bir ders için unvana göre farklı ek ders ücreti tahakkuku haksızlıktır, adaletsizliktir ve Anayasanın eşitlik prensibine aykırıdır.
Eşitliğe aykırı uygulama iptal edilerek, öğretim elemanlarının “Ek Ders Ücretleri”nin eşitlenmesi için gerekli yasal düzenleme bir an önce yapılmalıdır.