Ergun KAFTANCI
DÜN notlarıma bir göz attım, neler not etmişim neler…
Birini söyleyim…
Not aldığım o haber şöyle:
“Artan terör olayları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun da yüreğin dağlamış. Başsavcımız o acıyla şahsen ben 60 yaşındayım, çağırsınlar savaşırım diye haykırmış”…
Hemen not düşmüşüm ve “Her Türk erkeği Salihoğlu gibi düşünür; düşmanla, hainle, teröristle savaşmak boynumuzun borcudur. Ancak başsavcı dostumuz teröristle savaşmak yerine hukuku tanımazlarla,
hak ve adalet düşmanlarıyla savaşmalı” diye yazmışım…
Doğru dememiş miyim?
Birini söyleyim…
Not aldığım o haber şöyle:
“Artan terör olayları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun da yüreğin dağlamış. Başsavcımız o acıyla şahsen ben 60 yaşındayım, çağırsınlar savaşırım diye haykırmış”…
Hemen not düşmüşüm ve “Her Türk erkeği Salihoğlu gibi düşünür; düşmanla, hainle, teröristle savaşmak boynumuzun borcudur. Ancak başsavcı dostumuz teröristle savaşmak yerine hukuku tanımazlarla,
hak ve adalet düşmanlarıyla savaşmalı” diye yazmışım…
Doğru dememiş miyim?
Bu ülkede teröristle savaşacak çok insan var ama hukuk ve adaleti yok etmeye çalışan içimizdeki düşmanla savaşan insan, gördüğünüz gibi çok az; o az insanlardan biri de Başsavcımız…
………………………… ………
Yaptığıma bakın; bir dizi yorumu da aynı klasöre koymuşum…
Yabancı basın hakkımızda ne diyor, neler yazıyor diyerek hepsini bir araya toplamışım…
Financial Times, Economist, Newyork Times, The Sun, Kurier, Frankfurter Allegemeine Zeitung, Kölner Stadt-Anzeiger, Le Monde ve ORF tv gibi gazete, dergi ve televizyonlar, hakkımızda hiç de iç açıcı yorumlar yapmamış…
…………………………
Yaptığıma bakın; bir dizi yorumu da aynı klasöre koymuşum…
Yabancı basın hakkımızda ne diyor, neler yazıyor diyerek hepsini bir araya toplamışım…
Financial Times, Economist, Newyork Times, The Sun, Kurier, Frankfurter Allegemeine Zeitung, Kölner Stadt-Anzeiger, Le Monde ve ORF tv gibi gazete, dergi ve televizyonlar, hakkımızda hiç de iç açıcı yorumlar yapmamış…
Bir iç savaş yaşadığımızı ileri sürmüşler; çoğu, terörün faturasını AKP iktidarına kesmiş. Onlardan biri de Kölner Stadt-Anzeiger adındaki Alman gazetesi; şöyle yazmış:
–Türkler, Cumhurbaşkanlarının iktidar hırsının bedelini ağır ödüyorlar”
Buna bakarak ben de şunu demişim:
-Kızmadan düşünmeliyiz, ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Yabancı basın da ateşi gördü demek…
O an ne demek istediysem…
………………………… ……..
Şu notu da eklemeyi ihmal etmemişim:
-Bu yayınların özetini, Türkiye, yanlış politikalar yüzünden terörün üstesinden gelemeyecek kadar zafiyet içerisinde diye anlıyorum…
Sıra sizde, siz nasıl anlıyorsunuz!?
* * *
* * *
SÖZCÜ‘de okudum; Anadolu Ajansı‘nın logosundan “Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk”ibaresini çıkarmışlar…
Kim çıkarmış, neden çıkarmış belli değil…
Yapılan düpedüz Atatürk düşmanlığıdır değerli okurlar…
Milletimizi, zilletten, ezilmekten ve yok olmaktan kurtaran, ufkumuzu aydınlatan, çağdaşlaşmamızı sağlayan, özgür ve bağımsız hale gelmemizi hazırlayan cumhuriyetimizin kurucusuna bu denli düşmanlığın muhakkak bir nedeni olmalıdır…
Bu densizliği üstlenenler cesareti nereden, kimden ve hangi zihniyetten alıyor diye düşündüm; sakın AKP’nin bir köşesine çöreklenen dincilerden ve dincilik kavramından almasınlar…
“Yapılan cehaletten” desem, değil; zira AA’nın başında İmam Hatip mezunu bir genç var; Bilal Erdoğan‘ın okul arkadaşı, okumuş ve Tayyip Bey’e danışmanlık yapmış bir genç, cahil olabilir mi?
Genel Müdür Şenol Kazancı dirayetini ve Mustafa Kemal Atatürk karşıtı duygu ve düşüncelere sahip olmadığını göstersin ve AA logosunun altına, kurucusunun adını koysun…
Genel Müdür Şenol Kazancı dirayetini ve Mustafa Kemal Atatürk karşıtı duygu ve düşüncelere sahip olmadığını göstersin ve AA logosunun altına, kurucusunun adını koysun…
Bu ülkede kimse Atatürk düşmanlığıyla lekelenmemeli…
* * *
TAYYİP Bey‘in AKP kongresine doğrudan müdahale ettiği ortaya çıktı…
Davutoğlu’na güvenmediğini de MKYK üyeliklerine kendisine yakın isimleri seçtirmek suretiyle gösterdi.
Külliye’nin izlediği politikalardan hoşnut olmayan ve AKP’nin kuruluş amaçlarının zedelendiğini, bu gidişin tehlikeli olduğunu söyleyen eski yol arkadaşlarını ise dışladı ve sıradan üye kalmalarını sağladı.
Kongrenin özetine gelince; Tayyip Bey, tarafsız cumhurbaşkanı olmadığını aktif politikaya bulaşarak gösterdi. Anayasaya rağmen kongreye müdahalesi ülkede olduğu gibi, partide de böyle yorumlandı.
Anlaşılan şu; muhteremin ülkeyi yönetme ve yönlendirme hevesi bitmemiş, sürüyor…
AKP’liler de ısrarla Tayyip Bey’siz olmaz görüşünde…
Nitekim kongrede atılan sloganlar Erdoğan’a selâm ağırlıklıydı.
Cumhurbaşkanı olmasına rağmen AKP konulu sinevizyon gösterisi de Tayyip Bey üzerine kurgulanmıştı…
Cumhurbaşkanının AKP ile bu kadar iç içe olması doğru mu?
Anayasa Mahkemesi üyeleriyle Türkiye Büyük Millet Meclis üyelerinin yani yargıyla milli iradenin, bu birlikteliği nasıl yorumlayacaklarını merak ediyorum doğrusu.
* * *
İRAN, IŞİD terör örgütünde miltan sayısının 100 bine yaklaştığını açıkladı…
Daha önce batı medyasında da buna benzer haberler çıktı. Bu terör çetesinin hedefi herhaldeİslam devleti kurmak değil. Zira saflarında, Hıristiyan hatta ateist savaşçılar bile var…
Kozmopolit bir yapı…
Terör ve anarşiyi meslek edinmiş bir çete…
Maalesef bu çete, bulunduğumuz coğrafyada ortalığı kasıp kavuruyor.
Bu durumdan tek şikâyetçi biz değiliz; bizim gibi çeteye silah ve mühimmat takviyesi yapan birçok değme Hıristiyan ülke de şikâyetçi…
Bazı ülkelerin tutumuna bakan insan “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diyebiliyor.
………………………… ……
Dünya ne hale geldi görün; insan bu dünyayı seyretmekten yoruluyor ve gelecekten umudunu kesiyor!